26

4.3K 558 867
                                    

2013

Minho ailesinin ona yeni aldığı, binlerce dolar değerindeki yatağından isteksizce kalktı. Okul üniformasını giydi, çantasını kitaplarla doldurdu. Aynadan saçlarını düzeltti ve küçük tuşlu telefonundan arkadaşı Hyunjin'e mesaj attı. Onunla kantinde buluşmak istediğini yazmıştı.

Minho çantasını omzuna attıktan sonra dışarıda onu bekleyen lüks arabaya binmek üzere dışarı çıktı. Arka koltukta yerini alırken şoföre kibarca günaydın dedi Minho.

Okula geldiğinde heyecanla kantine gitti, tek başına oturan arkadaşı Hyunjin'in yanında oturdu. Hyunjin sarı üniformanın içinde güzel görünüyordu. Her zamanki gibi.

"Günaydın." dedi Minho gülümseyerek, "Geç mi kaldım?"

"Hayır, zil çalmadı henüz."

"Tamam." dedi Minho ve eline aldığı su şişesini sıkmaya başladı.

Minho ortaokulun ilk senesinden beri okulundaki bir çocuktan hoşlanıyordu. Han Jisung. Kendinden başka kimse bilmiyordu bunu. Hyunjin'e bile cinsel kimliğini belli etmemeye çalışıyordu. Sürekli kızlardan hoşlanıyor gibi davranıyor, Hyunjin'in de eşcinsel olduğunu hissetse de ses çıkarmıyordu.

Ne yazık ki Minho'nun hoşlandığı çocuk Jisung onun hiç farkına varamamıştı çünkü yanında sürekli Hong Joong denen o çocuk vardı. Jisung belki de okulunda Minho diye birinin olduğunu bile bilmiyordu. Onun için sadece sevimli, kibar, kimseye bir zararı olmayan küçük Joongie vardı.

Minho yıllarca hoşlandığı çocuk mutlu olduğu için kendini üzmemeye çalışmıştı. Joong'tan nefret etmiyordu, çünkü o Minho'nun kendinden bile çok sevdiği Jisung'ı mutlu ediyordu. Jisung gülümsediğinde Minho da gülümsüyordu.

"Biz de derse girelim artık." dedi Hyunjin. Minho derin düşüncelerinden o an kurtulmuştu ve en yakın arkadaşının koluna girerek koridorda yürümeye başladı.

"Festivalde sahne alacak mısınız?" diye sordu Hyunjin merakla. Bu sırada kendisinden kısa arkadaşına tepeden bakıp gülümsüyordu. Hyunjin biliyordu ki, Minho'yu mutlu eden tek şey müzikti.

"Bilmiyorum. Chan ve Changbin hyung'un o gün okulları varmış." dedi Minho sessizce.

Minho birkaç yıldır başka bir okuldan tanıdığı Chan, Changbin ve Mingi ile müzik yapıyordu. Kendini onlar kadar yeterli görmese de sadece eğlenmek için yapıyordu bunu. Hepsinin bir sahne ismi olduğu gibi Minho'nun da sahne ismi Lee Know'du. Çünkü koca Kore'de o kadar çok Lee Minho vardı ki tahmin bile edemezsiniz...

"Festivale kiminle gideceksin?" diye sordu Minho sıraya otururken. Hyunjin ise dudaklarını büzdü ve bilmediğini söyledi.

"Sen?"

"Bilmem, tek başıma." dedi Minho ve kalemini alarak defterine bir şeyler karalamaya başladı. Ders başladığında ise herkes mecburen Bayan Kang'ı dinlemiş, sıkılmaktan ölmüşlerdi.

"Festivalde görüşürüz." dedi Minho teneffüs zili çaldığında. Hyunjin ise ona gülümseyerek el salladı. Minho kantine gitmeden önce lavaboya girmiş, yüzünü soğuk suyla yıkamıştı. Aynada kendine baktı. Göz altları berbat görünüyordu... Kendini incelemeye devam ederken bir tuvalet kabininden gelen seslere kulak kabartmıştı Minho.

"Çok güzel olacak Joongie, seninle dans edeceğim."

"Evet Jisung çok güzel olacak. Bütün gece dans edeceğiz."

Minho yumruk yaptığı ellerini fark ettiğinde ilk defa Jisung için mutlu olmadığını anlamıştı. Canı ilk defa yanmıştı onun mutlu sesini duyduğunda. İlk defa kalbi kırılmış, o an ilk defa ağlamıştı Jisung için.

𝟵 | 𝗺𝗶𝗻𝘀𝘂𝗻𝗴Where stories live. Discover now