5. Bölüm

398 45 75
                                    

Jeon Jungkook

Herkes şaşkınca Hina'ya bakıp ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Hina ise sıkılmış bir şekilde elleriyle oynuyordu. Sanki ilgisini çekmiyordu konuşulanlar.

"Buraya nasıl geldin?"

"Bir geçit açıldı. Salvanya'dan buraya gönderdiler beni."

Taehyung hyung "Yani şimdi sen uzaylısın?" deyince gözlerimi devirdim.

"Ben uzaylı değilim ki. Salvanya'lıyım ben." dedi Hina kaşlarını çatıp. Bu hali çok tatlı gelmişti gözüme.

"Sonuçta bizde uzaylıyız." diyen Hoseok hyungla derin bir nefes aldım. Neden kim uzaylı kim uzaylı değil diye tartışıyorduk ki? Şuan önemli olan bu muydu yani?

"Gerçekten bunu mu tartışacaksınız yani?" Namjoon hyung düşüncelerimi dile getirince içimden teşekkür ettim ona.

"Merak ediyorum özelliklerini."

"Özellikleri ne demek hyung? İnsan oda bizim gibi." dememle Hina'ya döndüm.

İnsandı yani. Fiziksel özellikleri bizim gibiydi. İnsandı... sanırım?

"Gücüm elimden alındı dedin? Ne gücün vardı?"

Seokjin hyungun sorusuyla bende merakla Hina'ya döndüm.

"Benim başka kişilere dokununca onların hissettiklerini görebilme gücüm vardı. Yani benim gibi gözlerinin renkleri değişiyordu."

Çok güzel bir güçtü bence ama tehlikeli de olabilirdi.

"Bir tanede taşı korumak için koruma gücüm vardı ama ikisini de aldılar benden."

Üzgünce konuşmasıyla konuyu değiştirmem gerektiğini düşünerek Yoongi hyunga döndüm.

"Hyung kimlik çıkarmamız lazım Hina'ya."

Bana inanmazca bakıp "Ve sen benden mi istiyorsun bunu?" dedi.

"Kimden isteyeyim hyung? Babası emniyet müdür olan başka birini tanımıyorum."

Ofladı ve "Beni bulaştırma Jungkook. Babamla kavga etmek istemiyorum." dedi.

Eğer gidip Hina'ya yasal yollarla kimlik çıkartmaya çalışsaydık başımız derde girebilirdi. Bu zamana kadar kayıtsız yaşamış olmasına inandıramazdık kimseyi. Sorgulayacaklardı Hina'yı ve en sonunda gerçeği öprenip onu rahat bırakmayacaklardı.

Yoongi hyungun babası emniyet müdürüydü ve her şeye erişimi vardı. Bu yüzden kimlik işini Yoongi hyung halledebilirdi. Babasının bilgisayarına girip onay vermesi yeterli olacaktı. Sonra biz gidip kimliği alacaktık ve Hina resmi olarak Kore vatandaşı olacaktı. Hiçbir sorun yaşanmayacaktı.

"Hyung kimlik çıkartmak zorundayız. Burada kalacak sonuçta. Ya bir şey olursa? En basitinden ya hastalanırsa? Hastaneye götürmem gerekebilir. Ne yapacağım o zaman?"

"Hina hasta oluyor mu ki?" Jimin hyungun sorusuyla gözlerimi devirdim. İnsandı o. Neden anlamıyorlardı ki bunu?

"Hina hasta oluyor musun sen?"

Gözünü merakla baktığı telefonumdan ayırdı ve ona soruyu soran Jimin hyunga bakıp sonra bana döndü.

"Hasta ne demek?"

Gözlerini kırpıştırıp sorar gözlerle bana bakmasıyla tebessüm ettim.

"Kendini halsiz hissettiğinde, öksürdüğünde, kustuğunda hasta olmuş olursun."

Gözlerini büyütüp hızla Jimin hyunga döndü ve başını sallayarak onu onayladı.

"Evet oluyoruz o dediğinizden. İyileştiricilerimiz var, bize karışım veriyorlar."

E. T. - Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin