alıntı.

9.3K 531 49
                                    

Kulağa çok garip gelse de ama takip edildiğimi  hissediyorum. Sanki bir gölgenin varlığı vardı arkamda.

Tanrım! O  büyücü bizi ve soyumuzu sonsuza kadar lanetlemiş olmasın.

Gerçi hayatım zaten lanetli gibi değil mi? Bunun için boşa efor sarf etmesi ne gerek yok. Ben doğarken lanetlenmiştim.

Tüm bunları yaşadığım olayların bir kuruntusu olduğunu düşünürken  bir hışırtı ağaçların arasından koptu. Uzun ağaçtan birisi tam önümüze atladı. dizlerinin üzerinde durdu. Başını kaldırıp bana gülümsedi ve yavaşça ayağa kalktı.

"Uzun zaman oldu dimi?"

Kalbim korkuyla atmaya başladı. Bir adım geri attım.  Şaşkınlık tüm bedenimi esir aldı. Şüphesiz burada en son göreceğim bir kurt adamdı.

Parin tam karşımda duruyordu.

"Merhaba" diye beni kibarca selamladı.

"İnişim için kusura bakma. Umarım seni Korkutmamışımdır. Sadece senin gibi güzel bir kızın yanına havalı giriş yapmak istedim. "

"Burada ne işin var " dedim. Benimle alay etmesini es geçerek.  Burada olmalıydı, onu bir daha hiç görmeliydim. Beni kaçırdığı an aklıma geldi. Yalım'ın onları acımasızca öldürmesini...

Bir adım bana yaklaştı. Bende bir adım geri gittim Bu hareketime  güldü ve olduğu yerde kaldı. Koşup kaçamazdım , çığlık atsam kimse duymazdı. Burda ölsem kimsenin ruhu duymazdı.

"Sadece biraz hava alıyordum ve seni görünce bir selam vereyim dedim. Sonuçta bir tanışıklığımız var. Bilirsiniz kibar insanlar böyle yapar."

"Burası yasak bölge!  Buradan olman yasak! Seni şikayet etmeden defol git "  diye bağırdım.

Güldü.  Tehtidim onu korkutmadı,

"Yasak bölge ha! Yasak bölgeyi geçmeyi en iyi sen bilirsin? Hade ama bunu her gün yapmıyor musun? Neden bu kadar abarttın ki şimdi.. "

"Yalım her yerde seni arıyor, seni bulduğunda öldürdüğü o adamların yanına yollayacak. Evet bunu yapacak, inan bana onun ne kadar ciddi olduğunu gördüm. "

Yalım'ın adı geçince gülen yüzü yavaşça gerildi. İşte şimdi kötü bir adama benziyordu.

"Ona bu kadar güveniyorsun öylemi? Seni uyarmama rağmen. "

" Evet.O yüzden benden uzak dur. Çünkü ben onun için bir dokunulmazım. Eğer bana bir zarar verirsen-

Sözümü bitirmeme izin vermeden yanıma gelip kolumdan tuttu. Korkunç bir çalışma çığlık attım. Ağzımı kapatmamak gibi bir harekette bulunmadı.

"Ama dokunuyorum " diye fısıldadı.

" Sen" dedim titreyen sesim ve bedenimle.

"Nasıl bu kadar hızlı hareket edebiliyorsun? Tıpkı.."  devamını getiremedim , sadece buz mavisi gözlerine baktım.

Benim yerime o devamını getirirdi.

"Tıpkı bir Alfa gibi mi?"

Ve biz sadece bu sorunun altında bakıştık. Derin ve düşünceli.

.....

herkese merhaba,  Öncelikle Yeni bölümü soranlara cevap veremediğim için kusura bakmayın. Çünkü verecek bir cevabım yok. Ne zaman yazmak istersem o zaman yazıyorum ve yayınlıyorum. Tıpkı Akşam akşam bir alıntı yazmak isteyip yazmam gibi.  En kısa zamanda görüşmek üzere ❤️

ALFA'NIN GELİNİ Where stories live. Discover now