8. Nasıl olur ?

34 8 114
                                    

Bölüm şarkıları :

Kaan Boşnak - Benimle kayboldun
Gökhan Türkmen - Dene

Arhan'ın anlatımıyla :

Her şeyi mahvetmekten o kadar korkuyordum ki. En önemlisi ise ona, emanetime bir şey yapacağım diye ödüm kopuyordu. Eğer ona zarar verirsem kendimi asla affedemezdim.

İstemeyerek bile olsa ona zarar vermekten deli gibi korkuyordum. En basitinden onun akıttığı ve önemsemediği göz yaşları beni aşırı güçsüz yapıyordu, canımı yakıyordu, o ağladıkça ben resmen parçalanıyordum.

Şu an bana o dolmuş gözlerine rağmen dünyanın en cesur insanıymış gibi bakıyordu. Gözlerinin dolmasına sebep olan şey sanırım yaralı elimdi, çokta bakmamasına rağmen yine de gözleri dolmuştu. Gözlerinin mavisi adeta "Gitmeyeceğim, anla artık !" diye haykırıyordu.

Ama gitmesi lazımdı, onu incitmek istemiyordum. Hissediyordum, gözlerime baktığında bile kırılıyordu, umarım öfkemin ona yönelik olmadığını biliyordur. Ben ona hiç sinirlenemezdim zaten. Çünkü, sakinleştirici bir auraya sahipti.

O hep beni kendine hayran etmeyi bir şekilde başarıyordu. Tek kelimeyle mükemmel ve özeldi. Ben ise baştan aşağı kusurlardan oluşuyordum, berbat biriydim.

"Arhan," dedi sesindeki o cesaretin tınısıyla, ardından devam etti. "Biliyorum, şu an burada olmamamı her şeyden çok istiyorsun ama gitmiyorum, şansına küs," diyerek omuz silkti.

Rahat bir tavırla yatağa oturdu, oturmam için kafasıyla yanındakı boş yeri gösterdi. Oturmadım. Bozulmuş olmalıydı ki, homurdanmıştı.

Dudaklarını aralayarak "Madem sen kendine zarar vermekle bir şeylerin değişeceğini düşünüyorsun, ben de bunu deneyeceğim," dedi. Bu kadın ne yapmaya çalışıyor ?

Omuzlarını dikleştirerek ayağa kalktı, odanın içerisine saçılmış cam parçalarından birini eğilerek yerden aldı. Elinde tuttuğu cam parçasını yukarı kaldırarak benim görmemi sağladı.

Boş gözlerle yüzüme bakarak "Dikkatlice izle, çünkü bir tekrarı olmayacak," diyerek cam parçasıyla avucunu kesti, kestikten sonra da kanlı camı yere doğru fırlattı.

Sikeyim ! Ben bu kadına zarar vermekten delicesine korkuyorken o gözünü kırpmadan elini kesmişti ! Hem de bana sırf gerçekleri göstere bilsin diye, bu kadın çılgının tekiydi !

"Nisan !" diye bağırarak yanına koşmuştum. Elindeki kanı görmek beni deliye çevirmişti. Üzerimdeki siyah T-shirt'ü çıkarıp buruşturarak Nisan'ın eline bastırdım. Daha fazla kan kaybetmemeliydi.

Gözlerim korkuyla yüzünde dolaşıyordu. "Özür dilerim hepsi benim suçum," tam konuşacakken onu kestim. "Nisan, sen delirdin mi ? Bana akıl vereceksin diye neden kendine zarar veriyorsun ? Söylesene ! Ben sana zarar vermekten korkuyorken sen nasıl kendini yaralayabiliyorsun ?" sesimin tınısına dikkat edemeyecek bir haldeydim.

"Kes sesini Demirbilek ! Güzellikle anlamıyordun, bende zor sayesinde anlamanı sağladım !" diyerek o da bana bağırdı.

"Benim elimi kesseydin ! Kendi elini ne diye kesiyorsun kızım ?" Tam anlamıyla çıldırdım.

"Sen yine anlamazdın, en iyi çözüm yolu bu," derken gözleri vücudumda oyalanıyordu. Gözlerini devirerek "Anladım, mükemmel ve sıkı kasların var daha fazla gözüme sokma, git üzerine bir şey giy," diye bana emir verdi.

"Ne ?" derken şaşkındım, kafamı eğdiğimde yarı çıplak olduğumu gördüm. Onun yüzünden yarı çıplak kaldığımı bile unutmuş vaziyetteydim.

HAYAT ANLATILMAZWhere stories live. Discover now