Bölüm 20 (gerçekler )

13.4K 798 280
                                    

Keyifli okumalar.

"Buna inanamıyorum o yaşlı bunak resmen beni reddetti. İlk defa bir erkeğe açıldım ve sonuç eşittir bir bok!"

İki saattir sakinleşmeyen kırca'yı kendisine gelmesi için dil döküyorduk. Ayrıca kendine gelsin diye biraz ormanda yürüyüş yapmaya karar vermiştik.

Vera,  hala hiç yorulmadan onun içini rahatlatmaya çalışıyordu. " Hade ama yeter artık. Eminim artık o erkek kategorisinden çoktan silinmiştir. Yani sonuç olarak Bir erkek tarafından reddedilmedin.  "

"Bu daha kötü" diye inledi.

"Ama göreceksiniz onu pişman edeceğim, onu kendime aşık edip kapımda bir köpek yapacağım. Hemde havlamayan bir köpek. Böyle beni etkilemek için çorabını ejderhaya dönüştürecek. "

"Saçmalama" dedim kendisine gelmesini umarak. Yinede şuan kafasında çoktan bir plan yapmıştı biliyorum.

"Onu rahat bırak yoksa seni sapık diye ülkenin güvenlik görevlilerine bildirir."

"Her neyse" dedi Kırca. " Bu kadar temiz hava yeter. Ayrıca bu toprak sinirimi falan almıyor bozuk galiba, çünkü hiç bir işe yaramadı. "

Ayakkabılarını giymeye başladı.

"Bozuk olan sensin, toprak nasıl bozuk olsun "

Eve giderken hem kırca'yı sakinleştiriyorduk hemde alay ediyorduk. Arada oda gülüyordu ardından hemen sinirleniyordu.

ormanın güzelliğini seyrederken  arkamda birinin varlığını hissettim. Hemen arkama döndüm ama kimse yoktu. orman ve sessizlik. Tekrar yürümeye devam ettim. Bir karaltının yanından geçtiğini hissedince irkilirek o yöne baktım. Yine orman ve sessizlik.   Ben durunca Kızlar da durup benim baktığım yöne baktı.

"Ne oldu" dedi vera .

"Hiç" dedim umursamayarak. " Sadece annemin bana ormandan çiçek topla dediğini hatırladım. "

"Sana yardım edelim"

"Hayır" diye reddettim. " ben zaten eve gideceğim, ben evin Yolundan devam edeceğim siz gidin "

Kısa bir tereddütten sonra kabul ettiler. "Peki, sonra görüşürüz."

İkisi uzaklaşınca şüphelendiğin tarafa doğru yürüdüm.

Kulağa çok garip gelse de ama takip edildiğimi  hissediyorum. Sanki bir gölgenin varlığı vardı arkamda.

Tanrım! O  büyücü bizi ve soyumuzu sonsuza kadar lanetlemiş olmasın.

Gerçi hayatım zaten lanetli gibi değil mi? Bunun için boşa efor sarf etmesi ne gerek yok. Ben doğarken lanetlenmiştim.

Tüm bunları yaşadığım olayların bir kuruntusu olduğunu düşünürken  bir hışırtı ağaçların arasından koptu. Uzun ağaçtan birisi tam önümüze atladı. dizlerinin üzerinde durdu. Başını kaldırıp bana gülümsedi ve yavaşça ayağa kalktı.

"Uzun zaman oldu dimi?"

Kalbim korkuyla atmaya başladı. Bir adım geri attım.  Şaşkınlık tüm bedenimi esir aldı. Şüphesiz burada en son göreceğim bir kurt adamdı.

Parin tam karşımda duruyordu.

"Merhaba" diye beni kibarca selamladı.

"İnişim için kusura bakma. Umarım seni Korkutmamışımdır. Sadece senin gibi güzel bir kızın yanına havalı giriş yapmak istedim. "

ALFA'NIN GELİNİ Where stories live. Discover now