44- Irmak Helvası

25.7K 3.1K 1.8K
                                    

Rita Ora - Poison

"Hayatım, sen orada rahat mısın?"

İlker Abi, salonun ortasında bir o yana bir bu yana koşturup Kerem'in yerdeki oyuncaklarını toplamaya devam ederken bininci kez bu soruyu sormak için kafasını kaldırmış, karısına bakmıştı.

"Rahatım, İlker."

"Bir yastık daha ister misin?"

Halihazırda sırtında üç adet yastık olan halam, dışarıya bezgin bir nefes verip kafasını iki yana salladı. Bugün, İlker Abinin ağzından halamın rahatlığı ve sırtındaki yastık durumu dışında bir cümle duymamıştık.

"Eminsin, değil mi? Rahatsın yani?"

"Rahatım, hayatım." diyerek araya giren Semih'le dudaklarımı birbirine bastırdım. İlker Abinin bakışları ona döndüğünde sevgilimin serseri sırıtışı yüzündeydi.

Koltuğun bir ucunda 1,5 aylık hamile halam uzanırken diğer ucunda ise Semih vardı. İlker Abinin ilgisi, halamın genel olarak hoşuna gidiyor olsa da aşırı hassaslığı onu bunaltmıştı. Bu yüzden üstündeki ilgiyi dağıtabilecek yegâne insanı, Semih'i yanına almıştı.

İlgi arsızı sevgilim, halamın başarı yolundaki stratejik bir hamlesiydi.

"Sen niye araya giriyorsun lan, dallama?" diye homurdandı İlker Abi. "Ben karımla konuşuyorum. Söyle, karım. Gerçekten rahat mısın?"

"İlker, sadece hamileyim. Hasta değilim." dedi halam, büyük bir ciddiyetle. Semih, ona destek çıktı.

"Evet, o sadece hamile." Sözlerine ekleme yaparken başını yukarıya kaldırdı. "Küçük bir kıza hamile," dedi diler gibi. Ardından duygu sömürüsüne devam etmek için yeniden abisinin yüzüne bakmıştı.

"Burada hasta olan benim ama arkamda sadece bir yastık var."

Semih, yine o kedimsi kaplan bakışlarıyla abisinin gözlerine bakarken İlker Abinin yutkunduğunu gördüm. Konuşmadan, sadece gri yeşil gözleriyle yaptığı duygu sömürüsü öyle başarılıydı ki arkamdaki yastık sırtıma batmaya başlamıştı.

"Bir şeyi de abartma, eşek herif." diye söylenmesine karşın elindeki yastıkla kardeşine doğru ilerledi İlker Abi. Dikkatle sırtına koyduğu yastıktan sonra gri gözlerini kısarak Semih'in yüzüne baktı. "Rahat mısın şimdi?"

"Çok," dedi Semih, yüzündeki memnun sırıtışla arkasına yaslanırken. İlker Abi, yeniden Kerem'in oyuncaklarını toplamaya döndü. "Çok da alışma bu rahatlığa," diye mırıldandı keyifle. Kardeşinin yüz ifadesini görebilmek için kafasını kaldırıp ona baktı ve sözlerine o şekilde devam etti. "Çünkü kayınçom buraya geliyor."

Semih'in gözleri kısılırken düşünceli bir hal aldı. Yüksek ihtimalle kayınçonun hangi aile üyesi olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Yüz ifadesi benim için öyle açıktı ki okumak hiç zor değildi. Kayınçonun, halamın kız kardeşlerinin kocası olduğunu düşünmüştü. Kaşları biraz daha çatıldı. Şu anda da muhtemelen abisinin neden bu cümleyi sırıtarak kurduğunu sorguluyordu.

Gri yeşiller irice açıldığında nihayet anlamıştı. İlker Abinin kayınçosu, halamın abisiydi. Benim babam olan abisi...

Gözleri bana dönerken bundan haberim olup olmadığını sorguladığını gördüm. Dudak bükerek tek omzumu silktim. "Halamı görmeye gelecekler," dedim onu sakinleştirmek için. Üstündeki isteme töreni olan kız gerginliğini azaltmayı ummuştum.

14 ŞUBAT SENDROMUWhere stories live. Discover now