14.Bölüm: MERHAMET

48.1K 3.2K 2.5K
                                    

Charlotte Cardin - Dirty Dirty (Karmen'in söylediği şarkı ve bölüm parçası.)

14. Bölüm: MERHAMET

Sessizdik, sessizlikle anlaşıyorduk. Gergin bir hava yoktu arabanın içinde. Sessizliği bile huzurluydu sanki. Başını cama yaslamış, hızla akıp giden yolu izliyordu. Rahatlatıcı bir müzik doldurmuştu arabanın içini. Evde yaşadığım tüm o iç karmaşaya rağmen şu an sakin ve huzurluydum. Yumuşak ve etkileyici kokusu arabamın içini doldurmuştu.

Dikleşti yerinde. Yolculuk onu sıkmış olmalıydı. Gözlerim yoldaydı ama bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Uzun süre çekmedi bakışlarını üstümden, rahatsız olmuyordum aksine hoşuma gittiğini bile söyleyebilirdim.

"En genç doktorum sensin," dedi birden, beklemediğim sözlerle gülümsedim. "Diğer hepsi yaşlıydı, ilk defa senin kadar geç bir doktorum var. Sen anlıyorsun beni, onlar anlamıyordu. Barbaros Özekli tecrübenin bilgiden daha büyük olduğunu düşünüyor sanırım. Ancak yıllarca bir faydasını göremeyince bu sefer genç seçeyim demiş galiba." Dürüst ve samimi konuşmaları, ona biraz da olsa yakınlaştığımı gösteriyordu.

"Şizofreni konusunda çok fazla çalışmam var, yurt dışında iyi bir eğitim aldım ve isim yaptım. Baban beni bu yüzden seçti." Kafamı kısa bir an ona çevirdim. Kızıl gözlerini açmış dikkatle beni dinliyordu.

"Benimle olduğun yerde sayıyor musun?" Bunu sorarken ki ses tonu yumuşak ve duygu yüklüydü.

"Hayır Karmen, aksine çok güçlü bir değişim yaşadın bu kısa sürede. Önceden olsa böyle rahat dışarı çıkabilir miydin? Seninle gurur duyuyorum." Gülümsedi kocaman, gözleri parlarken o da kendiyle gurur duydu. Karmen ona ulaşmama izin vermediği, sürekli kaçışları olduğu hâlde böyle bir değişim göstermişti. O evde gördüğü hayalden korktuğu için sürekli kaçıyordu seanslardan.

"İyileşecek miyim?" dedi karmakarışık bir ifadeyle. Hastalığını kabullenmediği hâlde böyle bir soru sorması beklenmedikti.

"İyileşeceksin, o evden kurtulacak ve özgür olacaksın. O belki kaybolmayacak ama artık sana zarar vermeyecek, sadece kendi kendine konuşacak. Kendi kendini yavaşça bitirecek."

"Ama ben sadece onunla yaşamayı biliyorum," dedi cümlemin hemen ardından.

"Sen onunla yaşamıyorsun ki, sen sadece onu yaşıyorsun. Tüm hayatın o olmuş. Farkında değilsin ama sen büyük bir esirsin. O kale bir hapishane, sen bir mahkûmsun ve Haris de seninle eğlenen bir gardiyan." Sözlerimle irkildi, yine Haris'ini savunmasını bekledim ancak hiç konuşmadı.


Ş
ehir merkezine geldiğimizde büyük bir marketin önünde durdum. Karmen sorgularcasına bakıyordu.

"Bir şeyler alacağım, benimle markete gelmek ister misin?" Kararsızlıkla alt dudağını dişledi, bir süre düşündü.

"Kalabalık mıdır?" dedi yumuşak ve masum bir sesle. Onun o biraz şaşkın biraz korkmuş yüzünü izlerken kafamı arkaya yasladım.

"Kalabalık olmasının bize bir zararı yok. Ben yanındayım, kimse sana bir şey yapamaz." Güven vermek istercesine omzunu sıktım. Omzundaki elime baktı, ardından olumlu anlamda kafasını salladı.

İndim, onun tarafına geçip kapısını açtım. Aynı yemek akşamında olduğu gibi tereddütlüydü. Elimi uzattım, hiç düşünmeden tuttu. Birlikte büyük markete girdik, alışveriş arabası aldım bir tane. Etler için sos ve ev hediyesi olarak pahalı bir şarap aldım. Sonra ise tatlı reyonunda durduk.

"Pasta ister misin?" Gözlerini iştahla pastalara dikmişti. Onun bu hevesi beni gülümsetti. "Neyli istersin?" Hiç düşünmeden, çikolatalı bir pastayı işaret etti.

KALINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin