Bölüm 23

243 24 11
                                    

Sürüp gitmekte olan acı dakikalar zilin çalmasıyla kesilmişti. Damon'ın anlayamadığı bir dilde birkaç şey söyleyip, kapıyı sıkıca kilitleyerek çıkmışlardı. Onlar çıkar çıkmaz Sam'de gözlerini açtı, görmek istemeyeceği bir şeydi. Stefan ve Damon kanlar içindeydiler. Damon daha çok zarar görmüş gibi görünüyordu.

Damon: Öyle bakma, insan kanı içince düzeleceğim.

Sam: Üzgünüm. Hala göremiyor musun?

Damon: Hayır. Hala çözemedin mi?

Sam: Hayır.

Damon: Stefan, orada mısın? Ne durumdasın?

Stefan: İyi sayılırım.

Damon: Dayan. Geldiler, bunlar Dean ve diğerleri.

Kapıyı açan, yaklaşık 1.80 boylarında ve normal kıyafetli biriydi. Oldukça samimi bir görüntüsü vardı.

Dean: Lütfen ,yardım eder misiniz? Bir kaza yaptık, ormanın içinde... Arkadaşım, kan kaybediyor, lütfen telefon etmemize izin verin.

-Tabii, içeri gelin lütfen.

Elena, arabadaydı. Jane ve Caroline'da evin etrafında dolaşıyor tutuldukları yeri bulmaya çalışıyorlardı. Bulan Caroline oldu, Jane'de yanına gitti hemen. Girişte iki vampir vardı, Jane gücünü kullanarak bir büyü yaptı ve onlar acı içinde kıvranırken kazıkları kalplerine geçirdi. Kapıdan seslenince Damon'ın ve Sammy'nin sesi geldi içeriden. Caroline hiç zorlanmadan kilidi kırmıştı. İçeri girdiğinde Jane'in gördüğü manzara yıllar geçse de hafızasından silinmeyecekti. 

- Aman Tanrım! Sammy, Damon... Stef! Lanet olsun!

Damon: İyiyiz Jane, sakin ol.

Jane: Bebeğim. Sammy, Sammy iyi misin? Sana bir şey yaptılar mı?

Sam: Hayır, bana dokunmadılar.

Damon: Jane, çözün bizi.

Jane, önce Sam'i ve sonra da Damon ile Stefan'ı çözdü. Yukarıdan gelen seslere bakılırsa Dean ve Alaric iş başındaydılar.

Damon: Jane, göremiyorum.

Jane: Ne?

Damon: Gözüme çok fazla mine geldi.

Jane: Merak etme, her şey yoluna girecek. Nasılsın?

Damon: Onlarla başa çıkabilecek kadar iyiyim.

Stefan: Ben de, demek isterdim ama...

Jane: Care, Sam... Onu buradan götürün, Elena arabada. Sam?

Sam: Evet?

Jane: Geri dönme, orada kal.

Onlar yukarı çıkmaya çalışırken Dean ve Alaric de ortalığı iyice karıştırmışlardı. Ellerindeki m,ne çiçeği bitmişti ve köşeye sıkışmışlardı. Büyük bir gürültüyle arkalarına döndüler.  Herkes eve dalmıştı şimdi.

Dean: Hey, seni gördüğüme sevindim Damon.

Damon: Ben de, göremiyorum ama sevindim.

Dean: Ne?

Damon: Yok bir şey. Sam iyi, Stefan ile arabaya gönderdim onları.

Dean: Güzel, peki bu halde nasıl savaşacaksın.

Damon: Harika bir öğretmenim vardı. Başlayalım.

Sırt sırta vermişler, birbirlerini koruyorlardı. Jane ve Alaric'de başka bir odada başlarının çaresine bakmaktaydılar. Jane, ne olduğunu anlamadan kendini vitrinde buldu. Sertçe çarptı ve yere düştü. Kalın cam parçalarından biri kolunu fena kesmişti. Bir gayretle kalktı ve yine devam etti. Sam, yine dinlememişti ve o da geri dönüp aralarına karıştı.

YAŞAMIN KIYISINDA (DAMON SALVATORE)Where stories live. Discover now