Daldığım yerden başımı kaldırarak Giselle'e baktım. "Geziler bana göre değil."
Giselle gözlerini devirdi. "Jake orada olacak."
Yutkundum. Gözlerim, kafeteryanın diğer ucundaki Jake'e uzandı. Her zamanki gibi etrafını boş bırakmayan kızlar ve erkek arkadaşlarıyla çevriliydi. Ben bile ona tutulmuşken bu son derece normaldi. Altın sarısı saçları, masmavi gözleri vardı. Çoğu insanın yakışıklı denince aklına gelen biriydi. Öğrendiğim kadarıyla 1.84 boyu vardı, kaslıydı fakat iri değildi. Bu da basketbol oynamasından kaynaklanıyordu. Hem yakışıklı, hem yetenekliydi yani.
Kim istemezdi ki?
Bana yaklaşmayı denemişti herkes gibi. Fakat tek isteği benimle yatmaktı. Ben ise kalbini istiyordum, arada dağlar kadar fark vardı.
"Jake her yerde zaten." diye mırıldandım.
Telefonum titredi. İki gündür saçma saçma konuşan kişiden başkası değildi. O da uçkuruna düşkün pezevenklerden biriydi ve beni yatağına atmaya çalışıyordu. Bundan sıkılmıştım fakat tarzı Jake'e çok benziyordu. Tek farkı o mesaj atmazdı, insanın yüzüne gelir söylerdi.
44740******: sen benim olacaksın yemin ediyorum. (14.32)
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Laura Ray: Fotoğrafımı ve beni rahat bırak. Senin gibilerle uğraşmak istemiyorum. (14.32)
44740******: ben Jake'im desem? (14.33)
Başımı hızla kaldırdım ve Jake'e baktım. Arkadaşlarıyla konuşup gülüyordu. Ne elinde telefon vardı ne de bana bakıyordu.
Laura Ray: Değilsin (14.34)
44740******: çok daha iyisiyim (14.34)
Laura Ray: Eğer benimle aynı okulda okuyorsan şunu söylemeliyim ki bu okulda ondan daha yakışıklısı yok. (14.35)
44740******: dikkatli bakmamışsındır (14.35)
Laura Ray: Çık karşıma o zaman. (14.35)
44740******: ilk önce bir şeyi kanıtlamam gerekiyor (14.35)
