19.bolum

13.5K 796 291
                                    

Merhaba arkadaşlar nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir? Ülke olarak çok kötü durumdayız ve kendimize hala gelmiş değiliz. Umarım her şey eski ve güzel günlere döner. Ölenlere rahmet. Kalanlara sabır diliyorum.

Bu bölümü daha önce yazmıştım, üstüne ekleme yapmadım, yazma psikolojisin de değilim ve bu hali ile paylaşmak istedim.
Aslında bu bölümde her şeyi artık açıklığa kavuşturmayı düşünüyordum. Artık bir dahaki bölümde okuyacağız, artık Zeyna'nın yalanlarının sonuna geldik diyelim.

#######

Derlerki tesadüf diye bir şey yoktur. Dünyanın bizi şaşırtığı her şey bir kaderdir.
Acı da tatlı da olsa hepsi kaderdi.

Elimde fotoğraf ile odadan çıktım, Akan ve sildikçe inadıma gelen göz yaşlarımı sildim.

Annem mutfakta yemek tarifleri üzerine bir dergiyi okuyordu. Varlığımı hissedince başını dergiden kaldırdı. Kapının önünde öylece dikilmiştim.

"Neden ruh gibi orada dikiliyor sun. Ayrıca ağlayınca cezan hafiflemiş olmayacak! Bana o orman da neler karıştırdığını anlatacaksın."

Konuşmadım, sadece fotoğrafı yukarı kaldırıp ona gösterdim.

Sert bakışları yerle bir olup döküldü, sadece öylece tökezleyip bana baktı.
Bununla yüzleşme mi bekleniyordu, beklemiyorduk.

"Sadece bir soru soracağım" dedim.

"Ve tek bir cevap vereceksin!" Ağzım konuşurken çok ağırdı, onu kıpırdatmak ve konuşmak benim için çok zordu. Ama susamazdım konuşmam gerekiyordu.

"Bu adam benim babam mı"  biliyordum, yinede duymak istiyordum. Belki bir umut hayır derdi.

"Zeyna" diye fısıldadı.
Başımı iki yana salladım istediğim cevap bu değildi. Lanet olsun bu değildi.

Kalkıp yanıma gelmek istediğinde,  Benim halimi görünce omuzlarını düşürüp pes etti ve yerine geri oturdu. Elimdeki dergiyi sıkarak masaya bakıyordu.

"Evet" diye fısıldadı.
" bunu sana daha önce göstermem gerektiğini düşünüyorsun, üzgünüm ama yaptığından pişman değilim. bu yüzden sana her ne kadar istersem de sarılmayacağım. "

Bana döndü, şimdi sadece artık ağlayan bir tek ben değildim.
"Onu Kendi içinde öldür, doğrusu ben başaramadım umarım sen başarırsın. "

Şimdi gidip anneme sarılmak isteyen bendim. Yarım kalan hikâyeler sonu kötü biten hikayelerden daha kötü.

"Bu hafta hazır cezalı iken bunu başaran olmanı umuyorum. Çünkü en iyisi bu! Onu hayatında bir daha asla göremeyeceğim ve sen de hiç bir zaman göremeyeceksin!"

Hiç bir şey söylemeden mutfaktan ayrıldım, artık konuşmanın bir anlamı yoktu. Çünkü göz yaşlarım daha ağır basıyordu.

Yatağıma uzanmış saatlerce akan göz yaşlarımı akıtmaya devam ediyordum. Elim de buruşturduğum fotoğraf hala elimdeydi. Yapışmış kalmıştı atamıyorum.

Fotoğrafa tekrar baktım. Evet oydu, ne kadar da benziyordu babasına, babama... Bir babamın olduğunu biliyordum ama varlığını ya da yokluğunu hiç hissetmedim. en azından bu kadar acı çekmemiştim.

ALFA'NIN GELİNİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin