Bölüm 18

255 10 9
                                    

Beğenirseniz oylamayı unutmayın iyi okumalarrr

Akın beni eve bıraktı ve eve çıktım. Babamla annemin boşanıcak olmasını öğrenmesi hiç hoşuma gitmemişti, bugün üstelememişti ama elbette bunu yapıcaktı. Kendini biraz daha iyi hissediyor gibiydi gün sonunda. Ona daha fazla yüklenmek istemeyip belli etmesemde bana yine yalan söyleyip aptal yerine koymalarına çok sinirlenmiştim.

Ertesi sabah okula gitmeden önce annemle konuşma fırsatım oldu. Bugün Akının annesiyle boşanma işlerini konuşmak için buluşacaklarmış.

(Fotoğrafların yüzlerine bakmayın sadece kıyafeti göstermek için koyuyorum)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Fotoğrafların yüzlerine bakmayın sadece kıyafeti göstermek için koyuyorum)

Giyindim ve sarı saçlarımı maşaladım. İri iri dalgalar uzun saçlarıma yakışıyordu. Okula gittim. Sınıfa çıktım.

Sınıfta Sinem Rüzgarın yanına gitmiş bir şey soruyordu.

"Akın nerde" "neden hala gelmedi" gibi şeyler söylüyordu.

Bu soruyu sorması bile saçmaydı. Kim bilir gece benden sonra ne yapmıştı da sabah gelmemişti. Neyse.

Azraya sinirliydim onun da bana gerçeği anlatmamasından dolayı. Öğle yemeğinde yanıma gelip oturdu.

"Ya Azra ben geçen bayıldığım günle ilgili bir değişik hissediyorum" dedim ima ederek. Telaşlandı.

"Ne, nasıl yani" dedi bana. Keşke gerçekleri söyleseydi şu an. Yemeğimi alıp kalkıp gittim.
Peşimden gelmek istedi ama hızla ortadan kayboldum.

Okul derslerin oldukça iyiydi ve inek bir kızdım. Güzel ve başarılı kızları inek kategorisine sokmuyorlardı ama. İnek değilde daha çekici oluyordu bu durum. Aşırı çalıştığımdan da değil. Alıyordum yüksek öyle.
Zaten kolejdeydim ve o kadar yüklenmiyorlardı

Okul çıkışı direk eve gittim. Akın okula gelmemişti. Kızlarla gezip tozuyordur pek şaşırmamıştım. Dün morali düzgün değildi. Pişmanlıktan dolayıydı. Kişisel algılamamıştım. Aynısı bir başkasına olsa onun için de bu kadar endişelenirdi. Olay ben değildim. İçinde bulunduğum durumdu.

Eve gittiğimde kapıyı kimse açmadı. Annem bugün işe gitmeyip avukatla görüşecekti bende anahtarı yanıma almamıştım evde olur diye düşünerek. Ama değildi. Onu aradım.

"Alo Anne" dedim
"Efendim kızım" dedi bana. Sesi normal geliyordu.
"Ben eve geldim de anahtarım da yok kapıda kaldım" dedim
"Aaa ben hala Aslılardayım. Hmm sende buraya gel istersen çünkü işim daha bitmedi" dedi bana. Bende "tamam bakarım" dedim ve telefonu kapattım.

Üstümü saçlarımı düzelttim ve bir taksi çağırdım. Aslı teyze yani Akının annesiydi. Onlara gidiyordum mecburiyetten. Yüksek ihtimalle Akın evde değildi zaten. Evde olsa bile bir şey olmazdı.

Kısa süre sonra ordaydım. Akınların evi müstakildi ve çok güzel bir evleri vardı.

Kapıyı çaldım. Çalışanlarından biri açtı kapıyı. Çalışma odasındalarmış annemlerler. Onların yanına gittim selam vermek için. Aslı teyze beni gördüğünde bana sarıldı.

Buz kraliçesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin