19 - ikimiz de oldukça dürüst insanlarız

27 6 7
                                    

seunghun
suk-ah
okulda mısın
fakültenin orada kahve içiyorum
yanıma gel

hyunsuk
birazdan kulüp toplantısına gireceğim hyung
ne kadar vaktin var?

seunghun
yarım saat sonra dersim başlıyor :(

hyunsuk
dersten çıktığında oturalım mı?

seunghun
olur oturalım
ama şimdi hiç mi gelemezsin?
beş dakikalığına olsa bile mi?

hyunsuk
bir şey mi oldu

seunghun
ne
niye öyle dedin
seni görmek istedim sadece

hyunsuk
insanı korkutuyorsun

seunghun
aptal mısın niye korkuyorsun
sadece bir şey olduğunda mı görmem gerek seni

hyunsuk
hayır
istediğin zaman görebilirsin

seunghun
şimdi görmek istiyorum

hyunsuk
hyung
bekle
geliyorum

***

seunghun
baejin-ah
yardımın lazım

jinyoung
derse giriyorum

seunghun
tamam biliyorum
dersin bitince buluşalım
yanına gelirim

jinyoung
bir şey mi oldu

seunghun
sADECE SENİ GÖRMEK İSTEYEMEZ MİYİM

jinyoung
aptal

seunghun
birlikte battaniye almamız gerek

jinyoung
sadece beni görmek istiyormuşsun cidden
neyse
battaniyeyi ne yapacaksın

seunghun
hediye olarak alacağım

jinyoung
ne
sen mi?

seunghun
şaşırtıcı bir şey mi bu

jinyoung
evet

seunghun
:(

jinyoung
geldiğinde konuşuruz
şimdi gitmem lazım

seunghun
herkes çok meşgul :(

***

seunghun somurtarak telefonu bıraktığında ona doğru koşturan hyunsuk'u gördü ve kıpırdanıp neşeyle el salladı. "hyunsuk-ah! burdayım!"

hyunsuk zaten onu görmüştü, bağırıp milleti rahatsız etmesine gerek yoktu ancak seunghun çevresine duyarlı biri değildi. gülümseyen suratıyla sadece hyunsuk'a bakıyordu.

nefes nefese yanına varan hyunsuk "hyung," diye sızlandı. "gerçekten bir gün kalp krizi geçireceğim." çantasını gelişigüzel bir şekilde masaya fırlattığında soluklanmak için kısa süreliğine konuşmayı kesti.

seunghun o sıra kalkıp büfenin tezgahındaki kutudan peçete almaya gitti, döndüğünde tek kaşını kaldırarak "fakülte şurası, neden koştun ki?" diye kızdı ona. sonra hyunsuk'u yakasından çekip yüzünü kendine yaklaştırdı ve ter içinde kalmış alnını kuruladı. "hasta olacaksın."

çevredekiler seunghun'un umurunda olmasa da hyunsuk tüm o bakışları ve fısıltıları görüp duyabiliyordu. elinde olmadan güldü. seunghun'un onun dışındaki her şeye radarının kapalı olması garip bir şekilde iyi hissettirmişti.

"kulüp toplantısı öğrenci merkezinde yapılıyor hyung." diye açıkladığında hala sırıtıyordu.

seunghun dehşet içinde baktı ona. "oradan buraya kadar koştun mu?" peçeteyi büzüp çöp ararken mırıltıyla "fakültede olduğunu sanıyordum." dedi. "bilseydim çağırmazdım."

hyunsuk onun elindeki peçeteyi alıp montunun cebine tıkıştırdı ve "şimdi biraz oturalım, geri gitmem lazım." dedi. çok vakti yoktu.

"hangi kulüptesin?" diye sordu seunghun içilmemiş kahveyi ona uzatırken.

"fotoğrafçılık." hyunsuk hala seunghun'un onun hakkındaki şeyleri merak etmesine azıcık şaşırıyordu ancak alışmaya başlamıştı.

seunghun'un suratında kocaman bir gülüş belirdi. "çok iyi!" diye heyecanlandı. "harika fotoğraflarım olacak o zaman."

"fotoğraflarını çekmemi sorun etmez misin?"

bu çok garip bir düşünceymiş gibi suratını buruşturdu seunghun. "neden edeyim ki?"

hyunsuk sanki bir şeyler söylemek istiyormuş gibiydi ama sustu. gülümseyip "o zaman modelim olmanı isteyeceğim hyung." dedi. o sıra telefonu gürültüyle çalmaya başlayınca ayaklandı. "şimdi gitmem gerekiyor, sonra konuşalım tamam mı?" cevap beklemeden çantasını kapıp yeniden koşturmaya başladı.

beş dakika bile kalmamıştı. seunghun onun yalnızca bir yudum içebildiği kahveyi üzgünce önüne çekti. yeniden yalnız kalmıştı.

başından beri büfenin içinden onu izleyen kişi "sunbae!" diye seslendi. pis bir sırıtış vardı yüzünde. seunghun onu duysa da o tarafa bakmadı. sanki bu masa ve kendisi dışında hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam etti. o tarafta hareketlilik sezdiğinde ise iç çekti, gerçekten bu insanlardan kurtulamayacağını düşünüyordu.

çantasını omzuna atıp ayaklandı. hyunsuk'a aldığı kahveyi kaptıktan sonra hızlı adımlarla fakülteye yürümeye başladı. gereksiz sohbetlerden kaçınmanın bin bir yolu vardı.

***

hyunsuk
hyung
tatsız bir tartışma çıktı
toplantı uzayacak gibi görünüyor

seunghun
ne halt yemeye tartışıyorlar
söyle onlara seni rahat bıraksınlar

hyunsuk
başkan yardımcısıyım
ayrılamam o yüzden :(

seunghun
öyleyse
akşam sana kahve içmeye geleceğim
olur mu???

hyunsuk
emin misin
yani
erkek arkadaşın eve dönmedi mi?

seunghun
döndü ama bunun sana gelmemle ne ilgisi var?
akşamüstü biraz işim var
bana eşlik edecek
sonra sende kahve içeceğim
nasıl????

hyunsuk
rahatsız olmayacak mı?

seunghun
sanmıyorum
ama için rahat etsin diye tekrar sorarım

hyunsuk
hyung!
öyle sorarsan sana açıkça söyleyebilir mi sanıyorsun

seunghun
neden söylemesin ki?
ikimiz de oldukça dürüst insanlarız
dert etme hyunsuk-ah
soruma cevap vermedin
geleyim mi???

hyunsuk
sormana gerek yok biliyorsun

seunghun
tamam o zaman
sana iyi şanslar

hyunsuk
teşekkür ederim :(

iyi ve güzel erkekler hep ağlarWhere stories live. Discover now