Ateş'in Gölge'sinde ki Karanlık

4.GEÇMİŞİN FİLİZLENEN İZLERİ

Merhaba! Sonunda bölümümüz geldi. Aslında bir-iki gün önce bitirmiştik fakat yeni fikirler yüzünden dün yine yazdım. Bu bölümde diğer iki yazarımızın adını açıklamaya karar verdik. Elanur ve Huri Nur. Bölümleri atan ben olacağım.(Ben isimsiz olarak kalayım.) Bu konuşma kısımların da Ela ve Huri yazarlarsa altlarına kendi isimlerinin yazacaklar kafa karışıklığı olmasın diye. Eğer bir isim yazmazsa o benimdir. Neyse çok konuştum.

İyi okumalar!

"Eh yok artık" demiştim kimse konuşmayınca. "Sen" diye konuşmuştu saatler sonra Yankı. Aslında bir-iki dakika konuşamamışlardı. Fakat öyle sıkıcıydı ki saatler gibi gelmişti bana.

"Usta" diye sordu Asel ustaya doğru dönerken. "Selam" demişti karşımızda ki çocuk. Benden büyük olduğu kesindi de şimdi oralarla işimiz yoktu. "Selamün aleyküm " Evet konuşan yine bendim.

"Gurubun delikanlısı sensin galiba?" demişti karşımızda ki çocuk. Biryerden tanıdık geliyordu da nerden bir türlü hatırlayamıyordum. "Tabi ki de koçum" dedim sorusuna karşılık olarak.

"Usta" demişti Asel birdaha. "Kim bu? Neden burda?" diye de devam etmişti. "Ben Berkcan" demişti çocuk. 1.85 boylarında orta kilolu, fit bir vücuda sahipti. Uzaktan birisi spor yaptığını anlayabilirdi. Gözleri kapalı yeşildi. Saçları orta, dalgalı ve kumraldı. Buğday tenliydi.

"Merhaba bende Cemal Can" dedim ve kahkaha attım. Tek atan bendim. Yankı,Asel ve ustaya doğru döndüm ve "Sizin mizah seviyenizi sikeyim" dedim. Ustanın öksürmesi ile "Dikkat et ölme bari" diye devam etmiştim. Asel'in oflaması abartılı bir şekilde göz devirmeme sebep oldu.

"Çok komiksin" dedi adının Berkcan olduğunu öğrendiğim çocuk. "Tabee ne sandın ya-" sözümü bölen yine Yankı'nın "Azra!" demesiydi. "Kızım seninde her 5 kelimenden 3'ü Azra he! Hayır yani Lezbiyen olsan bana aşıksın diyeceğim ama değilsin" dedim sesimi biraz yükselterek. "Nerden biliyorsun lezbiyen olmadığı mı?" diye bir soru yöneltince ister istemez küfür etmiştim.

Yankı'nın "Şaka şaka gül diye" demesi beni sinirlendirse de içimi rahatlatmıştı. "Çocuklar bu gurubunuza yeni katılan Berkcan. Artık bütün görevler de birlikte olacaksınız" ustanın konuşması bizi şoka uğratmıştı.

"Ay şuan şoktayım!" dedim ki demez olaydım diye düşündüren şey Yankı'nın "Orası pahalı ya Bim'e git sen iyisi" mükemmel ötesi berbat esprisiydi. Asel benden önce davranmış "O eskide kalmamış mıydı ya?" demişti.

"Siz ne anlarsınız espiriden!" diye konuşmuştu Yankı alınmış gibi. Bugün fazla mı alıngan ne! Bugünün tarihini düşündüm ve 1 Aralık 2023 tarihinde ne var diye düşünmüştüm. Hayır yani varsa birşey bilelim.

Hayatın oyunu mudur nedir se 1 Aralığı düşününce rüzgar esmiş titremiştim.Rüzgarın geldiği yöne doğru döndüğümde pencerenin açık olduğunu görüp yakınmıştım. Hayır yani hangi akıllı insan bu havada pencereyi açar ki? Gidip pencereyi kapatmış ve geri dönmüştüm.

Geri dönmemle Yankı konuşmaya başlamış ve "Bu nedenle mi kafetarya da bizi gözetliyordun?" demişti. Tabî ya bu çocuk kafetarya da Yankı'ya çarpan çocuktu. Ama sanki kafetaryadan da önce tanıyordum. Ama nerden? "Çok zekisin Yankı ki ciddiyim. Aslında Asel'in fark etmesini bekliyordum fakat ilk önce sen fark ettin. Ve evet ilk önce sen fark ettiğin için sana çarptım. Yani senin yerine Asel veya Azra ilk önce fark etseydi elimden geldiğince onlara çarpardım. Çarparsam nasıl tepki verdiğinizi merak etmiştim. Aslında ben insanların tepki ve hareketlerine göre insanları tanımaya çalışırım ve oldukça başarılı olduğum söylenir" diye konuşmuştu Berkcan.

"Senin insanlara çarpma fantezin de ne bileyim!" diye mırıldanmıştım. Ancak beni duymuş olmalılar ki hepsi bana bakıyordu. Yardımıma Yankı yetişmiş ve "Sen hangimizin ilk önce fark etmesini isterdin ki?" diye konuşmuştu.