Bölüm 6

987 64 56
                                    

Damon uyanmıştı, Jane ise hala uyuyordu. Gözünü açıp nerede olduğunu ve kiminle uyuduğunu gördüğünde çarpık bir gülümseme yerleşti yüzüne. Ona baktı, dokundu... Üşümüştü Jane, gece şömine sönmüştü belli ki, kucağında uyuya kaldı diye o da kıpırdamamıştı. Dikkatlice kaldırıp kanepeye yatırdı ve kendi üstüne örtülmüş olan battaniyeyi onun üstüne örttü. Bir süre daha izledi, sonra şömineyi yaktı ve mutfağa yöneldi. Karnı acıkmıştı, ama öyle açlık değil. Apaçık kan içmesi gerekiyordu. Şimdilik bastırabilecek bir şeyler bulmak için buzdolabını açınca ağzı kulaklarına vardı resmen. Buzlukta bir kaç poşet kan duruyordu. Hemen alıp içmeye başladı... Bu arada Jane uyanmış mutfak kapısında onu izliyordu.

Damon: Günaydın.

Jane: Günaydın.

Damon: Buz dolabında kan olması normal bir şey mi?

Jane: Değil tabii ki. Senin için onlar.

Damon: Geleceğimi nereden biliyordun?

Jane: İçime doğdu. Ben misafirperver bir kızım, seni en iyi şekilde ağarlamaktı amacım.

Damon: Sen zeki bir kızsın. İçmek ister misin?

Jane: Saçmalama, ben normal bir şeyler yemek istiyorum. Çok acıktım.

Damon: Peki, hemen hazırlayalım o zaman.

Yarım saat içinde güzel bir kahvaltı sofrası kurulmuştu. Damon beslendiğine göre de artık rahatça onunla kahvaltı edebilirdi. Jane ise içtiği her kan yudumunda onun nasıl yenilendiğini izliyordu.

Damon: Bana böyle bakmayı kesmelisin.

Jane: Üzgünüm, sadece gözlemliyordum. 

Damon: Bu bir bahane.

Jane: Pekala, sen kazandın. Gözlerimi senden alamıyorum.

Damon: Bu daha iyiydi. Ben, teşekkür ederim Jane.

Jane: Ne için?

Damon: Yaptığn şey için, dün gece beni eve aldın. Dinledin, hiçbir şey sormadın. O halimle seni öldürebilirdim.

Jane: Evet, yapabilirdin Damon. Ama konu sen isen bazı şeyleri göze aldım ben. Korkmuyorum senden.

Damon: Ama korkmalısın, benim bazen gözüm hiçbir şey görmez. Kim olduğuna bakmadan zarar veririm insanlara.

Jane: Sonra da oturur bir şişe viski ile pişman olursun değil mi?

Damon: Herneyse.

Jane: Üzgünüm Damon. O sözleri hak etmedin.

Damon: Evet, etmedim. Ama benim suçum. Stefan'a hep kötü tarafımı gösterdim, Kath yüzünden yıllarca yüzüne bakmadım ve kardeşlik duygumu gömdüm. Sonunda bu oldu işte.

Jane: Aşık olduğunu sanıyordun, Stefan'ın onu senden çaldığını. Ve bu uzun sürede başka bir şey düşünmedin Damon, köreldin. Ama yine de onu izlemekten, bir ağabey gibi korumaktan vazgeçmedin hiçbir zaman. Tıpkı vampir olmadan önceki hayatınızda olduğu gibi. Haksız mıyım?

Damon: Çok haklısın. İnsanların benden nefret etmesi, umrumda değil. Her şeyle başa çıkabilirim. Ama konu Stefan olunca... Söylediklerinin bu kadar dokunacağını hiç düşünmemiştim Jane. Yani, gözlerindeki o öfkeyi, nefreti gördüm. Bana bir avmışım gibi baktı, ben unutmamışım kardeşim olduğunu, unuttum sanıyordum, ama onun içinde çoktan ölmüş sanırım bu.

YAŞAMIN KIYISINDA (DAMON SALVATORE)Where stories live. Discover now