Bölüm 7

921 59 43
                                    

Elena, Stefan'ın yanına koştu hemen. İyiydi... Arabaya binmek üzereydiler Stefan Jane'e döndü ve;

-Bu iş burada bitmedi Jane... dedi.

Sözler ok gibi saplanmıştı beynine. Kapıyı sertçe kapattı ve içeri girdi. Damon merdivenlerde ona bakıyordu.

Damon: İyi misin?

Jane: Evet, yok bir şey.

Damon: Bileğin, ah kahretsin. Hep benim yüzümden.

Jane: Önemli bir şey değil, buz koyunca geçer.

Damon: Tamam, hemen getiriyorum.

Elinde bir buz torbasıyla geri döndü. Jane koltuğa oturmuş, bileğini ovuşturuyordu. Sinirden yanakları kızarmıştı. Damon yanına oturdu, buz torbasını nazikçe koydu bileğine. Yüzü düşmüştü yine...

Damon: Özür dilerim, çok acıyor mu?

Jane: Pek değil, buz iyi geldi. 

Damon: Teşekkür ederim. Seni o kadar zorladı ama yinede almadın içeri.

Jane: Beni daha tanımıyor. İnatçı bir keçi olabiliyorum bazen. Biliyorum o da inatçı ama bir ipte iki cambaz oynamaz. Ve istersem, alırım. İstemezsem öldürsün yine dönmem. Henüz onunla karşılaşmaya hazır değilsin. Nazikçe zamanı değil dedim ama kendisi zor yolu seçti. Senin kardeşin olduğuna emin misin? 

Damon: Evet, oldukça. 

Jane: Hah, iyi oynuyor ama bana sökmez.

Damon: Ne yaptın ona öyle? Sen cadı mısın?

Jane: Hayır değilim. Ama çok eskilerden bir büyücü tanıyorum, kara büyü zamanlarından diyelim. Bana bazı şeylere karşı kendimi nasıl koruyacağımı öğretti. Tanrı Latince'yi korusun.

Damon: Giderek ilginçleşiyorsun Jane. 

Jane: Evet sanırım normal bir insan tabiri benim için geçerli değil. Ama dedim ya, sana asla zarar vermem Damon. Korkma benden...

Damon: Korkmuyorum. Ama beni ürkütüyorsun diyebilirim.

Jane: Yaşasın, Damon Salvatore'u alt ettim.

Damon: Hadi oradan...

Gülmeye başlamışlardı yine. Damon, gülünce ayrı bir şeye dönüşüyordu. Gözlerinin içi parlıyor, birer inci olan dişleri etrafı aydınlatıyordu sanki. Hakkında o kadar kötü şeyler duyduğu vampir nasıl olur da bu kadar etkileyici olabilirdi? İnanamıyordu... 

Damon, Jane'e bakmaktan alamıyordu kendini, içinde giderek yükselen merak dışında onun yanında olmak hoşuna gidiyordu. Güldürebiliyordu çünkü kendisini. Ve hazır cevaplığıydı en güzel yanı, birçok anormal şeyi normalmiş gibi algılayıp dalga geçebiliyordu. Vampir olduğunu bildiği halde rahattı, gözlerine rahat bakabiliyor, kendini zorlamıyordu. 

xxxx

Elena: İyi misin Stefan. Acıyor mu?

Stefan: Evet, iyiyim. Giderek azlıyor acısı. Ne yaptı o öyle? Anlamadım...

Elena: Ben de. Cadı olabilir mi?

Stefan: Bence farklı bir şey. Daha önce karşılaşmadığım bir şey. Cadı olsa anlardım, inan bana.

YAŞAMIN KIYISINDA (DAMON SALVATORE)Where stories live. Discover now