A- III

134 20 80
                                    




Keyifli okumalar.. 🤌🏻😏🫢😋


İnsan beklemediği darbeyi beklemediği yerden alınca afallıyor ve nasıl tepkiler vereceğini şaşırıyordu. Bütün bir gece sessizce ağlamanın getirisi olan pişmanlık ve sinir krizi, bu kez bana uğramamıştı. Ellerimin titremediğini söyleyemezdim lakin hep yaptığım gibi evi dağıtmamış, kendime mukayyet olmuş ve sadece oturup düşünmüştüm.

Geçmişi.

Düşünceler içinde kıvrandığım gecelerim çok olurdu. Geçmişin hesaplaşması bitmez, sabah ezanında ağlayarak dualara sığınmalarım dinmezdi. Her seferinde Allah'a yalvarır, istediklerimde hep ısrarcı davranırdım. Asla hakkımda hayırlı olup olmadığını düşünmezdim.

Bu gece öyle olmamıştı.

Sabah ezanını bile duymadan uyumuş, hayırlısını dileyip gözlerimi yummuştum. Sabah kalktığımda ise ılık bir duştan sonra, yaptığım ilk iş avukata yazmak olmuştu. Dün olanların tüm suçlusu oydu ama benim ona hiç kızasım yoktu. Her şey onun yüzünden olsa da Derin'in daha ne kadar çirkinleşebileceğini bana dün akşam göstermişti. O yemekten sonra kendi ailem de dahil kimseyle tek bir kelime etmek içimden gelmiyordu lakin avukata çok yazasım gelmiş ve anlatacaklarını merak etmiştim.

Tanem: "Günaydın." (07.34)

Kendimi tanıtma gereği duymamıştım çünkü profil fotoğrafımdan beni tanıyacağını biliyordum. Onun yazmasını beklerken, içimdeki dürtüye engel olamayıp profil fotoğrafına tıklamıştım. Boğazda bir yatta, üstünde smokinle gece çekilmiş klasik bir zengin pozuydu. Avukatların zengin olduğu doğru muydu? Aman, bana ne canım?

Avukat: "Günaydın. Notumu okudun mu?" (07.38)

Tanem: "Evet. Senden sonra Derin üzerime geldi ama sorun değil. Kendini suçlama." (07.39)

Avukat: "Tekrar özür dilerim. Bu kadar ciddi olduklarını düşünmüyordum. Eğer öyle olsaydı o yemeğe katılmazdım." (07.39)

Tanem: "O yemeği konuşmasak? Sen bana anlatacaklarından bahsetsen?"  (07.40)

Avukat: "Önemli bir şey yok ya. O yemekte yanlış anlaşılmasın diye öyle söylemiştim. Mahallede tanıdığım bir sen varsın diye, numaram bulunsun istedim. İhtiyacım olduğunda, yardım isteyebileceğim tek kişisin. Tabii yanlış anlaşılmak istemem. Eğer sen de istersen, yardım etmeyi tabi. Komşuculuk falan?"  (07.45)

Gülmemek için zor durmuştum.

Tanem: "Avukat olduğun için mi bu kadar ciddi konuşuyorsun? ahhahashajslsksls. Ederiz tabi, niye etmeyelim canım. Tesisatçı buldun mu hem sen?" (07.46)

Avukat: "Ciddi mi gözüküyorum ya o kadar? Ve evet, hallettim. Abidin bey sağolsun." (07.46)

Tanem: "Abidin bey mi ahahahahshssjsdjldfjsş." (07.46)

Avukat: "Az önce ciddisin diyordun şimdi gülüyorsun?" (07.47)

Tanem: "Tamam ya, pardon." (07.47)

Avukat: "Hayır."
Avukat: "Pardon yok. Yani değil."
Avukat: "Öyle demek istemedim."
Avukat: "Sen gül hep."  (07.47)

Tanem: "Sakin. Hakaret olarak algılamadım. Dava açmayacağım ahhashhsksjxzjsjdlsjsşa." (07.48)

"Tanem!" diye kapının önünde böğüren abim, bütün dikkatimi bozmuştu.

"Ne?" dedim, gayet sakin bir ses tonuyla.

"Kahvaltıya, hadi." dedi.

Tanem: "Kahvaltıya inmem gerekiyor. Dün akşam tatsızlık yaşanmasaydı seni de davet ederdim ama biliyorsun işte." (07.49)

avukat beyWhere stories live. Discover now