10. bölüm (yalandan bir dünya)

17.4K 917 281
                                    

İçimde ki endişe tohumları artık filizlenmek üzereyken, anlamsızca Kırca'ya baktım. Beni kurtaracak anahtar bu muydu yani?
"Düzgün anlat" dedim. Belirsiz bir tavırla. Hala durumu tam kavrayamamıştım.  Kendisi ile beraber beni de yere oturttu.

"Ya çok basit " dedi, nasıl anlamadığımı anlam veremeyerek.
"Sen o gün regli olucaksın, ve adam sana istese bile asla yaklaşamayacak."

Bu kadar basit miydi? Tüm gün İçimi kemiren bu kargaşadan böyle kurtulacaktım öylemi. Aslında bir bakımdan bana dokunmaması açısından mantıklıydı. Tek sorun ben nasıl o gün özel günümde olucaktım.

"Çok saygıdeğer zeki insan olan Kırca hanım"
Diyerek Alayla ona seslendim. Umarım bunu da düşünmüştür. Omuzları böbürlenerek kalktı. Onu övmem hoşuna gitmişti.
"Nasıl regli olucağım acaba? " Dedim tek kaşı'mı kaldırarak.

"Ay oda çok basit" dedi. Elini havaya kaldırıp salladı. Sanki düşünülmesi gereken en son konu buymuş gibi.

Sinirle bir nefes aldım.
"Kızım musluk mu bu! Aç deyince akacak! Kapa diyince duracak!"

Vera sözlerimin üstüne güldü. "İğrençsin" dedi gülüşünün arasında.
Bende sinirle güldüm, artık ne düşündüğümü yada ne konuştuğumu bilmiyordum.
Doğrusu onunla tanıştığımdan beri, ben ne yaptığımı bilmiyordum. Hayatımın merkezine bir bomba gibi düşmüştü. Saatli, tehlikeli bir bomba. Onu düşünce bile içimdeki bu garip duyguya engel olamıyordum. Sert ve kusursuz çehresi, beni benden alan sıcaklığı, akın akın bana sirayet eden o ilgisi...

Artık kabullen bunu kızım.
İçinde ona sığınmak isteyenler bir kız çocuğu vardı.
Çocukluğunu yaşamamış kız çocuğu, babasının güvenini isteyen kız çocuğu, beyaz atlı prensini isteyen kız çocuğu,
Onu istiyordu. Daha buna ne kadar engel olacaktın ki? Eninde sonunda o kazanacaktı.

"Merak etme ben sana şimdi öyle bir otlar,bitkiler kaynatacağım ki şıp diye akacak" gözleri heyecanla parlıyordu.

Vera başını omazuma yaslayıp, öz güven patlaması yaşayan arkadaşına baktı.
"Teknik bir arıza çıkmasın geçen sefer ki gibi?" Dedi kinayeli bir sesle.   Şüpheli bakışları arkadaşının üstündeydi.

Sorun şu ki Kırca kimseyi takmıyordu. Eğer o bir şeyin doğru olduğunu biliyorsa, tüm dünya bunun yanlış olduğunu haykırsa bile, o doğru bildiği şeyden vazgeçmezdi.

Ben ve Vera öyle değildik.
Vera, aramızda en saf düşünen, daha temkinli ve her zaman güvenli ortamında kalmasında gerektiğine inanan bir insan. Tüm bu yaşananlar ona ağır geliyordu.  bilmiyorumdum. Ama o kadar iyi bir insandı ki, korksa bile bizimle sonuna kadar gelicekti.

Ben... Ben ise, tüm hayatını tenha bir köşede yaşayan, ve yasak bir aşkın zehirli bir meyvesi,İçi  kurtlanmış bir meyve.

Açıkçası düşünüyordum da, Tüm bu olanlar bittiğinde geriye benden, eski zeyna'dan ne kalacaktı?. Cevapsız binlerce soru, belirsiz bir geleceğim, ve zavallı bir ben.

"Peki işe yarayacak mı"
Sanki az önce bir ton düşüncelerin altında can çekişen ben değilmişim gibi, gerçek dünyaya döndüm. Ara ara kaybolurdum ben kendimi ait hissetmediğim bu dünyadan.
Sen buraya ait değilsin dedi içimdeki yaralı kız çocuğu.
Değildik, lakin yaşamak zorundaydık.

ALFA'NIN GELİNİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin