Canavar

7.1K 446 66
                                    

"Direan.." bu ismi bir yerden hatırlıyorum ama nereden..

"Ne oldu?."

"Normal bir oyuncak." lafımı bitirip kutuyu yatağa fırlattım.

"Bu oyuncağı ben bırakmadım..o kendi buraya geldi."

"Olabilir." şuan beni sorguladığı herhalinden belliydi..

"Nasıl olabilir?.o oyuncak bir canavar!."

"Onun ismi canavar değil..Direan.Yapma böyle alınır.."Yersiz bir şakaya kahkaha attım,çünkü o şakayı ben yapmıştım.

"Sağol ya,çok yardımcı oldun Kardeşim!."

"Bunun için mi çağırdın gerçekten?"

"Ölürsem mezarıma bile gelme Lidya!" trip face yaparak odadan çıktı.Hemen arkasından gittim ve kolundan tutarak konuşmaya başladım.

"Ben acıktım."

"Sen hep açsın Lidya'cım."

"Ne yemek yaptın?." Omuz silkerek cevap verdi,"Malesef bugün aç kalacaksın."

"Güzelim Restorandan çıkıp gelmem saçmalıktı.."dememle gözleri kocaman açılmıştı.

"Kiminleydin?."

"Lucas bey'le."Kolumdan tutarak beni koltuğa oturtdu.

"Yoksa çıkıyor musunuz?." ah melek..onunla evliyim.

"Hayır tabii ki de,sadece davet etti ben de kabul ettim."

"İyi de bu saçma değil mi?.otele davet etse gidecekmiydin?." lafını bitirip kahkaha atmıştı.

"Ne alaka canım,sadece masum bir davetti ben de kabul ettim."

"he he,kabullen artık Lucas sana yürüyor." yine kahkaha atmıştı bu sefer ben de ona karşılık vermiştim.

"Yürüdüğü yol çıkmaza gidiyor.."

"Karşınızında William Lidya.."gülmekten karnıma kramp girmişti..

"Bu gece sen de mi kalsam?." galiba oyuncak onu ürkütmüştü ama zaten aynısı benim evimde de vardı..

"İstiyorsan kal,sorman bile kabahat." Melek ayaklanıp odasına doğru gitti.

Geri geldiğinde elinde bavul vardı..

"Tatile mi gidiyorsun ne bu bavul.." 

"Sonsuza dek kalmam merak etme..ne zaman canavar bey evimi terk ederse o zaman giderim.." evet galiba sonsuza dek benimle yaşayacaktı..

"Oyuncağın ayaklanıp gideceğini sanmıyorum." ayağa kalkıp telefonumu almak için meleğin odasına gittim.

Yatağın üzerinde duran telefonumu alıp etrafa bir göz attım.Dikkatimi çeken şey,bebeğin ve kutusunun bıraktığımız yerde olmamasıydı.odadan çıkıp salona gittim,meleği görür görmez hemen yanına koştum.

"Bebeği sen mi kaldırdın?." kafasını olumsuz şekilde sağa sola çevirerek konuştu."Bavulumu topladığım zaman bıraktığımız gibi yerindeydi."

"Kutusu da kendisi gibi kayıp."

"Lanet olsun."koşarak odasına gitti.geri geldi ve derin bir nefes vererek konuştu."oyuncak hâlâ odamda."

"Şaka..şaka değil mi?." gülerek başladığım lafımı ciddileşerek bitirdim.Odadan gelen patlama sesiyle irkildim.

"Ne oluyor.."titrek sesiyle konuşan Meleğe bakıyordum.Kapının açılmasıyla çığlık attım,aynı şekilde melekte..

Direan..
...
"Seni burada görmek ne güzel Kraliçe Lidya.Direan..Lucasın üveyde olsa abisi.."
...
"Direan." beni görünce tebessüm etmişti.Şuan karşımda Lucasın üvey abisi olan Direan duruyordu.

"Sen..neden buradasın?." ağır adımlarla bana doğru geliyordu..tam karşımda durarak konuşmaya başladı.

"Kraliçe Lidya,sizi gördüğüme çok sevindim."Meleğe döndüğümde korku dolu bakışlarıyla Direan'e bakıyordu.

"Senin gözlerin..."zar zorda olsa iki kelime etmişti.Direan Meleğe dönerek konuşmaya başladı.

"Ben bir canavarım Melek.." ardından korkunç bir şekilde kahkaha atmıştı..ben bile irkilmiştim.Melekse korktuğunu belli eden gözleriyle ona bakıyordu.tekrar bana dönerek konuşmaya başladı.

"Çok iyi rol yapıyorsun Kraliçe Lidya."
dibime kadar gelerek eğildi ve tekrar konuştu ama bu sefer sadece ikimizin duyacağı şekilde konuşuyordu,yani kulağıma fısıldayarak..

"Ama unuttuğun bir tek şey var..Lucas her şeyin farkında,en başından beri.Unutma biz Hedrayız..tabii ki sen de bizdensin."

Lucas(Düzenleniyor)Where stories live. Discover now