Bölüm 34. (sadece bana aitsin Zeyna.)

10.1K 654 163
                                    

Gözlerim ikisi arasında gidip geliyordu.
İkisinin arasındaki o gerilim yüzünden Ormanın o güzel havası bir anda yok olmuş etraf buz kesmişti . Birbirlerine olan bakışları havanın daha da boğuk olmasını sağlıyordu.

Yalım beni korumak ister gibi arkasına aldı. Parin bu davranışa göz devirip, ağacın en yüksek bölgesinde değilmiş gibi rahatça yere doğru atladı. Bir yerine hiç bir şey olmadan doğruldu.

"Seni görmek güzel kardeşim." Dedi abartı bir sevinçle ellerini iki yana açarak.

Yalım'ın kararan bakışları onun üstündeydi. Parinin gerilmesi gerekirken onun yüzünden ben geriliyordum. Onun ise dünya umrunda değil gibiydi. Rahat ve umursamazdı.

"Sonunda saklandığın o delikten çıktın. " dedi Yalım büyük bir nefretle.

Parin omuz silkti. Ayağıyla kurumuş yaprakları eziyordu. "Saklanmıyordum sadece sen beni bulamıyordun. Tabi sen kendine yediremediğin için bunu böyle anlamdırıyorsun. Sorun değil kendi hayal dünyanda yaşa, bende gerçekler ile yaşayayım."

Yalım'ın dudaklarında onu küçük gördüğünü ifade eden bir tebessüm oluştu.

"Sende bir fare gibi bir delikte sürünmeyi yaşamak olarak anlamdırmışsın. Öyle, gözlerin bir delikte gerçek hayatı bir ezik gibi izliyorsun. "

Boynunu kütletti, ve gözlerinin tam içine baktı. " Ama zaten hak ettiğin buydu senin. "

Parinin mavi gözlerinde ki o kırılmaya gördüm, ama en kötüsü bunu hissettim.
Neden bilinmez canım acıdı. Yalım bilerek onu en alıcı yerden vuruyordu.

Parin için normal olan şuan ağlamasıydı ama o sesli bir şekilde güldü.

Elini iki yana açıp öyle konuştu. " Hade ama kimse hak ettiği yaşamı yaşamıyor ki bu dünyada, bilirsin zorbalar ve mağdurlar vardır." İşaret parmağı ile Yalım'ı gösterdi. "Tanıdık geliyor mu sana"

Ona baktığımı hissetmiş gibi gözlerini benim ile buluştu.

Gülümsedi ve bana el salladı.
"Bu arada sana selam vermedim, özür dilerim nezaketsizliğim için."

Kirpiklerimi şaşkınlıkla bir kaç kez kırptım. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Selam yada bir merhaba. Yada beni artık rahat bırak. Yada arkana bakmadan buradan kaç. evet en mantıklı sonuncu olanıydı.

Ama ben ne söylersem söyleyeyim, Yalım bundan hoşlanmayacaktı, parin dikkatini bana verdiğinde inanılmaz bir gerginlik hissettim onda. Kurduğu cümle ile haklı olduğumu anladım.

"Çek o gözlerini onun üstünden."   Dedi tehlike bir tonla.

Parin, Yalım'ın uyarısı ile bakışlarını benden çekti. Sadece Yalım'ın tepkisini görmek için ona baktığını biliyordum.

"Sakin ol, sakin ol. Medeniyet bunu gerektiriyor abiciğim. Sonuçta bizim onunla bir kaç hukukumuz var. " dedi bana göz kırparak.

"Senin o gözünü oyacağım. "

"Hayır lütfen abi. Ben gözlerimi ve rengini seviyorum. Beni sizden ayırıyor en çokta bu özelliğini seviyorum. "

" Benimle bu kadar üstten konuşmaya nasıl cüret ediyorsun bilmiyorum ama birazdan dilini koparıp ayağımın altında çiğneyeceğim. "

ALFA'NIN GELİNİ Where stories live. Discover now