seunghun
suk-ah
okulda mısın
fakültenin orada kahve içiyorum
yanıma gelhyunsuk
birazdan kulüp toplantısına gireceğim hyung
ne kadar vaktin var?seunghun
yarım saat sonra dersim başlıyor :(hyunsuk
dersten çıktığında oturalım mı?seunghun
olur oturalım
ama şimdi hiç mi gelemezsin?
beş dakikalığına olsa bile mi?hyunsuk
bir şey mi olduseunghun
ne
niye öyle dedin
seni görmek istedim sadecehyunsuk
insanı korkutuyorsunseunghun
aptal mısın niye korkuyorsun
sadece bir şey olduğunda mı görmem gerek senihyunsuk
hayır
istediğin zaman görebilirsinseunghun
şimdi görmek istiyorumhyunsuk
hyung
bekle
geliyorum***
seunghun
baejin-ah
yardımın lazımjinyoung
derse giriyorumseunghun
tamam biliyorum
dersin bitince buluşalım
yanına gelirimjinyoung
bir şey mi olduseunghun
sADECE SENİ GÖRMEK İSTEYEMEZ MİYİMjinyoung
aptalseunghun
birlikte battaniye almamız gerekjinyoung
sadece beni görmek istiyormuşsun cidden
neyse
battaniyeyi ne yapacaksınseunghun
hediye olarak alacağımjinyoung
ne
sen mi?seunghun
şaşırtıcı bir şey mi bujinyoung
evetseunghun
:(jinyoung
geldiğinde konuşuruz
şimdi gitmem lazımseunghun
herkes çok meşgul :(***
seunghun somurtarak telefonu bıraktığında ona doğru koşturan hyunsuk'u gördü ve kıpırdanıp neşeyle el salladı. "hyunsuk-ah! burdayım!"
hyunsuk zaten onu görmüştü, bağırıp milleti rahatsız etmesine gerek yoktu ancak seunghun çevresine duyarlı biri değildi. gülümseyen suratıyla sadece hyunsuk'a bakıyordu.
nefes nefese yanına varan hyunsuk "hyung," diye sızlandı. "gerçekten bir gün kalp krizi geçireceğim." çantasını gelişigüzel bir şekilde masaya fırlattığında soluklanmak için kısa süreliğine konuşmayı kesti.
seunghun o sıra kalkıp büfenin tezgahındaki kutudan peçete almaya gitti, döndüğünde tek kaşını kaldırarak "fakülte şurası, neden koştun ki?" diye kızdı ona. sonra hyunsuk'u yakasından çekip yüzünü kendine yaklaştırdı ve ter içinde kalmış alnını kuruladı. "hasta olacaksın."
çevredekiler seunghun'un umurunda olmasa da hyunsuk tüm o bakışları ve fısıltıları görüp duyabiliyordu. elinde olmadan güldü. seunghun'un onun dışındaki her şeye radarının kapalı olması garip bir şekilde iyi hissettirmişti.
"kulüp toplantısı öğrenci merkezinde yapılıyor hyung." diye açıkladığında hala sırıtıyordu.
seunghun dehşet içinde baktı ona. "oradan buraya kadar koştun mu?" peçeteyi büzüp çöp ararken mırıltıyla "fakültede olduğunu sanıyordum." dedi. "bilseydim çağırmazdım."
hyunsuk onun elindeki peçeteyi alıp montunun cebine tıkıştırdı ve "şimdi biraz oturalım, geri gitmem lazım." dedi. çok vakti yoktu.
"hangi kulüptesin?" diye sordu seunghun içilmemiş kahveyi ona uzatırken.
"fotoğrafçılık." hyunsuk hala seunghun'un onun hakkındaki şeyleri merak etmesine azıcık şaşırıyordu ancak alışmaya başlamıştı.
seunghun'un suratında kocaman bir gülüş belirdi. "çok iyi!" diye heyecanlandı. "harika fotoğraflarım olacak o zaman."
"fotoğraflarını çekmemi sorun etmez misin?"
bu çok garip bir düşünceymiş gibi suratını buruşturdu seunghun. "neden edeyim ki?"
hyunsuk sanki bir şeyler söylemek istiyormuş gibiydi ama sustu. gülümseyip "o zaman modelim olmanı isteyeceğim hyung." dedi. o sıra telefonu gürültüyle çalmaya başlayınca ayaklandı. "şimdi gitmem gerekiyor, sonra konuşalım tamam mı?" cevap beklemeden çantasını kapıp yeniden koşturmaya başladı.
beş dakika bile kalmamıştı. seunghun onun yalnızca bir yudum içebildiği kahveyi üzgünce önüne çekti. yeniden yalnız kalmıştı.
başından beri büfenin içinden onu izleyen kişi "sunbae!" diye seslendi. pis bir sırıtış vardı yüzünde. seunghun onu duysa da o tarafa bakmadı. sanki bu masa ve kendisi dışında hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam etti. o tarafta hareketlilik sezdiğinde ise iç çekti, gerçekten bu insanlardan kurtulamayacağını düşünüyordu.
çantasını omzuna atıp ayaklandı. hyunsuk'a aldığı kahveyi kaptıktan sonra hızlı adımlarla fakülteye yürümeye başladı. gereksiz sohbetlerden kaçınmanın bin bir yolu vardı.
***
hyunsuk
hyung
tatsız bir tartışma çıktı
toplantı uzayacak gibi görünüyorseunghun
ne halt yemeye tartışıyorlar
söyle onlara seni rahat bıraksınlarhyunsuk
başkan yardımcısıyım
ayrılamam o yüzden :(seunghun
öyleyse
akşam sana kahve içmeye geleceğim
olur mu???hyunsuk
emin misin
yani
erkek arkadaşın eve dönmedi mi?seunghun
döndü ama bunun sana gelmemle ne ilgisi var?
akşamüstü biraz işim var
bana eşlik edecek
sonra sende kahve içeceğim
nasıl????hyunsuk
rahatsız olmayacak mı?seunghun
sanmıyorum
ama için rahat etsin diye tekrar sorarımhyunsuk
hyung!
öyle sorarsan sana açıkça söyleyebilir mi sanıyorsunseunghun
neden söylemesin ki?
ikimiz de oldukça dürüst insanlarız
dert etme hyunsuk-ah
soruma cevap vermedin
geleyim mi???hyunsuk
sormana gerek yok biliyorsunseunghun
tamam o zaman
sana iyi şanslarhyunsuk
teşekkür ederim :(
YOU ARE READING
iyi ve güzel erkekler hep ağlar
Fanfictionburaya daha sonra havalı bir açıklama yazacağım