bölüm (22) özür dilerim

11.7K 885 285
                                    

Öncelikle bölüm kısa oldu biliyorum, bu hikayeyi yazdığım zaman başıma bir şey geliyor şimdi de diş ağrısı çekiyorum,  bu bölümü merakla bekleyenler için kısa da olsa attım, keyifli okumalar dilerim







Öncelikle bölüm kısa oldu biliyorum, bu hikayeyi yazdığım zaman başıma bir şey geliyor şimdi de diş ağrısı çekiyorum,  bu bölümü merakla bekleyenler için kısa da olsa attım, keyifli okumalar dilerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Ne saçmalıyorsun sen" dedi gözlerimin içine bakarak. Anlıyordu ne demek istediğimi, kendince kabullenmiyordu. Beni gözünde öyle bir yere koymuştu ki, şimdi hepsi bir şakaydı desem hemen inanırdı biliyorum. Keşke hepsi bir şakaydı desem... Keşke hepsi bir şaka olsaydı. Ve ben sonunda gülebilseydim.

"Sen gelene kadar çok düşündüm. Tanıştığımız ilk anı düşündüm. Beni gördüğün ilk anı, seni gördüğüm İlk anı, plansızdı.  Benim için korkunçtu, senin için ne olduğunu bilmiyorum ama benim için korkunçtu. Karşımda düşman ülkeden birisi vardı. Hayır, hayır.. ülkenin vârisi vardı. Sadece küçük bir heyecan için girdiğim o yol bir çıkmaza dönüşmüştü. Şaşırmıştım Ve sen beni yemeğe davet ettin. Gelmek istemedim, ama beni araştırmandan korktum ve seninle buluştum. Planım Her şeyi orada bitirmek ve hayatımı Yine eski düzene koymaktı. Diyemedim, sen beni zorladığın için değil... Şaşırdım,  çünkü ilk defa biri bana bir bebekmişim gibi davranıyordu, ilk defa biri beni böyle önemsiyordu , birve her ne kadar inkar etsem de bu benim hoşuma gidiyordu. Çünkü.."  ben hiç sevilmedim. Bunu söyleyemedim. Boğazımda koca bir yumru olmuştu.
Ağladığım için sesim boğuk çıkıyordu. Belki de uyandığım içindir.

"Çünkü... Sevilmek çok güzeldi, cennetten önüme konan bir nimet gibiydi. Hangi günahkar bile olsa o nimet için şükreder ve geri çevirmezdi, Çeviremedim. "

Başımı eğdim. "Özür dilerim"  dedim daha şiddetli ağlayarak. "Çok özür dilerim. "

"Bana yalan söyledin" bir fısıltı kaçtı dudaklarından. Yüzüme çarptı, ve ben düşecek gibi oldum. Başımı kaldırıp ona baktım. Hâlbuki bağırmamıştı.

Sakinleşmek adına derin nefes almaya başladı

Yine tekrar etti. " Bana yalan söyledin!"

Sesi gittikçe daha gür çıkıyordu.
"Bana yalan söyledin!" Şimdi bağırıyordu. Böylesi daha iyiydi. Önündeki Koca ağaca Bir tekme savurdu.
"BANA YALAN SÖYLEDİN!" İnanamıyor, inanamıyordu. Ka

"Özür dilerim" diye fısıldadım.  Ağaca defalarca vurdu. Koca ağacın gövdesinden çıt sesleri çıkmaya başladı ve ağaç büyük bir gürültüyle üstüme düşmeye başladı.

Çığlık atıp hemen bir adım kenara kaydım. Ağaç tam yanıma düştü az önce bulunduğum yerdeydi.

Korkuyla ona döndüm.

"Beni kandırdın!" Yüzüme doğru haykırdı. Ve ben ne demen gerektiğini bilmiyordum.

"Sadece seni istedim gerçekten. "

ALFA'NIN GELİNİ Where stories live. Discover now