Bölüm 27 - Truth / Gerçek

5.4K 280 384
                                    

(DÜZENLENMEDİ)

Şarkı önerileri: Sanders Bohlke - The Weight of Us; Aqualung - I Fall; D-side - Real World.

.

Draco, sanki Luna Lovegood öleceği günü tahmin etmiş gibi bakakaldı. Masum görünen sarışının gözleri Blaise ve onun arasında gidip geliyordu, ve dudaklarının kıvrılışı aniden kasıtlı ve içgüdüsel geldi, sanki kız beyninin derinliklerindeki tüm düşüncelere sızmış ve onun üzerinde üstünlük kurmak için bunları saklıyormuş gibi. Sonra da kız gözlerini kırptı ve onlara arkasını döndü, arkalarındaki muslukta uyuşuklukla ellerini yıkıyor ve alçak sesle bir şeyler mırıldandı, tıpkı Draco'nun her zaman öyle olduğunu sandığı sersem kız gibi davranmaya geri döndü.

Şaşkın bakışları Blaise'e döndü, onda da belli belirsiz kurnaz bir sırıtış ve bir şeylere cevabı olan bir adamdaki bilgiç bakış vardı. Draco'nun kaşları çatıldı ve Theo'ya da bir bakış atma riskine girdi, onda da kendini beğenmiş bir onaylama ifadesi beklese de, çocuk da Draco'nun hissettiği kadar kafası karışmış görünüyordu.

"Sen neden söz ediyorsun, Lovegood?" diye sordu Theo omzunun üzerinden.

"Hiçbir şeyden," diye yanıt verdi lakayıtlıkla.

Theo'nun koyu renk kaşlarından biri yukarı kalktı. "Yine o garip baş dönmelerinden birini yaşıyor herhalde," diye mırıldandı ve Blaise'in kafatasının altına vurduğu sert şaplakla başı öne fırladı. "AH! Ne halt-

"Diline hâkim ol," diye uyardı sessizce. "Geveze piçin tekisin-

"Biraz mizah anlayışı edinmeyi dene, güneş ışığı-

"Salazar'ın mezarı üzerine yemin ederim, Theo-

"Bulaşıkları yıkamaya başlayacaktım," diye haber verdi Luna, ve Draco yeniden, Blaise'in yüzündeki gergin kasların gevşediğini gözlemledi. "İçinizden biri bana yardım edebilir mi? İlave bir çift el iyi olurdu."

"Kusura bakma, Lovegood," diye omzunu silkti Theo, başıyla Draco'yu işaret ederek. "Şu anda bir şeyin ortasındayız-

"Theo, git de Luna'ya yardım et," diye araya girdi Blaise. "Draco'yla yalnız konuşmak istiyorum."

"Ne? Sen ne diye yalnız-

"Çünkü sinirlerimi bozuyorsun ve en azından bir işe yaramış olursun," diye homurdandı, başını eğip dudaklarında af dileyen bir gülümsemeyle gözlerini Luna'nınkilerle buluşturdu. "Ciddiyim, Theo. Bana bir saat ver ve sonrasında Malfoy'u istediğin gibi darlayabilirsin-

"Ama, Blaise-

"Theo, birinci sınıftaki Hufflepufflar gibi mızıldanmayı bırak," diye uyardı. "Ya gider Luna'ya yardım edersin, ya da Dromeda'nın asana tekrar el koymasını sağlarım."

Theo, homurdanarak Blaise'e kızgın bir bakış fırlattı, masadan sertçe avuç içlerini masaya vurarak kalkarken sandalyesinden tiz bir ses ve alçak sesle mırıldandığı küfürler duyuldu. "Bir saat," dedi sinirle, kapıya doğru yürürken. "Ve bu kadar aşağılık davrandığın için bir ara yemeğine tüküreceğim, unutturma. Hadi gel, Lovegood."

"Neden ona yemeğine tüküreceğini haber verdin ki?" diye sordu Luna, onu takip ederken. "Biraz saçma bir söz."

"Söylediği çoğu şey boktan zaten," diye mırıldandı Blaise, kız yanından geçmeden önce parmaklarını kızın kolunda gezdirmek için öne uzatırken. "Geri zekâlıca davranırsa bir Petrify yap, sonra da dolaba falan kilitle, gerisini ben hallederim."

"Tamam," diye onayladı içi gülen gözleriyle, ve bir eliyle nazikça Blaise'in yanağına dokunduğunda Draco neredeyse yuttuğu havayla boğulacaktı. "Biraz stresli görünüyorsun. Sana aldığım o bitki çayından biraz iç."

isolation • dramione (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin