kırk iki

35.7K 1K 370
                                    

(Salı günü)

Y: hey (15.21)

bugün öyle giyindiğin için sana minnettarım (15.21)

Laura Ray: Sen daha giyinme görmemişsin. (15.31)

Y: mesela? (15.31)

Laura Ray:

Y: gelebilir miyim (15

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Y: gelebilir miyim (15.34)

Laura Ray: Asla. (15.34)

Y: ama kapıdayım (15.34)

Laura Ray: Sen kapıdan girmezsin ki. (15.35)

Y: konu sen olunca (15.35)

nereden girdiğim önemli değil;) (15.35)

Laura Ray: Defol. (15.35)

Telefonu yatağa atarak olduğum yerde sinirle zıpladım. Odamda çalan şarkı ilk defa bana gürültülü geliyordu çünkü zihnim öfkeyle dolmuştu. Blöf yaptığına ve konuyu cinselliğe çekmek için uğraştığına emindin, bu yüzden hızla aşağı indim. Kapıyı açtım. Kimse yoktu. Yanılmamıştım.

Kapatacağım sırada yerde duran siyah göz bandını gördüm, ardından siyah spor ayakkabılar görüş alanıma girdi ve birden bana doğru ilerleyen beden dudaklarıma yapıştı. Kapıyı tutan elim kapıdan ayrıldı ve şokun ekisiyle havada kaldı. Dudakları hala dudaklarındayken bedenim arkaya doğru sürüklendi.

Kapının kapandığını duymamla, bandın gözüme geçirilmesi ve kalçamın kanepeye çarpıp orada asılı kalması bir oldu. Portakal çiçeği evi sarmalarken ellerimi göğsüne koyup onu geri itmeyi denedim. Benden ayrıldı. Eğer istemeseydi başarılı olabilmek için biraz daha çabalamam gerekiyordu.

"Böyle bir hakkın yok!" diye hırladığımda güldüğünü duydum. İki yanımdaki ellerimin yumruk haline geldiğini görmüş olmalı ki sustu fakat kalbim hala gülüşünde kanat çırpıyordu. Arkamı dönerek bandı çıkardım ve yere attım. Merdivenlerden çıkmadan önce "Eğer peşimden gelirsen yüzüne bakarım. Yani evimden git." dedim.

Odama geçtiğimde parmaklarım dudaklarımı buldu. Tadının hiç geçmemiş olması ve birkaç saniyede yenilenmesi vücudumun titremesine sebebiyet veriyordu. Ellerimi saçlarımın arasından geçirerek sakinleşmeye çalıştım. O sırada sıcak bir göğsün sırtıma değdiğini hissettim. Elleri kalçamı buldu, nefesi ise boynumdaydı. Şortumun üzerinden tenime değen parmak uçları nasıl da tüylerimi diken diken ediyordu!

Ellerimi yavaşça indirip ellerinin üzerine koyarken yutkundum. Vücudumdan parmaklarını ayırmaktı amacım fakat vanilya beni büyülemişti, nefesim kesik kesik çıkıyordu; saçlarım sağ tarafımdan yüzüme dökülmüştü ve diğer yanda boynumu okşayan dudaklarını hissediyordum.

Başımı arkaya attığımda omzunun üzerine koymuş bulundum, dudakları göğsümün yakınlarına indi. Eğer soluma baksam yüzünün bir kısmını görürdüm ama göz ucuyla anladığım kadarıyla eğer ona bakarsam alev alacağımın farkındaydım.

Sesini oldukça alçak tuttu, böyle bile tanıdık geliyordu. "Sana dokunabilir miyim?"

Dudaklarımı ısırarak başımı sağa çevirdiğimde elinin üzerinde duran parmaklarımın, eliyle beraber şortumun içine yöneldiğini hissettim. Göğsüm hızla inip kalkerken vücudumu sıkıyordum, sırtımın yaslı olduğu beden ise patlamak üzere olan volkan kadar sıcaktı.

"Neden hep pes ediyorum?" diye mırıldandım, parmakları daha derine indiğinde tüm mutlu anların gözümün önünde toplandığını hissettim. Sol elim teninin üzerinden yüzüne doğru kaydı, saçlarının arasında kendine farklı bir yol çizdi. Parmaklarım kendi yastığını bulmuş gibi orada sarhoş oldu, mayhoşluğun bir diğer talihlisi ise dudaklarımdan kaçan küçük iniltiydi.

"Bunu yaparsan sonrasında kendimden nefret edeceğim." dedim, çatlak sesimle. Onun kokusundan nefret ediyordum. Onun kokusunu aldığımda kendimden geçmekten nefret ediyordum.

Elini şortumdan çıkardı ve çenesini omzuma koyarak öylece bekledi, ben de duvarı izledim.

Yavaşça geri çekildi, saçlarıma çiçekler dolusu bir öpücük kondurduktan sonra sessiz adımlarla odamdan çıktı. O gittiği gibi iki elimi de kalbimde birleştirdim ve geri çekilmesi için bastırdım.

-

Y: ben seninle ne yapacağım (23.37)

Laura Ray: Bana dokunman hoşuma gitmiyor. (23.27)

Y: hım, (23.28)

kalbimi göğsümden çıkaracak bir şekilde inlerken de öyle diyordun (23.08)

Laura Ray: Ben öyle bir şey hatırlamıyorum. (23.08)

Y: hatırlatmak için gelebilirim (23.29)

Laura Ray: İşin yok mu senin? (23.30)

Y: işsizim ben (23.30)

örneğin: (23.31)

Laura Ray: Yarın sınav yok muydu? (23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Laura Ray: Yarın sınav yok muydu? (23.31)

Y: desene biraz daha oynamalıyım (23.31)

Laura Ray: Sınıfta mı kalmak istiyorsun? (23.32)

Y: sınıfta yalnızca sen ve ben varsak neden olmasın (23.33)

ayrıca sınav olmadığını biliyorum (23.33)

çünkü sınav zamanları ineğe bağlarsın (23.33)

Laura Ray: Hedeflerim yüksek. (23.34)

Y: benim de hedefim yüksek (23.34)

ve hedefim bana hiç bakmıyor (23.34)

Laura Ray: Saçmalama. Hedefin seni görmeden seninle yatmak için hazır, o kadar kolay bir hedef yani. (Mesaj silindi)

Belki de kendin için başka bir hedef seçmelisin. (23.35)

Y: üzgünüm, bebeğim (23.35)

ben hedefimden memnunum (23.35)

Laura Ray: O senden değil. (23.36)

Y: ileri gitmeme izin verirsen hayatında hiç olmadığı kadar memnun kalacağına emin olabilirsin (23.36)

böyle devam ederse kendimi tutamayacağım bir an gelecek ve seninle deliler gibi sevişeceğim (23.36)

Laura Ray: Aklında benimle sevişmek var sadece, değil mi? Hepinizin aklı fikri böyle. (23.38)

Y: ne yapayım, kendimi en fazla bu kadar dizginleyebiliyorum (23.38)

senin için çıldırdığım anlara şahit olsaydın beni şu anlar için tebrik ederdin (23.38)

Laura Ray: Of! Seni nasıl buldum ben ya? (23.41)

Y: gülümseyerek (23.41)

bilmedendi falan ama varya aşırı seksiydi (23.41)

ben y, sevgilin • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin