4.4

2.6K 264 49
                                    

Selamlarrr ben geldimmm nasılsınız birtanelerim?

Finale doğru etkileşimlerin azalması normal olsada sizden biraz daha fazla yorum yapmanızı isteyeceğim. Yorumlarınızı okumayı fazlasıyla seviyorum.

İyi okumalar...

Seren Yalçın...

Bazı durumları kabullenmem gerektiğini fark etmiştim. Özelliklede o durumda suçlu durumdaki kişi ben değilsem kabullenmeli ve yoluma devam etmeliydim. Hayat akıp giderken ve ben yaşama tutunmaya başlarken geçmişte kalmak beni sadece yoracaktı ancak ben artık geçmişimi kabullenip yoluma devam etmek istiyordum ki bunu yapacaktım da. Hatta yapıyordum da.

Evet, kafamın içinde ki bir ses bana hala terk edilen olduğumu söylüyordu ancak sonuçta insanoğlu hayatı boyunca aslında yalnız değil miydi? Yani evet, hayatlarımıza birileri girerdi ya da ailemiz oldurdu ancak herkes günün sonunda yalnız kalmaz mıydı?

Belki de yalnızlığımı kucaklamalı, sadece benliğimizi ele geçirecek kadar büyümesine engel olmalıyızdır. Sonuçta bazen yalnızlık, tek huzur veren şey olurdu.
Ailemin beni bıraktığı bu çukuru kabullenmiş yine de yukarıya doğru tırmanmaya başlamıştım çünkü gerçekten yalnız dahi olsam –ki değildim- yaşayacağım bir hayatım vardı, öyle değil mi?

Bu kabullenişe ailemin çocukları olabileceğini ve onları benden çok önemseyebilecekleri de eklenmişti çünkü onların ilgisini isteyen o küçük kız ruhumun derinliklerine gömülmüştü ya da saklanıyordu, bilmiyordum ancak artık yoktu ve o yoksa ailemin de beni üzebileceği bir şey yoktu.

Hele ki hiçbir suçu olmayan küçük çocuklardan çıkarmam bana hiç yararı olmayan bir şeydi. Bu yüzden bu sabah 4 küsürlerinde yapılan aramayı onaylamış ve kız kardeşim ile konuşmuştum. Sadece onunla konuşmuş benim küçükken hissettiğim o ‘istenmeme’ hissini ablası tarafından ona hissettirilmesini istememiştim.

Bundan pişmanda değildim.

Kapattığım telefonumla derin bir nefes almış gözlerimi ovuşturmuştum. Saat sabah 7’ye geliyordu ve biz neredeyse 2.5 saattir konuşuyorduk. Küçük kız, benim annemden aldığım gibi kızıl saçlarını ondan almış, benim aksime annemin mavi gözlerin ide almıştı, ben babamın yeşillerini almıştım. Unuttuğum yeşilleri benim gözlerimdeydi.

Kollarımı iki yana açıp esnerken banyoya ilerledim. Duş almalı ve hazırlanmalıydım çünkü bugün basketbol turnuvası vardı ve Miraç ile Göksel’de takımda olduğu için elbette maçı izleyecektim. Okulumuz sadece sınav haftalarında ciddi bir sistemde olduğu için özelliklede bahar zamanıysa rahat bir şekilde etkinliklerle dolu bir dönem geçiriyorduk ve galiba okulumun tek iyi yönü buydu.

Soğuk su bedenimden süzülürken hızla yıkanarak çıktım ve bedenime havluyu sarıp aynanın karşısına geçtim, tenimi havluyla kuruladıktan sonra duş sonrası bakımı yapıp odama doğru ilerledim. Bu sırda duyulan havlama sesleri ile Kar’ın uyandığını da anlamış oldum.

Üstüme uzun kollu ancak kollarında büyük yırtık detayları olan (story’sindeki- iki paragraf altta) haki yeşili bir crop ile onun bir koyu tonu- neredeyse siyaha gibi gözüküyordu- olan bol pantolonu giyerek hafifi bir makyaj yaptım ve mutfağa geçtim.

Mama kabının yanında beni bekleyen Kar’ı kucaklayıp öperken o da bana yalayarak karşılık vermişti. Onunla ayaküstü bir şekilde oynadıktan mamasını doldurup kendime de Mira tarafından zorla aldığım nesquiği hazırlayarak bir yandan onu yerken bir yandan da makyajımı yaptıktan sonra çektiğim storyimi paylaşıp sosyal medyada gezindim.  tabi Miraç’a uyandığında görmesi için günaydın mesajı da atmayı unutmadım.

CAN SIKINTISI /texting Where stories live. Discover now