19. Bölüm

418 53 114
                                    

Jeon Jungkook

Bugün yirminciye falan çalan telefonum yine çalmaya başlayınca derin bir nefes alıp telefonu açtım. Hina'yı evde bırakmak kesinlikle iyi bir fikir değildi, bunu çok daha iyi anlıyordum şuan.

"Efendim güzelim?"

"Ne zaman geliceksin? Sıkıldım evde. Bam'da uyudu. Televizyonda hiçbir şey yok."

İşim çok kısa diye tek başıma gelmiştim ama şirkete adımımı atar atmaz herkes bir şey sorup göstermeye başlamıştı ve ben bir türlü bitirememiştim işlerimi.

Gerçi tam odaklanıp çalışmaya başlayacakken evde beni bekleyen uzaylım beni arayıp duruyordu ve bu da işlerimin uzamasını sağlıyordu.

"Güzelim işlerimi bitirip geleceğim. Sen böyle sürekli aradığın için bitmiyor."

"Ama sıkıldım." diye isyanla konuşunca derin bir nefes aldım. Bu çizimleri bitirmeden gidemezdim, evde de devam edemezdim çünkü yarın sabaha yetişmesi gerekiyordu ve ben bunu çıkmadan teslim etmeliydim.

"Biliyorum sıkıldın ama ben gelemem şimdi."

"Ben ne yapacağım?"

"Jimin hyungu arayayım. Gelsin yanına, olur mu?"

Jimin hyungla çok iyi anlaşıyorlardı. Onunlayken sıkılmazdı en azından.

"Olur." demesiyle "Ben şimdi onu ararım. Birazdan gelir yanına." dedim.

"Tamam."

"Görüşürüz akşam." dememle "Görüşürüz." deyip telefonu kapattı.

Arkama yaslanıp Jimin hyungu aradım ve açmasını bekledim. İşi falan olmamasını umuyordum, varsa da iptal etmesi gerekecekti.

"Efendim Jungkook?"

"Hyung ne yapıyorsun?"

"Evdeyim, film izliyordum. Bir şey mi oldu?"

İşi olmamasına sevinirken "Hayır. Senden bir şey isteyecektim sadece." dedim.

"50000 Won."

Ne isteyeceğimi bile öğrenmeden konuştuğunda gözlerimi devirdim ve "Tamam hyung, 100000 Won vereceğim. Yeter ki yap." dedim.

Kıkırdadı ve "Ne istiyorsun?" dedi.

"Hina'nın yanına gitmen gerek. Şirkette işlerim uzadı, geceye anca bitiririm. Evde yalnız ve sıkılmış durumda. Ben gelene kadar yanında durur musun?"

"Tamamdır, çıkıyorum şimdi." demesiyle derin bir nefes aldım ve "Sağol hyung." dedim.

"Rica ederim."

Telefonu kapattığımda rahat bir şekilde nefesimi verdim ve elime kalemimi aldım. Tam çizime başlayacakken yeniden telefonum çalınca kimin aradığına bakmadan alıp açtım.

"Efendim güzelim?"

"Güzelim? Güzelin miyim gerçekten?"

Taehyung hyungun alaylı sesini duyduğumda arayana bakmadığım için kendime kızmayı bırakıp "Bir şey mi oldu hyung?" diye sordum.

"Yemek yedin mi?"

Hayır yememiştim, fırsat bulamamıştım çünkü. "Hayır, yemek mi getireceksin?"

"Şirkete gidince yemek aklına gelmiyor ki. Geliyorum birazdan." deyince gülümsedim.

"Sağol hyung."

"Hadi kapat kapat. Görüşürüz birazdan."

Kıkırdayıp telefonu kapattım. Masaya koymadan çalmaya başlayan telefonumla başımı iki yana salladım. Bakalım uzaylım bu sefer ne diyecekti?

E. T. - Jeon JungkookWhere stories live. Discover now