Ah ah...

523 51 106
                                    

Bugünün ikinci bölümü *-*

Bu bölümü avzemmmm 'e ithaf ediyorum :))

-Farah-

Gözlerimi aralandığımda üzerimde bir halsizlik vardı. Yanıma döndüm. Alp yoktu. Saat kaç?

Yerimde doğruldum. Algılarım biraz daha açıldığında Alp'in sesi doldu kulaklarıma. Telefonla konuşuyor olmalı. Sesi sinirli geliyordu.

Kapat mı dedi o?

Kapı yavaşça aralandı. Çatılı kaşları beni gördüğü an normal hâline dönerken sesini duydum.

"Yeni mi uyandın?"

Başımı salladım.

"Alp bir sorun mu var?"

Yanıma gelip yatağın kenarına oturdu. Sıkıntılı nefes verip konuşmaya başladı. İyice meraklandım.

"Gencay aradı. Bebeğin cinsiyeti belli olmuş da onu söyledi. Erkenden hastaneye gitmişler. Oğlu olacak." deyip gülümsedi. Gözlerimi ovuştururken heyecanla atıldım.

"Yaa ne güzel! Ayy eltişkom ne kadar mutludur kim bilir."

Ellerimi tutup başını kaldırdı. Şimdi daha iyiydi keyfi. Gülümsemesi büyümüştü.

"Tabii çok mutlular. Heyecanlarını ben bile hissettim."

Başımı sallayıp gülümsedim. E neye kızdı peki?

"Sorun nerde Alp?"

Gözlerini devirip konuşmaya başladı.

"Siz de kız yapın da bizim oğlanla baş göz edelim, dedi. Sabah sabah sinir etti beni. Kızım belki başkasını sevecek. Keyfinden geçilmiyor. Yanımda olsaydı iyi bir geçirirdim de neyse. Ulan."

Morali bozulmuş hâlde başını eğdiğinde kendime engel olamayıp kahkaha attım. Ya bunu mu dert ediyor şimdiden?

"Senin de hoşuna gitti bakıyorum."

"Yaa Alp! Daha olmayan bebeğimizin kız olacağı bile belli değilken niye stres yapıyorsun? Ve belli mi olur belki sever kızımız."

Kaşlarını çattı. Gülmemek için dudaklarımı bastırıyordum. Gözlerimi kaçırıp etrafımı izler gibi yaptım.

"Sabah sabah stres oldum lan. Vermiyorum kızımı kimseye."

Şaşkınca ona döndüğümde ciddiyetle gözlerime bakıyordu.

"Bence o gün geldiğinde konuşmalıyız bunları."

Sıkıntılı nefes verip alnını omzuma yasladı. Kollarını belime sardığında sırıttım.

"Çok mu yoruldun yiğidim?" deyip kıkırdadım. Saçlarını okşuyordum.

"Şu an çok rahatım. Stres boşaltıyorum. Sessiz ol, yavrum."

Güldüm. Kollarını sıklaştırıp yerine iyice yerleşmişti. Çocuk gibi davranıyordu.

"Canım sırığım..." dedim uzatarak. Gülümsediğini hissedebiliyordum. Saçına öpücük bırakıp kolumu ona sardım. Güldü.

"Sen anne mi olacaksın?"

Ulan.

"Sen baba mı olacaksın?" dedim onu taklit ederek. Güldük. Yanağımdan öpüp başını kaldırdı. Saçları dağılmış, yaramaz çocuk gibi duruyordu.

"Nasip olur mu be?"

Gülümsedim.

"Olsun be." dedim gülerek. Güldü.

Perde Where stories live. Discover now