Bölüm 5. 💙

430 387 65
                                    

Bazen insanlar korktuğunda gözlerini kapatırlar ve insanları susturmaya tek bir cümle, söz ve ya ses tetikleye  bilir. Peki biz şimdi neden susuyoruz? Neden gözlerimizi açamıyoruz? Korktuğumuzdan mı yoksa gerçeği görüp kötü olmaktak mı, kaldıramamaktan mı? 

"Geç kaldınız" dedi elindeki saate bakarak. İki kelime ve tek el ateş sesi.

Tek el ateş sesinden sonra art-arda 4 tane silah sesi geldi. Toplamda 5 defa ateş açılmıştı. Peki kim öldü? Kime ne oldu? Ben miydim vurulan? Kızlar mı? Yoksa Yiğit, Aslan, Alp mi?

Korkuyla gözlerimi açtığımda sağıma ve soluma baktım. Ayla ve Duru iyiydi. Korkuyla Yiğitlerin olduğu tarafa baktım. Onlarda iyiydi.

Başımıza silah dayıyanlar yere yığılmış, oluk-oluk kan akıyordu. Hepimiz donup kalmıştık. Kapıdan sesler geldiğinde Aslan belindeki silahı çıkarttı. Silahı olduğunu yeni biliyorduk. Kapıdakı seslerden birisi "Alp bey, bizi babanız gönderdi" dedi. Alp afallamıştı. Ne olur ne olmaz diye Aslanın elindeki silahı eline alıp bodrumun kapısına doğru gitti. Tekrar içeri geldiklerinde Alp'in yanında tanımadığımız 6 kişi vardı.

O an Aslan ve Yiğit bize dönüp yanımıza koştular. Aslan, Aylanın elini ayağını açtığı sırada Yigitte benim elimi ve ayağımı açıyordu. Ayağa kalkıp Yiğite sarıldım. Ayla hıçkırıklara bürünmüş Aslana sarılıp ağlıyordu. Aslan Durunun elini ve ayağını açtı. O sırada Yiğitin kulağına "geleceğini biliyordum" dedim huzurla. Saçlarımın arasına öpücük kondurup "seni kurtaracağımı biliyordun" dedi. Ondan ayrıldığımda Duruya ve Aylaya da sarıldım. Alp yanımıza gelip "Babama anlatmıştım sadece. O da böyle bir şey yapmış" dedi.  Duru ağlıyordu ve bir anda Alp, Duruya sarıldı. O sırada Aslan "E paralarıda alalım tabii" dedi. Paraları toplayıp dışarı çıktık.

Arabaya geçtiğimizde arabayı Alp kullanıyordu ön koltukta Duru oturdu. Arka koltukta da  bizler vardık. Aslan ve Aylaya baktığımda Aslan eliyle Aylanın bileğindeki kızarmış yeri tutmuştu nazikce. Başımı Yiğitin omzuna koyduğumda o da saçımın tutamını alıp oynuyordu. Ayla söze girip "çok korktuk, bir an öleceğimizi düşündüm. Aslında ölüm değilde son defa yeniden birlikte olamamaktan korktum" dedi. Aslan Aylanın kızarmış bileğini daha sonra yanağını öptü. Duru arkaya dönüp "ben cidden o an kendimi değilde özellikle Aylaya bir şey olucak sandım" dediğinde Alp başını döndürüp Duruya baktı. "Lan oğlum yola bak, kaza yapmayalım birde" dedi Yiğit. Hepimiz gülüyorduk. On dakika önce ağlarken şimdi gülüyorduk. Cidden hayat çok garip Açelya. Evet iç ses, cidden çok garip.

Mahalleye geldiğimizde arabadan indik. "Kızlar eğer isterseniz, kafanızı dağıtmak için güzel deniz kenarlarında filan geze biliriz. Şehire çıkarız yani" dedi Aslan. Çok uykum vardı ve geceydi zaten, ailem izin vermezdi muhtemelen. Duru tam Ayla söze başlayacakken lafa daldı "Bence yarın gideriz. Hem yorulduk baya. Siz de yoruldunuz. Yarın gideriz?" Dedi. Yiğit bana sarılıyken başımı kaldırıp "yarın gelebilir misin?" Diye sordum. Uzun uzun bakıyordu bana. Çen bunun gözlerine mi âşık oldun çeen. İç ses, çen ne ya?  "Güzelim zaten geç oldu. Aslanlarda kalacağım. Yarın çıkarız dışarı" dedi.  "E o zaman herkese uygunsa evlere dağılalım" dememle telefonumun çalması bir oldu. Durunun annesi arıyordu.

Beş dakika sonra Durunun annesiyle konuşmam bitmiş ve Durunun bizde kalacağı için izin almıştık. Ayla, Aslana sarılıp eve geçti. Ben de Yiğite sarıldıktan sonra Durunun koluna girip eve geçtik. Kapıyı açtığım gibi annemin bize bağırması bir oldu. "Kızım, neredesiniz siz? Neden bu telefonlarınıza bakmıyorsunuz? Ayrıca sizin üstünüzün bu hâli ne?" Demesiyle içeri geçtik. "Annecim, tamam, sakin ol. Buradayız. Birşey olmadı ayrıca. Üstümüzde toz oldu sadece" dedikten sonra odama geçtik Duruyla. Dolabımı açıp rahat bir şeyler verdim Duruya. "Duru ben duş alıp geliyorum. Sen de telefonunu şarja tak. Sonra konuşacağız bol bol" dedim ve lavaboya geçtim.

Hayaller Limanı Where stories live. Discover now