Ateş'in Gölge'sinde ki Karanlık

15. ORTAYA ÇIKAN KATİL

Medya: Tayfun Kayra

(Azra,Karanlık)

"Sen ciddi misin?" diye sordu Asel benim az önce dediğimi tekrarlayarak. "Kızım ne demek Berkcan biliyor!?"

Yankı en son mutfağa, Berkcan ile konuşmak için gitmişti fakat çıkışı sanki eve baskın varmış gibiydi. Ona ne olduğunu sorduğumuzda Berkcan'a neden bu guruba katıldığını bildiğimizi söylediğini söylemişti. Bunla da kalmamış Muray'ı ve adını bilmediğimiz diğer adamın olayını da ağzından kaçırdığını belirtmişti.

"Ağzında baklava ıslanmıyor lan!" diye sinirle konuştu Asel. "Ama cancazım bilerek olmadı ki" diyen Yankı ile Asel ofladı ve "Ha bide bilerek olsaydı" dedi.

Yankı dudaklarını büzdü ve "Özür dilerim," dedi. "Gerçekten istemeden oldu. Ona laf sokayım derken oldu."

"Soktun mu bari?" dediğimde Asel bana inanamıyormuş gibi baktı. Yankı hevesli bir şekilde başını olumlu anlamda salladığında yumruklarımızı çakıştırdık. "Aferim benim kızıma."

"Önemli eşyalarınızı toplayın evden ayrılıyoruz."

Ben ve Yankı bu cümleden sonra Asel'e çatık kaşlarla baktık. "Bunun için erken değil mi?" diye soran Yankı'ya cevapen olarak Asel "Bunun için geç bile! Hadi çabuk" dedi.

Merdivenlerden tırmanmaya başladığında birkaç dakika Yankı ile bakıştık. "Etkaytot?"

"Onlar için zamanımız yok! Hadi" diye bağıran Asel ile bizde merdivenlerden tırmanmaya başladık. Ben odama girdiğimde Yankı ile yollarımız ayrıldı.

Gardolabumu açtığımda içinden siyah bir eşofman ve beyaz bir t-shirt çıkarıp hızlıca giyindim. Haziran ayında olduğumuz için ceketlerin bulunduğu yeri es geçtim. Bilekte biten pembe bir çorap alıp giydiğim de hazırdım. Dolaptan bir sırt çantası çıkarıp içine iki siyah t-shirt ve iki siyah pantolon kattım. Gözlüğümün yedeğini ve lens kutusunu alıp küçük bir kutuya ve kutuyu da çantaya koydum.

İki SAR 9X silahlarından, iki M1911 silahlarından ve iki bıçak aldım yatağımın altından. SAR 9X silahlarını belime yerleştirirken diğerlerini çantama koydum. Ayakkabımı giyip aşağıya indiğimde Asel ve Yankı aşağıda beni bekliyorlardı. Asel'in üstünde kırmızı bir t-shirt, altında ise gri bir eşofman vardı. Belinde USP9 silahlarından vardı.

Yankı'nın ise üstünde kapalı mor t-shirt, altında benimki gibi siyah bir eşofman vardı. Belinde de benim kullandığım ve taktığım SAR 9X silahı vardı. Kulaklarımıza beyaz airpods taktıktan sonra evden çıkmak üzereydik ki bizi durduran şey Berkcan'ın sesiydi. "Bizden size zarar gelmez."

"Ben size demedim mi yapmaz, bize zarar vermez diye" konuştu Yankı hemen Berkcan'nın yanına geçerek. "Senin ağzından çıkan tek şey 'Etkaytot?' değil miydi?" dediğimde Yankı'nın gözleri açıldı ve "Tabi ya Etkaytot! Ethan ses ver koçum çabuk" dedi.

Ben ve Asel başımızı olumsuz anlamda sallarken Ethan konuştu. "Efendim Yankı?"

"Ay Allah'a şükür hayattasın."

"Evet hayattayım Yankı."

"İzin verin size herşeyi açıklamak için Muray'ı çağırayım" diyen Berkcan'a Yankı cevap verdi. "Şu uğursuz olmazsa olmaz değil mi?"

Berkcan buna hiçbir şey demedi. Asel'le birbirimize baktıktan sonra ben başımı olumlu anlamda salladım. Asel'de bununla beraber Berkcan'a döndü ve "Çağır" dedi.

Berkcan cebinden telefonunu çıkardı ve kısa bir mesaj yazdıktan sonra cebine tekrardan koydu. "Şu kendini gizliyince bir bok olduğunu sanan şahıs kim?" diyen Yankı çok haklıydı.