22- Zorunlu Davet

410 29 47
                                    

                     Joker'in Ağzından

            Bardaki kimse Punchline ile ilgilenmeye cesaret edememişti. Sonuçta benim yanımdaydı ve yanlış bir hareketlerinde ölürlerdi. Konuşmadan oturmaya devam ettiğimiz sürenin ardından Punchline'ın sesi erişti kulağıma. Ona bakmıyor olsam bile onu dinledim. "Oturmaktan sıkıldım. İçecek bir şeyler alacağım, ne istiyorsun?" diye sordu. "Ona oturmasını söyle. O bir kraliçe ve tabii ki kendi hizmetini kendi görmeyecek. Bir adamını yolla, hemen." dedi Yeşil. Neden bu kızı böylesine sevdiğini anlamıyordum. Kraliçe olduğu için onun hizmetini kendi kendine göremeyeceğini söylüyordu ama Harley kraliçe iken şu kafeslerin içinde dans ettirip herkese hizmet ettirmiştim... Harley değersizdi. Ve artık Harley değildi. Yine Harleen'di. Fazla düşünmeden Punchline'a baktım. Başımla işaret ettiğim adamın ardından konuşmaya başladım.

"Her ne istiyorsan ona söyle ve getirsin." demiştim. Yüzünde en ufak bir mimik oynamamıştı. Adamın yanına gidip ona bir şeyler söyledikten sonra geri yanıma oturdu. "İşte böyle, söylediklerimi dinlemeye devam et." dedi Yeşil. Bu konuşmaları beni sinir ediyordu. Onu kafamın içinden kazımak, kimse yapmadığım işkenceleri yapmak istiyordum. Kendime uyguladığım elektroşoka rağmen hala hayatta kalmayı başarmış olması ekstra sinir bozucuydu. Ondan kurtulmak için yapabilecek hiçbir şeyim yoktu anlaşılan.

Adamım elinde bira ile geldiğinde bardağı Punchline'a uzatmıştı. Adama bakmaya tenezzül etmeden elindeki bardağı aldı yanımdaki kız... Punchline, hiç Harley gibi değildi. Harley kadar saf değildi, onu kandıramazdım. Harley gibi beceriksiz bir çocukta değildi... Olgun, gerçek bir kadın gibiydi. Gülmüyor oluşu bana biraz Batman'i anımsatıyordu... sahi, bu kız neden o kadar da fazla gülmüyordu?

Elindeki bir bardak birayı bitirmesi onun için oldukça kolay olmuştu. Sarhoş olmuş, etkilenmiş gibi de görünmüyordu. Buraya gelme amacımızı gerçekleştirmek üzere ayağa kalktım ve centilmen bir beyefendi olduğumu belli edecek şekilde davranıp avucumu açıp elimi uzattım Punchline'a. Ne olduğunu, olacağını düşünmeden elimi tuttu ve oturduğu yerden kalktı. Onu barın en yüksek alanına, sahneye götürdüm. Sahnede olduğumuzu gören herkes teker teker susmaya başlayınca çoktan bir sessizlik oluşmuştu ve gözler bizim üzerimizdeydi.

Etraftakilere biraz göz gezdirip Punchline'a baktım. Onun gözleri de görkemli olan mekanı incelemekle meşguldü. "Burada olan ve olmayan herkese duyurmak isterim ki; Gotham'ın yeni kraliçesi yanımda duran kişidir!" dedim. Sessizlik olması sesimin yankı yapmasında büyük ölçüde rol oynarken Punchline'a yüzündeki zafer sırıtışı ile basbaya diğer insanlara tepeden bakıyordu... her anlamda. Bunun hoşuna gittiğini görmek mümkündü. "O gücü sevdi." dedi Yeşil. Bu kez haklıydı... bu kız gücü gerçekten sevmişti.

         Harley'in Ağzından

    Jerome cevap beklediğini belli etmekten çekinmeden gözlerime bakıyordu ve bu beni daha da zora sokuyordu. Kaldırabilir miydim? O kızın kim olduğunu bilmeyi, onu öğrenmeyi kaldırabilir miydim? Kalbim daha fazla acıyabilir miydi? Aslında fark etmeyecekti. Kızın kim olduğunun bir önemi olmadığı için canım daha fazla yanamazdı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra gözlerimi yeniden araladım yavaşça. Jerome hala bana bakıyordu. "İstiyorum." dedim. Yeterince cesaret dolu çıkmamıştı sesim ama gözlerim yeterince ikna edici olmalıydı ki Jerome sorusunu yinelememiş ve Ivy'e dönmüştü.

"Roman'ı arayacaksın, Kızıl Delilik." dedi Jerome. Roman? O da kimdi? Ne olduğunu anlamamıştım ve Ivy aniden konuşmaya başladı. "Asla böyle bir şeyi yapmam." diye çıkışmıştı. Neden böylesine çıkışmış olduğunu anlamıyordum, onu rahatsız eden neydi? "Yapacaksın, vakit kaybettirme." dedi Jerome. Ivy'nin aksine Jerome bundan keyif alıyor gibiydi. Daha fazla merakımı içimde tutamayacaktım. "Roman kim?" diye sordum. Ivy'nin endişeli bakışları beni bulurken Jerome Ivy'e bakmaya devam ediyordu. Bir süre sessizce beklemiştim ama kimsenin konuşmaya niyeti yokmuş gibi görünüyordu. "Beni duymadınız mı?" diye sordum. Sorduğum sorunun cevabında kesinlikle bir şey olmalıydı. Yoksa böyle bir tepki oluşmazdı... özellikle Ivy bir şeyler saklıyordu. Bu sakladığı şeyi Jerome biliyordu. Bunu fark etmem zor olmamıştı çünkü Jerome daima Ivy ile uğraşıp duruyordu.

Psychopath+Angel (JARLEY)Where stories live. Discover now