6.Bölüm

2.8K 116 13
                                    

İyi okumalar...

Saat daha sabahın altısıydı ama ya...

Alarmın sesini kapatıp yatak başlığına sırtımı dayadım. Ayılmak için telefonla vakit geçirmeye başladım.

Yarım saat oyalandıktan sonra kalkıp banyoda rutin işlerimi hallettim. Annem ve babam daha uyanmamıştı, zaten uyanmalarına da gerek yoktu. Yaşlılardı ne de olsa.

Üzerime Özgür'ün aldığı bordo kazağımı giyip altıma beyaz bol, kumaş pantolon giydim. Dün aldığım pırlanta kolyemi ve beyaz, bordo püsküllü küpemi taktım. Gözlerime bordo, hafif bir far ve rımel sürdüm. Eyeliner abartıya kaçabilirdi. Dudağıma da nemlendirici sürdüğümde bir tek saçım kalmıştı. Saçımı hep toplamaktan yanaydım, salık olunca rahat edemiyordum hep yüzüme düşüyorlardı. Topuz yapıp yanlardan kısa kısa perçimler çıkardım. Altıma da beyaz spor ayakkabılarımı giyince hazırdım.

Çantama gerekli eşyaları atıp elime aldım ve kapının önüne geldim. Siyah kabanımı giyip sessizce kapıyı açtım. Dışarı çıkıp yine sessizce kapıyı kapattım. Arkamı dönmemle sıçramam bir oldu.

"Sabah sabah ne korkakmışsın sen." diyen Özgür'e şaşarak ve korkarak baktım. Gülüyordu. Lacivert kazağının üstüne deri ceketini giymişti yine...

"Ne korkağı Özgür. Geleceğini söyleseydin korkmazdım, ses yapmamaya çalışıp geriliyorum zaten." dediğimde elim kalbimin üzerindeydi.

"Hastaneye bırakmak için geldim." ifadesizdi.

"Ne zamandır bekliyorsun, söyleseydin daha hızlı hazırlanırdım." dedim rahatsızca.

"Yeni geldim bende merak etme. Hadi bin." deyip arabanın diğer tarafına gidip bindi. Sabah sabah soğuk mu oluyordu yoksa bana karşı soğuk olmaya mı karar vermişti?

Bende bindiğimde arabayı çalıştırdı. Gözüm ellerine kaydığında dün aldığım bilekliği ve yüzükleri takmıştı. Gülümseyerek birden yüzüne çevirdim bakışlarımı. Çarpık bir şekilde gülüyordu.

"Takmışsın."

"Beğendiğimi söylemiştim." dedi.

Bende gülümseyip önüme döndüm. Yolu izlerken yan gözle de Özgür'e bakıyordum. Yan profili yine çok güzeldi...

Çaktırmadan bakmaya devam ederken hastaneye gelmiştik. Tam kapının önünde durdurdu arabayı, inşallah ambulans gelmezdi.

"Teşekkür ederim, kendine iyi bak seni seviyoruum." deyip -rol- kolumu kapıya attım. Yan dönmemle Ali Bey'i gördüm.

Birden Özgür tarafından kolumdan tutuldum ve beni kendine çekti. İki yanağımdan öpüp ilk defa alnımdan öptü -rol-...

"Seni seviyorum sevgilim, kendine dikkat et." dedi kaşlar çatık bir şekilde. Ali Bey'i kastediyordu büyük ihtimal. Kaşlarını normal haline getirmesi için bende onu yanağından öptüm ve gülümseyip arabadan indim.

Acele davrandım çünkü ambulans gelebilirdi. Ali Bey'i gördüğüm yere baktığımda yoktu. Umarım Özgür ile beni görmüştür de bana yaklaşmaz.

Hastaneye girip etrafa göz gezdirdim. Staj yaptığım hastaneye şimdi doktor olarak geliyordum...

Asansöre binip odamın olduğu katın düğmesine bastım. Bir üst kata geldiğimde kadın doktor girdi asansöre. Açık kumral saçları ve ela gözleriyle çok güzeldi.

"Selam, ben Tuğçe çocuk doktoruyum, sen Elifsin sanırım. Adın çok geçti gelmeden. Kadın hastalıkları ve doğum doktoruymuşsun."

Dediklerinin hepsini önüne bakarak söylemişti. Sesinde birşeyler sezdim. Umarım düşmanım olmazsın Tuğçe. Onun aksine ben sıcak bir şekilde kendimi tanıttım.

İYİ Kİ Where stories live. Discover now