18. bölüm (seni seviyorum)

17.4K 968 869
                                    


Beni tutan elleri yumuşaklığı kaybolup yerine sert bir tavır gelmişti.
Beni onu görmem için kendinden uzaklaştırdı. Ama hala kolları arasında tutuyordu beni. Gözleri siyahın en koyu rengine bürünmüştü. Onu tanıyordum, ve genellikle bu sinirlendiğinin anlamına geliyordu. Onu sinirlendirmek istemedim ama yaptım.

"Ne dedin sen" dedi hayret dolu ve bir o kadar garip bir sesle . Duymuştu, kulağının ne kadar Keskin olduğunu biliyorum, sadece teyit ettirmek belki de imkansız olduğu halde yanlış duyduğunu düşünüyordu.

Yada beni kurtardığı için boynuna atılmış olmamı bekliyordu. Ama bunu beklemiyordu,

Keşke zamanda geriye gidebilseydim. Keşke bir dilek hakkım olsaydı, o zaman o akşam Buraya, bu ülkeye hiç ayak basmamayı dilerdim.

Yada onunla hiç karşılaşmamayı.

Siyah gözlerinden kurtulmak için Göz temasını  kesip gözümü kaçırdım. bana olan bakışları ağırdı. ve ben boğuluyor gibi oluyordum. başımı eğdim ve bomboş Yerdeki altımda ezilen çiçeklere baktım. Ne kadar da bana benziyordu öyle.

"Ben biraz ara vermek ve uzaklaşmak istiyorum." Sesim titremedi, yada ağlamadım. ama ona bakamıyordum. Bakıp ta yarattığım o enkazı görmek istemiyordum.

Kelimelerim den sonra bir Sessizlik.. ömrümden ömür götüren bir stres. bu genç yaşında kalp krizi geçirmem an meselesiydi.  Yinede ölmek istemiyordum. Hayatımın hiç güzel bir yanı Yokken Yine de ölmek istemiyordum. Belki öbür dünyada güzel bir yaşam yaşamayacağıma olan inancım yüzündendir.

çenemden tutup eğik başımı kaldırdı. Onunla göz göze gelmemi sağladı. gözleri hala siyahın en koyu rengiydi.
Ondan korkuyor muydum. Hayır. Sorun da tam olarak buydu tüm bu yaptıklarına rağmen ondan korkmuyordum. Şimdi göğsüne sığınsam ve o bana sıkı sıkı sarılsa, tüm acılarıma öyle bir iyi gelecekti ki, ama yapamam o bana yasaktı. Ben onun zaten bir dengi olamazdım. Hem bir kurt adam değildim, hem bir büyücü bile değildim. Köşe bucak yaşayan bir melez. O ise koskaca bir gücü temsil eden ailenin en soylu adamı.

Ondan korkmalıydım. korku iyidir, çünkü aklı çalıştırır ve Taze tutar.

Etrafı saran ölümcül sessizliği bozarak bana hayatım boyunca unutmayacağım o sözleri söyledi.
"Sence böyle bir şey söz konusu olabilir mi?"  Diye tısladı.

Belimden tutup beni kendine çekti. İşte şimdi çok yakındık. Ve ben artık delice çarpan bu kalbimi tutamıyordum.

"Şu nu hiç unutma Zeyna, şu kalbim durmadığı sürece seni bırakmam."

"Tüm bu yaptıkların benim için fazla." Dedim beni anlamasını umarak.

"Ne yapmışım"  dedi. Öyle rahat sormuştu ki,  Az önce ki yaşananları benim fantastik bir hayal ürünüm olduğunu düşünmek üzereydim.

"Onları öldürdün" diye bağırdım. Öyle kolay öldürmüştü ki sanki oyuncak bebeğin başını koparıp atmak kadar kolay olmuştu onun için.

"Sorun bu muydu?" Dedi hayret ederek.

Takıldığım noktanın bu olmasına ve onun şaşırmasına  asıl   ben hayret ettim.
İnsan öldürmek, hemde acımadan vahşice öldürmek onun için ne kadar da kolaydı.

ALFA'NIN GELİNİ Where stories live. Discover now