iyi ve güzel erkekler hep ağlar

30 - bu beni enayi mi yapıyor şimdi?

hyunsuk
hyung
nereye gittin?

jinyoung
dersim vardı
koşturarak çıkmak zorunda kaldım

hyunsuk
neden uyandırmadın.....

jinyoung
dersin mi vardı yoksa
biraz daha uyu istemiştim

hyunsuk
hayır hayır
sadece seni görmeyince endişelendim

jinyoung
ya!
neden endişeleniyorsun!

hyunsuk
:(

jinyoung
seunghun aptalı uyandı mı
öğlen olacak neredeyse

hyunsuk
onu uyandırmaya kıyamadığın için çok mutlu
sırıtarak kahve yapıyor
normalde bu yaşanmıyor galiba

jinyoung
her şeyi anlatıyor değil mi.....

hyunsuk
:')

jinyoung
öğleden sonra dersiniz varsa oyalanmayın
haftaya vizeler başlıyor

hyunsuk
bugün kütüphanede mi olacaksın

jinyoung
evet

hyunsuk
seninle çalışacağım

jinyoung
ne
neden?

hyunsuk
ders çalışmak için motivasyona ihtiyacım var
onlardan biri sensin hyung
motivasyon

jinyoung
aptal
tamam

hyunsuk
öğle yemeğini atlama!

jinyoung
siz de bir şeyler yiyin

hyunsuk
merak etme hyung!

"sana söylüyorum, gerçekten çok tatlı birine dönüşmeye başladı. önceden tatlı değildi demiyorum tabii ama daha da tatlı oldu." seunghun ağzı kulaklarında geveliyorken bir yandan kahve ve tost yapmakla uğraşıyordu. dirseklerini tezgaha dayamış ilgiyle onu izleyen hyunsuk'u görmüyordu.

"hyung şu an dedikodu mu yapıyorsun?" diye takıldı ona.

"hayır canım ne alakası var. sence de çok tatlı birine dönüşmedi mi?" bu sefer onay istiyormuş gibi hyunsuk'a dönüp gözlerini belertti.

hyunsuk bir süre düşünüyormuş gibi yaptı. "sanmıyorum. jinyoung hyung onunla tanıştığımdan beri zaten hep çok tatlı biriydi."

seunghun yıkılmıştı. çökmüş halde işine döndü ancak hala dırdır ediyordu. "tabii sana bebekmişsin gibi davranıyor. onun canavar halini gördün mü? görmedin. sesini bile yükseltmiyor sana. hah!"

hyunsuk kahkahasını daha fazla tutamadı. alnını tezgaha dayayıp gülmeye başladı. seunghun somurtarak kahve ve tostu önüne koyduğunda gözlerindeki yaşları siliyordu.

"hyung saçmalıyorsun." dedi. "sadece siz uzun zamandır birliktesiniz. benimle yeni tanıştı."

hyunsuk'un yanındaki tabureye oturan seunghun kafasını iki yana salladı. "hayır baejin'i tanıyorum. kesinlikle sana kıyamıyor." bununla gerçekten bir sorunu olmadığı yavaşça yumuşayan ifadesinden belliydi.

"sana berbat davranıyormuş gibi konuşuyorsun." hyunsuk alt dudağını büküp söylendi. sonra tostunu yemeye başladı.

diğer yanda seunghun kaşlarını çatarak ona döndü. "berbat davranmıyor mu?"

hyunsuk sırıttı. "farklı bir dinamiğiniz var sadece. ikiniz de birbirinize berbat davranmıyorsunuz."

bunu bir süre düşünen seunghun "önemli değil zaten." dedi. "bana istediği gibi davranabilir."