"Sevmenin ne olduğunu iyi bilirim ben. Sevdiğini kaybetmeyi en ağır şekli ile yaşadım ve şimdi siz beni korkutmaya çalışıyorsunuz."
"Bayım beni üzemezsiniz."
Eliyle çenemi kavradı ve yüzüme baktı. O an sadece tek bir şey düşündüm,
"Tanrım lütfen kö...
Gözlerimi zar zor açarak uyandım ve karşımdaki tavanı izledim. Uykumu tam alamamışım ki hâlâ yorgun hissediyordum. Ellerimi doğrulmak için yanıma koyduğumda yatakta olduğumu fark ettim.
Dün gece Jungkook ile beraber yerde uyumuştum fakat uyandığımda tek ve yataktaydım.
Ellerimden yardım alarak doğruldum ve gözlerimi ovuşturdum. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ve umrumda da değildi.
Yataktan hızlıca çıktım ve Jungkook'un nerede olduğunu merak ettim.
Çıplak ayaklarım ile parkede sesler çıkararak lavaboya doğru yürürken önümde duran boy aynasından kendime baktım.
Dağılmış saçlarım ve uykudan yeni uyandığım için şişmiş yüzümle vasat bir durumdaydım. Ellerimle saçlarımı biraz düzeltmeye çalıştım fakat saçlarım yağlanmıştı ve rahatsız hissediyordum.
Yanımda yedek kıyafetim yoktu fakat belki de buradaki teyzenin yedek kıyafeti vardır diye düşündüm. Zayıf bir teyzeydi kıyafetleri bana tam olmasa da en azından giyebileceğim boyutta olurdu.
Teyze koridorda Jungkook ile konuşuyordu. Ne dediklerini tam duymasam da, güldüklerini görebiliyordum. Çok tatlı görünüyordular. Buna tebessüm ettim ve yanlarına doğru yürümeye başladım.
Yanlarına vardığımda dikkatleri bana yöneldi.
"Günaydın"dedi teyze ve ardından gülerek Jungkook'un koluna vurdu."Çok şanslısın kızım. Bu delikanlıyı çok sevdim."
Dedikleri karşısında biraz utandım ve bakışlarımı Jungkook'dan uzak tutmaya çalışarak, "Günaydın"dedim ve diğer dediklerini duymamazlıktan gelerek Jungkook'a döndüm. "Sana da günaydın."
Jungkook başıyla selam verdi ve ardından beni incelemeye başladı. Gözleri gözlerimi bulunca yanaklarımın kızardığını hissettim ve bakışlarımı ondan kaçırdım.
"Acaba kıyafetlerinizden ödünç alabilir miyim? Duş alacağım da."
"Tabii, gel sana birkaç parça kıyafet vereyim, kızım"
Teyzenin ardından yürümeye başladım. En sonunda bir odaya girdi ve bana gelininin olduğunu söylediği birkaç parça kıyafet verdi.
Banyoya girdim ve sıcak bir duş aldım. Duştan çıktığımda saçlarımı kuruladım ve siyah beyaz çizgili kazağımı ve siyah kot pantolonu giydim.
Güzel bir fiziğim ve incecik bir belim vardı. Giydiğim kıyafet üzerimde oldukça hoş durmuştu. Açık pembe saçlarımı biraz daha kuruladım ve banyodan çıktım.
Oturma odasına doğru yöneldiğimde, burada daha ne kadar kalacağımızı merak ediyordum. Jungkook'a sormam gereken sorular vardı. Jimin ne haldeydi? Bir sürü soru...
Oturma odasına girdiğimde teyzenin elinde şişlerle bir şeyler ördüğünü ve Jungkook'un da telefona baktığını gördüm.
Hızlıca Jungkook'un oturduğu koltuğa yöneldim ve yanına oturdum. Telefonda nelere baktığına bakmaya başladım.
Lisa'yı stalklıyordu. Kaşlarımı çattım ve ona baktım. Neden Lisa'yı stalklıyordu?
O eğleniyormuş gibi bir surat ifadesi ile daha çok bakarken, Lisa'nın hangi gönderisinin onu bu kadar eğlendirdiğini merak ettim ve baktım.
Lalisa:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
