♥ 2. BÖLÜM ♥

62.3K 1K 60
                                    


2

En azından düğün için ortalığın biraz durulmasını bekleyecektik. O zamana kadar kendime bir kaçış planı yapmalıydım. Ertesi gün annemi İzmir'e yolladıktan sonra Cansu ile evde baş başa kalmıştık. Bir süre daha benimle kalacaktı. Yaklaşık bir ay geçen bu süre içerisinde evde oturmaktan sıkılmıştım.En iyisi işe geri dönmekti. Biraz kafamı dağıtmam gerekiyordu. Hem hayatta güzel şeyler de vardı. Mesela ''benim gibi''. Gençliğimin baharındayım canım ne öyle evlere kendini kapatmak falan. Hem meydanı boş bırakmak olmaz! Yarın ilk yapacağım şey reklam ajansına geri dönüp, yarıda bıraktığım şeyleri tamamlamak!

Sabah uyanıp, reklam ajansına doğru yola koyuldum. Allah'tan hayatımda hiçbir şey yolunda gitmiyor da bugün ya bi terslik olursa diye korkmuyorum. Ajanstan içeri girdiğimde ajanstakiler tıpkı benim Talha'yı ilk gördüğüm şaşkınlıkla karşıladılar beni. Herkes birden ayaklanmıştı...

''Hoş geldiniz Ezgi Hanım''

Banu yanıma gelerek ''Okan Bey odanızı hazırlattı. Gelin size çalışacağınız odayı göstereyim.''

Demek Okan bana özel oda hazırlatmıştı. Bunu gerçekten beklemiyordum. Tabi ya artık ben de bu şirketin varisi sayılırım. Ne de olsa patronun eşiyim değil mi? Odaya girip, eşyalarımı bıraktığımda masada çiçek ve bir not ile karşılaştım. '' Kendini çok yorma, keyfine bak canım karıcım''

Kendini özel hissetmek çok güzel bir duyguymuş. Ama kendimi çok fazla kaptırmamalıyım. Çünkü bunlar geçici hevesler. Sonra mutsuz olan yine sen olursun Ezgi. Aklıma bu ajanstan ilk içeri girişim, Talha'yı ilk görüşüm geldi. Heyecandan kalbim saniyede 1456748 kere atıyor, ellerimin titremesine engel olamıyordum. Orda yazan sayıyı okumadığını biliyorum canım benden kaçmaz. Neyse ben konuyu saptırmayayım. Sahi ya Talha nerelerdeydi? Zebra perdeyi araladığımda karşı odanın Talha'ya ait olduğunu fark ettim. Önünde birkaç dosya vardı ve bilgisayarıyla ilgileniyordu. Beni onu keserken görmesi hiç doğru olmazdı. Hemen perdeyi kapatarak camdan uzaklaştım.

Koridora çıktığımda ise hiç beklemediğim bir manzara ile karşılaştım. Bir de hiç görüşmediğimiz halde ''ooo unutulduk'' demez mi? Neydi bunun adı ya Kayahan mıydı? Hah Kayahan! Hani şu keklik avlarken avın kendisi olan.

''Yaşıyorsun.''

''Evet de neden öyle bir şey dedin?''

''En son kız arkadaşın seni çiğ çiğ yemişti de ondan dedim''

''Hıı Gamze'yi diyorsun sen canım.''

Canım mı? Ben senin o canım diyen ağzına kürekle bi vururum görürsün o zaman canımı. Hayır, nereden geliyor bu samimiyet? Tam gardımı aldım dalmak üzereyim neyse ki Okan yanımıza geldi.

'' ne oluyor burada?''

Kayahan'ın rengi birden nedense kırmızıya dönmüştü.

''Merhaba Okan Bey ben de Ezgi Hanım'ı tebrik etmek için gelmiştim.''

Okan Kayahan'ı ''Öyle mi'' diye yanıtladı.

''Öyle canım öyle.'' Diyerek Kayahan'a imalı bir bakış attım. O aldı mesajı ve anında yol aldı korkudan...

İki kahve söyleyerek odama geçtik. Biraz Okan ile sohbet ettik.

''Beğendin mi odanı. Beğenmediysen başka bir odaya geçireyim seni.''

''Hiç gerek yok canım çünkü burayı gerçekten sevdim.'' Sevdim çünkü istediğim her an Talha'yı gözetleyebilirim buradan. Odaya kim giriyor, içerde neler yapıyor hepsinden anında haberim olabilirdi. Olay çok basitti. Şu zebra perdeyi biraz kaldırdım mı aradaki boşluklardan çaktırmadan bakabiliyordum.

BENDE KALP VAR 2Where stories live. Discover now