Oyun...

950 82 63
                                    

-Gencay-

"Aşkitom..."

Dalgınca yanıma döndüm. Çatılı kaşlarıyla bana bakıyordu. Gülümsedim.

"Turtam..."

Gülerek yanıma gelip oturdu. Yanağıma öpücük bırakıp başını omzuma yasladı. Güldüm. Kolumu beline sardım.

"Alp abi çok mutlu. Ben eltişkomu çok seviyorum. Benim gibi alem kız." deyip kıkırdadı. Kıvırcık saçlarından öpüp gülümsedim.

"Ulan bir de kız mız istemiyorum, diyordu. Evlenmeyeceğim diyenden korkacaksın. Allah bilir şimdi yengeme ne romantiklik yapıyor. Arabasının önünde oturuyoruz, haberi yok."

Güldük. Başını omzumdan kaldırıp heyecanla konuşmaya başladı.

"Amcam çok heyecanlı biliyor musun, Alp abi için Farah'ı isteyecek ya. Amcam hep böyleydi. Herkesi düşünürdü. Ve seni de çok seviyor, Gencay." deyip gülümsedi. Başımı sallayıp gülümsedim. Önüme döndüğümde saçımı karıştırdı, güldüm. Ulan turtam.

"Gencay, doğruyu söylüyorum. Biliyorsun, amcam benim üzerime fazla düşüyor. Bu hâlleri ondan-"

"Biliyorum, Özlem. Ne bileyim, seninle evlenmek istiyorum işte."

Gülerek kolunu omzuma yasladı. Hatunuma bak be.

"Nişan geçtikten sonra tekrar konuşursun amcamla olmaz mı? Ya da birlikte konuşuruz."

"Orda dur kıvırcığım." deyip gözlerimi kıstım. "Ben tek başıma konuşacağım."

"Öyle olsun."

Başını sallayıp gülümsediğinde alnına yaklaşıp öptüm. Onu kollarımın arasına aldığımda kollarını boynuma dolamıştı hemen. Güldü.

"Bebeğim benim..."

Güldüm. Ulan.

"Turtam..."

"Aşkitom?" dedi gülerek. Gülümsedim.

"Evlensene benle."

"Tamam."

Güldük. O kadar çok evlilik lafı geçti ki evlilik teklifi ettiğimi anlamadı bile. Neyse devam.

"Kız evleniyorsun yani benle? Doğru mu duydum?"

"72. Kez evet!" dedi gülerek. Güldüm. Ulan o kadar oldu mu?

Kollarını gevşettiğinde ayrıldım ondan. Gülümsüyordu. Birkaç harekette saçımı düzeltip elini çekti benden. Gözleri mağazaya gittiğinde sırıttım.

"Ulan Alpcik... Kız, nişan yapıyor olmasın içerde. Lan yoksa bayılmış olmasın." deyip ayağa kalktım. Kahkaha attı.

"Yaa Gencay! Abartma."

Güldüm. Elimden tutup yanına oturttu.

"Sen bilmiyorsun, direksiyonu tutarken eli titriyordu lan. Allah'tan yengem nişan kıyafetiyle çıkmadı, şu an hastanede olurduk."

"Yaa ciddi misin?" dedi gülerek. "Farah, sürpriz olsun istedi. Baya da bunalmıştı."

Sırıttım.

"Şunlara bi oyun oynayalım mı?"

Anlamaz hâlde kaşları çatıldığında göz kırptım.

"Ama ondan önce... Kıvırcığım az önce sana evlenme teklifi ettim, onun cevabını alıyım?"

Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Burnunu sıkıp güldüm.

"Seninle evlenmek istiyorum, Özlem. Artık yanı başında özleyim seni. Sabah uyandığımda yanımda görmek istiyorum seni. Lan düşünsene küçük turtalar." deyip kahkaha attım. Yaşaran gözleriyle gülümsüyordu. Ulan.

Perde Where stories live. Discover now