22. Bölüm-Benim Hatamdı

1.8K 109 69
                                    

Bu bölümü @benbirokurum'a ithaf ediyorummmm

Oy verip yorum yapmayı unutmayın!

İyi okumalarrr 😽


BÖLÜM ŞARKILARI:

Gamzedeyim Deva Bulmam-Dedudlüman
Eklemedir Koca Konak-Suzan Hacigarip
Kolay Değildir-Duman
Bir Kızıl Gonca'ya Benzer Dudağın-Hande Mehan






Sabah askeriyeye gelir gelmez operasyon olduğunu öğrenmemizle birlikte hazırlanmaya başlamıştık. Son kez herkes sevdikleriyle vedalaştı, helallik aldı. Güven dışında, Güven kimseyi aramamıştı. Zırhlı aracaTürk Kanı Timiyle birlikte bindik. Sol tarafımda Çağlar sağ tarafımda Mercan vardı. Elif ve Çağlar aralarındaki anlamsız gerginliğe son vermiş gibiydiler. Operasyon planları önceden konuşulmuştu. Temizleyip gelecektik inşallah.

Ebiş'in ağzından lafa onayı başarmışlardı. Sınırdaki bir köye saldırmaya çalışacaklardı. Bir köye göre yoğun bir nüfusa sahipti. Bu da elbette işimizi zorlaştıracaktı. Konuşulanlara kulak vermeye başladım.

"Sıkıldım ben." Dedi Anıl oflayarak. Samet çapkın bir bakış atarak Anıl'a döndü.

"Eğlendireyim mi?" Samet'in alayla sorduğu soruyu ciddiye alan Mercan ve Çağlar iki tarafımdan Samet'e tekme attılar. Kendimi tutamayıp güldüğümde bu dörtlü dışında herkes güldü.

"Hayvan herif." Çağlar trip atar gibi omuzunu silkip dışarı bakmaya başladığında ağzım bir karış açık kaldı. Çağlar trip atıyordu! Koray'a 'ne olup bittiğini biliyor musun' bakışlarımı attığımda bilmediğini belli ederek dudaklarını büzdü. Karan'a baktığımda onun da bana baktığını fark ettim. Öyle güzel bakıyordu ki... Gözlerine dalmış giderken araç yavaşladı. Hiç bir şey söylemeden arabadan inip yürümeye başladık. Hava aydınlıktı. Elif haritayı takip ederken ilerlemeye başladık. Yan tarafımda bir hareketlilik hissettim. Karan yanıma gelmişti.

"İyi misin?" Tam iyi olduğumu söyleyecektim ki lafımı ağzıma tıktı. "Mümkünse kendi duygularını ifade etsin cümlelerin." Bu kafiyeli lafına omuz silktim.

"Bilmiyorum, huzursuz hissediyorum kendimi." Kahvelerini gözlerime sabitledi. Soğuk havayı sıcacık bakışlarıyla ısıttı sanki. Sert bir nefes verdim dışarı ağzımdan dumanlar çıktı. Kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti. Saçlarımın üzerine sesli öpücükler bıraktı.

"Ohhh mis kokulu güzelim benim."

"Bir kaç gün sonra tekrar konuşalım." Saçlarım yağlanırdı bir kere. Iyy yaklaştırmazdım ki yanıma.

"Konuşalım, ne konuşalım. Benim yakışıklılığım? Immm bak şeyde olabilir benim romantikliğim." Dirseğimi hafifçe karnına geçirdim. Üstün oyunculuk yeteneklerini konuşturup bunu da abarttı tabii ki.

"Yok yok bence senin egonu konuşalım. Küçük dağları sen yaratmışsın gibi bir hava var. Ama burası oldukça büyük bir dağa benziyor." Gözlerimi etrafta gezdirdim.

"Sıkıntı yok onu da hallederiz evelallah." Flört edercesine göz kırptı. Dağdayız ulan!

"Tamam sus artık. Göreve odaklan." Huysuzca mırıldanıp omzumdaki kolunu indirdi. Sırtımdaki ağır çantayı biraz daha yukarı çıkarttım. Yaklaşık bir saat yürüdükten sonra kulaklıklarımızdan albayın sesini duyduk.

BİNBAŞIMWhere stories live. Discover now