1.4

497 46 62
                                    

Jungkook kucağına aldığı Rosé'yi arabaya taşırken içine bir huzursuzluk dolmuştu. Yaptığının en doğru şey olduğunu biliyordu fakat yine de huzursuzdu.

Rosé'yi taşırken hiç zorlanmadığını farketti ve ardından arabaya vardığında, Rosé'yi arabanın arka koltuğuna yavaşça bıraktı.

Ön koltuğa geçmeden önce baktı Rosé'ye. Sonra yüzüne gelen saçlarını eliyle kenara itti ve arka koltuktan çıkıp, hızlı adımlarla sürücü koltuğuna geçti.

Arabayı sürerken oldukça gergindi. Bu gerginliğinin nedenini biliyordu fakat kabullenmek istemiyordu.

Jungkook, Rosé'ye ihanet mi etmişti sahi?

Kendini, onun için en doğrusunu yaptığına inandırmaya çalışıyordu fakat, arka koltukta bayılmış olan Rosé'ye baktığında bütün fikirleri dağılıyordu.

Gitmeleri gereken yere vardıklarında, Jungkook derin bir soluk alıp verdi. Hâlâ geri dönebilir ve Rosé'yi dağ evine bırakabilirdi.

Sürücü koltuğundan inip, hızlı adımlarla arka koltuğa geçti ve Rosé'yi dikkatlice kollarının arasına aldı.

Arabadan indiğinde, iki koluyla da Rosé'yi taşıdığı için, kapıyı ayağıyla ittirip kapattı. Ardından da tek elini yavaşça çekip Rosé'nin üstüne kendi montunu örttü.

Tek eliyle taşırken bile hafifti Rosé.

Rosé'nin üstünü örttükten sonra yine elini Rose'nin sırtına koydu. Bir eli Rosé'nin diz kapaklarının altındaydı, diğer eli ise sırtındaydı.

Son bir kez arabaya baktıktan sonra iç geçirip, onu bekleyen kişiye doğru yola koyuldu.

Buluşacakları yer, bir parktı fakat çocuk parkı değildi. Hava çok soğuktu ve etrafta kar vardı. Bankların üzeri karlarla kaplıydı ve parkı saran çam ağaçları da aynı şekilde.

Gerçekten çok hoş bir yerdi.

Rosé uyanık olsaydı gerçekten severdi burayı, diye düşündü Jungkook.

En sonunda o parka vardıklarında, içinde zaten bir huzursuzluk olan Jungkook, daha da rahatsız hissetmişti.

Karşında onu bekleyen dört adamı gördüğünde çok şaşırsa da belli etmedi ve yüzünde donuk bir ifadeyle onlara bakmaya başladı.

Karşısında olan dört adam; Hoseok, Yoongi, Jin ve Namjoon'un ta kendisiydi.

Aslında çok kez onlardan şüphelense de, onların Koji'nin adamı olduklarını çoğu kez reddetmişti.

Çünkü onları kardeş biliyordu ve bir kıza bunca kötülüğü yapabilecekleri aklına mantıklı gelmiyordu.

O, Jin'in sevdiği kadın için ne kadar göz yaşı döktüğünü biliyordu. Herhalde Rosé'ye bir şeyler yapamazlardı.

Hayır, yaparlardı.

İşte o an anladı Jungkook, yaptığının yanlış olduğunu ve Jimin'in hiçbir zaman onlara neden güvenmediğini.

Çünkü oraya Koji'nin ta kendisi ile buluşmaya gelmişti ve karşısında gördüğü dört adam, bu işin içinde bir oyun olduğunu kanıtlıyordu.

euphoria ❦ RoséKookWhere stories live. Discover now