16. Bölüm

381 51 64
                                    

Jeon Jungkook

"Hina hadi güzelim, iç şunu." dedim derin bir nefes alıp. Yaklaşık bir saattir onunla uğraşıyordum ve asla beni dinlemiyordu.

Başını iki yana sallayıp yüzünü buruşturdu ve başını koltuğa yaslayıp yüzüme bakmaya başladı.

"İste-miyorum." Hıçkırarak ve harfleri yutarak konuşması onu tatlı yapıyordu ama şuan ayılması gerekiyordu.

"Bu sana iyi gelecek Hina. Bir yudum iç." deyip kahveyi uzatmamla hızla ayağa kalktı ama dengesini sağlayamayıp yalpaladı. Elimdeki bardağı hızla sehpaya bırakıp onu belinden yakalayıp kendime çektim.

Ben ona bir şey olacak diye korkuyla hareket ederken onun tek yaptığı gülmek olmuştu.

Derin bir nefes alıp onu koltuğa oturttum ve bende yanına oturup gözlerimi kapattım. Yorulmuştum.

Babam yurtdışındaydı ve geçen gün güzel bir tasarım yaptığım için beni tebrik etmek istemişti. Bu yüzden güzel bir rom göndermişti ama o çok yanlış birinin eline düşmüştü.

Hina bir şişe romu son damlasına kadar bitirmişti ve şuan asla kendinde değildi. Bir saattir de onunla uğraşıyordum, haliyle yorulmuştum.

Boynumda hissettiğim nefesle hızla gözlerimi açtım. "Çok gü-zel koku-yorsun."

Yutkunup geri çekildim ve gözlerimi ona çevirdim. Yüzündeki gülümsemeyle bana bakıyordu.

"Hina-"

Aniden doğrulup geldi ve dizlerime oturup başını omzuma yasladı. Öylece hareketsiz bir şekilde kalmıştım. Ne yapmam gerektiğini düşünemiyordum bile. Bu kız ayarlarımla oynuyordu resmen.

"Bu-gün te-leviz-yonda... film izle-dim." dedi hıçkırarak.

Derin bir nefes alıp başımı diğer tarafa çevirdim. Hina hareket edip iyice kucağıma yerleşince gözlerimi kapattım.

"Hina... kucağımdan kalksan mı?"

"Iı... olmaz... bu-rayı çoooooook sev-dim." diyerek başını boynuma gömdü. Her konuştuğunda dudakları boynuma çarpıyordu ve bu... garip hissettiriyordu.

"Güzelim hadi seni odana götüreyim."

"Iı, bu-rada kala-cağım." deyip başını kaldırdı ve gözlerime baktı.

"Tele-vizyonda ne gör-düm bili-yor musun?"

Derin bir nefes alıp "Ne gördün?" diye sordum gözlerine bakıp.

"İki kişi..." deyip kıkırdadı ve başını yeniden omzuma koydu. Dizlerimden kaymasıyla telaşla ellerimi beline yerleştirdim ve düzgün bir şekilde durmasını sağladım. O ise kıkırdayıp başını boynuma gömdü.

"Ve be-raber uyuyor-lardı. Bi-zim gibi." dedi gülerek.

"Son-ra... ne olmuştu?" deyip yüzünü buruşturdu ve düşünmeye başladı. "Hmm... ha-tırla-dım. İki-de çıp-laktı."

Gözlerimi kapatıp sıkıntılı bir nefes aldım. Nereden buluyordu bu filmleri? Özellikle arıyor muydu acaba?

Yeniden başını kaldırıp gözlerime baktı ve "Biz-de öy-le uyu-yalım." dedi.

"A-ma ol-maz. Çünküü biiz sevgili değiliz." dedi parmağıyla göğsüme vurup.

Neden şuan ikimizin bir ilişkisi varmış da sonra ayrılmışız bu yüzden Hina bana hesap soruyormuş gibi hissediyorum.

"Ne-den sev-gili de-ğiliz?" deyip dudaklarını büzmesiyle gülümsedim. Fazla tatlıydı şuan.

"Çünkü bana aşık değilsin."

E. T. - Jeon JungkookWhere stories live. Discover now