Çok güzel...

382 45 3
                                    

-Alp-

"Yavrum, diyorum ki artık evimize gidelim."

Elindeki dosyayı masama bırakıp başını kaldırdı. Bir müddet gözlerime baktıktan sonra omuzlarını hayran kaldığım gururla kaldırdı. Dudaklarında beliren manidar gülümseme beni yine yenilgiye uğratacak, biliyorum.

"Anlamadım, Alp Bey. Sanıyorum eşinizi özlediniz, ancak işlerimiz henüz bitmedi." deyip yanıma doğru adımladı. Gözlerimle karımı takip ederken yanıma gelmişti bile. Sol eli büyümüş karnında yerini alırken sağ elinin parmaklarını dosyada gezdirerek bir şeyler anlatıyordu bana. Giydiği kıyafetlerde hamile olduğu belli olmuyordu. Özellikle dikkat ediyordu ve bu tutumu beni kendisine tekrar hayran bırakıyor. Şu an işler umrumda değil.

"Farah Hanım, doğum iznine ayrılmayacak mısınız?"

Duraksadı. Başını yavaşça bana çevirdiğinde çatık kaşları ile karşılaştım. Ciddiyetimi korumam gerek.

"Hayır." dedi net sesle. Başımı sallayarak derin nefes alıp verdim. Doğum yaklaşmasına rağmen işi bırakmıyordu.

"Peki."

Oturduğum döner sandalyeyle ona yaklaşıp normal sesle konuşmama devam ettim. Bir an önce şirketten çıkıp karıma kavuşmak istiyorum lan.

"Siz devam edin."

Tane tane anlattı. Toplantı saatlerini ayarladıktan sonra ofisten çıktı. Geri kalan işlerimi hallettim.

Çıkış saati geldiğinde Gencay ile vedalaşıp çıktık şirketten. Havalar soğuduğu için sert rüzgardan nasibimizi almıştık. Küçük adımlarla arabaya doğru ilerliyordu. Birkaç adımda yanına gelip kolumun altına aldım onu. Başını kaldırıp yüzünü bana döndü. Soğuktan burnu kızarmıştı.

"Ellerin ceplerinde olsun." deyip kolumu biraz daha sardım. Ellerini kabarık montunun ceplerine sokup başını göğsüme yasladı. Arabaya ilerledik.

Arabanın önüne geldiğimizde kapıyı açıp kolumu gevşettim. Başını biraz daha gömdü göğsüme. Küçük bir öpücük bıraktım başına. Bağımlı oluyorum.

"Arabanın yanındayız, yavrum. Üşümeyelim hmm?"

"Ha?" diyerek başını kaldırdı. Burnunu çekip bana bakmayı sürdürdüğünde güldüm. Ulan.

Gözlerini kaçırıp dudağını büzerek ellerini benden çekti. Ağır hareketlerle arabaya yerleşip ellerini kucağında birleştirdi. Çatılı kaşlarıyla karşısına bakıyordu. Hamileliğinde bana kızma şekli böyleydi. Sırıtıyorum. Yerim lan.

Emniyet kemerine uzanıp taktım. İfadesi değişmedi. Yanağından öpüp konuşmasına fırsat vermeden kapıyı kapattım. İçeriye daha fazla soğuk girmesin.

Yerime geçtiğimde arabayı çalıştırıp klimayı açtım hemen. İstikamet evimiz.

"Isındın mı yavrum?"

Küçük bir bakış atıp önüme döndüm.

"Isındım, Alp. Sen yola bak." dedi mızmızlanarak. Cıkladım.

"Yanağıma öpücük bırak." dedim gülerek. Burnunu çekip gülümsedi. Yanağıma uzanıp öptüğünde burnunun ısındığını fark ettim. Çok şükür.

"Isınmış mıyım?" dedi nazlı nazlı. Düşünür gibi yapıp başımı salladım.

"Biraz daha ısınman gerek tabii."

Evimize geldiğimizde arabayı park ettim. Emniyet kemerini çıkartıp yanıma döndüğümde tatlı tatlı bana bakıyordu. Kollarımın arasına aldım onu. Biraz daha ısınalım.

Başını boynuma gömüp kıkırdadı. Güldüm. Ulan.

"Özledim lan sizi. Seninle çalışmak çok güzel ama resmiyete gelemiyorum." deyip kokusunu içime çekerek öptüm başından. Başını kaldırıp güldü şirince. Yüz yüze bakıyorduk.

"Şirkette öyle değilsin ama. Adaletli davranıyorsun. Bazen bana yavrum demen dışında bir sıkıntı göremiyorum."

Burnuna öpücük bıraktım. Çok güzel bakıyordu bana. Kısa nefes çektim içime.

"Kızımız olacağı için çok mutluyum, Farah."

Yaşaran gözlerini kırpıştırıp gülümsedi. Dudaklarımı aralayacağım vakit burnunu yanağıma sürtüp sokuldu bana.

"Alp... Kızımız mutludur değil mi? Biz ona iyi aile olabilecek miyiz?"

Gülümsüyorum. Başını yavaşça kaldırıp beklentiyle bana baktı. "Hı?"

"Allah'ın izniyle yavrucuğumuz yuvamıza huzur, mutluluk, bereket getirecek. İyi anne, baba olmak için çabalayacağız."

Yanağıma uzanıp öptü tüy hafifliğinde. Hissettiğim kalp atışlarımla yutkundum. Parıldayan gözleriyle gülümsüyordu.

"Belki daha sonra kızımızın kardeşleri de olur." dedi pembeleşmiş yanaklarıyla.

"Ulan." dedim gülerek. Kıkırdadı.

"Ama Alp güzel olmaz mı?" dedi tatlı tatlı. Alnından öpüp gülümsedim.

"Çok güzel olur."



Perde Where stories live. Discover now