Bölüm 2

1.3K 71 40
                                    

Jane: Nedir bu kadar komik olan? Tam 6 dakika 42 saniyedir gülüyorsun Damon.

Damon: Ciddi misin?

Jane: Evet, aslında seni saatlerce bu şekilde izleyebilirim ama şuan sırası değil.

Damon: Teşekkürler.

Jane: Neden?

Damon: Uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum, çok uzun zamandır.

Jane: Sevindim. Sana yakışan bir şeyi daha sık yapmayı alışkanlık haline getirmelisin.

Damon, gülmeyi yavaş yavaş bıraktı ve Jane'e dikti gözlerini. Jane'in yeşil gözleri de ona bakyordu. 

Damon: Bir şey var sende? Neden buradasın Jane, nasıl buldun beni ve hakkımda nasıl bu kadar şey bilebiliyorsun?

Jane: Buraya geliş nedenimi henüz söyleyemem. Ama yardımım dokunacak sana Damon, buna inanmalısın. Seni birçok vampiri haklayarak bulabildim. Çok zor birisin, iyi saklanabiliyorsun ama sonunda yuvana döndün yine. Mystic Falls, evin. İnsanları konuşturabilmek gibi güzel bir becerim var ve sandığın kadar boş palavralar atan biri de değilim. 

Damon: Öyle bir şey demedim zaten.

Jane: Ama aklından geçirdin, inkar etme.

Damon: Evet, başta böyle düşünmüştüm. Nasıl bildin?

Jane: Bu benim sahip olduğum bir yetenek. İnsanlara ya da herhangi bir şeye dokunduğumda eğer istersem onların tüm anılarını, düşüncelerini, sırlarını kendi belleğime aktarabiliyorum. Ve daha önce dokunup bağlandığım birinin de düşüncelerini duyarım. Herkesi değil. 

Damon: Ciddi olamazsın? Bu nasıl bir yetenek? Çok ürkütücü...

Jane: Daha çok lanet diyorum ben. Böyle olmasını istememiştim, ama böyleyim işte. Neyse ki kontrol etmeyi öğrendim. Başlarda çok savaş verdim çünkü o beni ele geçirmeye çalışıyordu.

Damon: İşte buna şaşırırm. Peki benimle ilgili bu kadar şeyi nasıl öğrendin? Yani eminim ki daha çok şey biliyorsun.

Jane: Senin bile bilmediğin şeyleri biliyorumdur belki. Birçok vampir senin kadar güçlü değil Damon. Senin bir avantajın var, gün ışığında yürüyebiliyorsun ve bu kendine güvenmeni sağlıyor. Ayrıca cesursun. Ne kadar inkar edersen et, Stefan ve Elena için gözünü bile kırpmadan canını ortaya koyarsın. 

Damon, dikkatle Jane'i dinliyordu. Söylediklerinin hepsi doğruydu ve onunla ilgili şeyler de yabana atılacak gibi değildi. Bu kızda bir şeyler var? Benim bilmediğim ne biliyor olabilir ki? diye başlayan ve takip eden onlarca soru yerleştirmişti şimdiden kafasına ve Jane ile vakit geçirdikçe bunların daha da artacağı apaçık ortadaydı. 

Damon: Benim düşüncelerimi de mi çaldın yoksa?

Jane: Hayır. Henüz!

Damon: Çalacaksın yani? İzin vermezsem peki?

Jane: İzin almama gerek yok. Sana dokunduğum için, Dünya'nın bir ucunda bile olsan seni duyabilir, beyin dalgalarıyla bağlantı kurabilirim. 

Damon: Hadi ama, çok saçma bu.

Jane: Peki, kanıtlayayım sana. 

YAŞAMIN KIYISINDA (DAMON SALVATORE)Where stories live. Discover now