♥ 4. BÖLÜM ♥

61.8K 1K 67
                                    


4

Ertesi gün şirkette kendimi yedim durdum.Uygun bir zamanda Talha'nın odasına gidip, ''bilmediğim o şeyi'' öğrenmeliydim. Yok anacığım bende ki bu şansla hiçbir şey olmaz. Bugün Talha'nın odasına giren girene bana sıra gelmez bu gidişle... Başka zaman olsa hiçbiriniz o akıllı telefonlarınızdan başlarınızı kaldırmazsınız.

Kendimce uygun gördüğüm ve kimsenin gelmeyeceğini umduğum bir anda tıpkı varış çizgisini gören koşucu edasıyla Talha'nın odasına doğru fırladım. Ama o de ne! Kapıyı zorluyorum zorluyorum açılmıyor. Hayt be senin de kapıyı kitleyeceğin mi tuttu? İyi ki kimse görmesin gizli girelim dedik odaya. Şu an hiç dikkat çekmiyorum gerçekten!

Hem kimse duymasın diye sessiz bir şekilde hem de sesimi duyurmak için yüksek bir şekilde ''Açsana benim ben! Ezgi!'' diye kapıyı tıklatmaya devam ediyordum. Hem sessiz hem de yüksek sesle nasıl oluyorsa artık! Heyecan insana neler de yaptırıyor. Bir süre sonra sesimi duyurabildim de Talha Bey'e kapıyı açtı.

''Nerdesin sen ya iki saattir ağaç oldum kapıda''

''Gelen geçen odaya giriyor. Rahatsız etmesinler diye kapıyı kitlemiştim''

Burada ''gelen geçen ''ve ''rahatsız eden ''ben değilimdir umarım. Neyse konumuzdan sapmayalım. En iyisi ben söyleyeceğimi söyleyim de hemen gideyim...

''Ya aklıma bir şey takıldı da onu öğrenmek için geldim.''

Talha gardını almış,kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra cevap verdi

''Evet, dinliyorum''

''Dün bana bilmediğin şeyler var derken ne demek istemiştin''

''Bilmediğin şeyler var dediysem gerçekten bilmemen gerektiği içindir Ezgi''

''Neden böyle yapıyorsun. Benden bir şeyler gizlediğin sürece hiçbir zaman ''biz'' olamayacağız işte.''

''Ezgi olaya seni karıştırmak istemiyorum''

''Talha, artık çok geç. Bak işte artık olayın tam ortasındayım''

''Zamanı gelince öğreneceksin''

''Neyi öğreneceğim ya. Artık her şeyi anlatmanın zamanı gelmedi mi? ''

''Anlatmadığıma göre gelmemiş demek ki''

''İçimden bir ses bu olayın Melda ile ilgili olduğunu söylüyor. Yoksa Melda ile bir geçmişiniz mi var?''

Elleriyle başını ovuşturduğunda bazı konularda işin içinden çıkamadığını anlamıştım. Çünkü Talha'yı en iyi ben tanıyordum. Hareketleri kendini fazlasıyla ele veriyordu...

''Söyle bana anlatmayacaksın da kime anlatacaksın. Seni böyle yiyip, bitiren şey ne söyle ben de bileyim...''

''Ezgi bu odaya bir daha girme lütfen''

''Neden'' dedim şaşkın bir şekilde. Bu odaya gelmemi en çok senin istediğini biliyorum.

Ağzından ''korkuyorum'' kelimesi döküldüğünde ellerinin titrediğini fark ettim. Masasının yanındaki çekmeceyi açıp içinden bir ilaç alarak içti.

''Bu da ne böyle''

''Sakinleştirici''

''Sen sakinleştirici mi kullanıyorsun. Bundan benim neden haberim yok''

Gerçekten sinirlenmiş ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ona doğru yaklaştım ve ''neden korktuğunu'' sordum.

Bir süre cevap alamadım. Bir şeyler ters gidiyordu. Kravatını gevşetip, Derin bir ''of çekti'''

BENDE KALP VAR 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin