Misoo Jungkook'un evine doğru ilerlerken derin bir nefes aldı. Jungkook'tan özür dileyecekti. O olay yaşandığından beri Jungkook onunla konuşmuyordu ve bu durum canını çok sıkıyordu.
Yaptığı basit bir hata yüzünden Jungkook'u kaybetmiş olmayı sindiremiyordu. Sakin kalıp kızın kolunu sıkmamalıydım diye düşünüyordu. Eğer ona zarar vermeseydi Jungkook'un bu kadar sinirlenmeyeceğini düşünüyordu ama o an kendine hakim olamamıştı.
O kız yüzünden araları bozulmuştu, hoşlandığı adam onun yüzüne bakmıyordu ve artık buna dayanamamış özür dilemeye gelmişti. Zaten olayın üzerinden iki aya yakın bir süre geçtiği için Jungkook'un uzatmayacağını düşünüyordu. Kızdan da özür dilerse her şey hallolacakmış gibi hissediyordu.
Eve yaklaştığında başını cama çevirdi ve gördüğü şeyle kaşlarını çattı. Elleri yumruk haline gelirke derin bir nefes alıp içeriyi izlemeye devam etti.
Jungkook Hina'nın önünde durmuş elindeki havluyu saçlarına sürtüyordu ve Hina'da hayran bakışlarla onu izliyordu.
Jungkook durup elini Hina'nın beline sararak onu biraz daha kendisine çektiğinde Misoo sinirle derin bir nefes daha aldı.
Birkaç dakika sonra Jungkook Hina'nın yanından ayrıldığında Hina derin bir nefes aldı ve arkasından bakmaya başladı.
Bam'ın yanına gelmesiyle Hina ona döndü. Bam Hina'nın elini yalamaya başlayınca Hina gülerek geri çekildi.
Tam o sırada Hina'nın saçları griden maviye dönmeye başlayınca Misoo korkuyla bir adım geri çekildi.
Birkaç dakika sonra ise saçları komple maviye dönüşmüştü.
Mi Soo gördüklerine inanamıyordu. Hina'nın az önce gri olan saçları şuan masmaviydi. Bu nasıl olabilirdi diye düşünmeye başlamışken onun bir büyücü olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Jungkook'u muhtemelen etkisi altına falan almıştı. Bu durumu ona da söylemeliydi, bu yüzden onu inandırmak için telefonunu çıkarttı cebinden ama o kamerayı açana kadar Hina odadan çıkmıştı.
Misoo hayal kırıklığı, korku ve şaşkınlık karışımı duygular hissederken derin bir nefes alıp arkasını döndü ve Jungkook'un evine doğru ilerlemeye başladı.
...
Hina
Zil çaldığında yanda duran peruğumu alıp kafama geçirdim ve o tarafa doğru yürüyüp kapıyı açtım. Karşımda kolumu sıkıp bu evden gitmemi isteyen kızı görmemle kaşlarımı çattım. Neden gelmişti?
Bana şaşkınlıkla bakıp derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Jungkook evde mi?"
"Neden geldin?"
Bana sinirle bakıp "Jungkook evde mi?" diye sordu tekrar.
"Güzelim kim geldi?"
Jungkook mutfaktan seslendiğinde "Kolumu sıkan kız geldi." diye cevap verdim. Adını bilmiyordum ve aklıma da başka bir şey gelmemişti.
Kız bana gözlerini devirdiğinde Jungkook yanımıza gelip belimi tuttu. "Ne işin var burada Misoo?"
"Ben şey için gelmiştim... özür dilemeye."
"Sana bir daha görüşmeyeceğimizi söylemiştim Misoo."
"Biliyorum ama pişmanın Jungkook. Seninle küs olmak istemiyorum. Ne olur beni affetsen?"
YOU ARE READING
E. T. - Jeon Jungkook
Fanfiction"Sen tamamen farklı bir dünyadansın Farklı bir boyuttan Gözlerimi açıyorsun Ve gitmeye hazırım Işığa doğru götür beni"
