Bölüm6°Sihirli Orman

2.9K 403 58
                                    

Parkın ormanlık bölümünde mahallemize kestirmeden gidiyordum. Yağmur yağdığından toprak çamur olmuş, ama bu harika kokunun yanında çamurun pek de önemi kalmamıştı. Yavaş ve sakin adımlarla yürüyordum. "Hey!" sese arkamı dönmedim. "Pera, değil mi?" onu hiç duymamış gibi adımlarımı dahâ da hızlandırdım. Harika!

'Yürümeye devam et.' diye söylenen iç sesime omuz silkip, durdum. Çamurlu yolda, topuğum üzerinde döndüm. Bana doğru hızla yürüyen, somurtuk yüze baktım. "Dedektif! Ne büyük sürpriz!"

"Vay be! Bu gördüğüm en samimiyetsiz gülümsemeydi. Adım Sinan bu arada." omuzlarımı düşürdüm ve derin bir nefes aldım. "Kusura bakma." diyerek gözlerimi üzerinden çektim.

Burada olmasını sağlayan şey ne olabilirdi? İzleniyor muydum? Tabii ki izleniyordum! En büyük şüpheli bendim. Muhtemelen mektubu gördüğünde yanıma gelme gereği duydu. Mektupları okuması daha mı iyi olurdu, yoksa sadece bunun benim bir sıyrılma hamlem olduğunu mu düşünürdü?

O konuyu açmadan önce ortadan kaybolabilseydim keşke. Ne yazık ki ışınlanma, bir hayalden öte gidememiş bir icat fikriydi. "Burada n'apıyorsun? İş mi?" diye sordum ansızın. Bu doğru bir hamle miydi bilmiyorum ama elimdeki tek seçenek imâydı.

"Demek istediğin buysa, seni takip etmiyorum." o fark etmese bile alev alan beynim, soğuk suyu bulmuş gibiydi. "Yani başkası ediyordur tabii." az önce buharlaşan beynim, devamı gelen cümlesiyle bir kıvılcım çaktı.

Şaşkınlıkla baktım. Dalgamı geçiyordu yoksa.. Hayır, başka seçenek olduğunu sanmıyorum.

"Tabii ki izleniyorum. Sonuçta hâlâ katil olabileceğimi düşünüyorsunuz değil mi?" şu söylediğim o kadar şüpheli ve mantıksız bir cümleydi ki ben bile şaşırmıştım. Şöyle desem, eminim daha az şüpheli olurdu;

'Hey! Merhaba. Ben boktan bir katilin tekiyim ve sizler beni yakalarsanız diye kendimi savunmam gerekiyor. Lütfen neler bulduğunuzdan bahsedin ki ben de ona göre hareket edebileyim.'

Gülümsedi. "Bir ara kahve içelim mi?" dedi kaşları çatık ama komik bir yüz ifadesi ile. Teknik olarak şu an söylenebilecek en alâkasız şey bu olmalıydı. "Teklifinin ne kadar yersiz olduğunun farkındasın değil mi?" diyerek elimi cebime attım.

"Belki?" dedi ve biraz duraksadıktan sonra devam etti. "Bu bir şey değiştirir mi?" sorusuna omuz silkerek cevap verdim. "Kahve bana uyar." dedim.

🍎

Bir hafta sonra..

Üvey annemin kıymetli kanı parkeler arasından süzülüp çıplak ayaklarıma bulaştı. Onun hedefsizce bakan gözü, bir dakika öncesine kadar diğer gözüne saplanan bıçağa bakıyordu. Şimdi ise boştu, hedefsiz ve boş. Ve bence çok hoş.

Pamuk Prenses Bir KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin