28. Bölüm

289 52 112
                                    

"Güzelim?"

"Hm?" Mırıldanarak Bam'la oynamaya devam edince yanına oturdum ve başımı dizlerine koyarak uzandım.

"Neden uzandın?"

"Uykum var ve saçlarımı okşamanı istiyorum." deyip gözlerine baktığımda gözlerini kırpıştırıp dudaklarını büzdü.

"Ama sen uyursan ben ne yapacağım? Bacağım ağrır."

Kaşlarımı çatıp "Kafam ağır mı yani?" dedim. Başını iki yana salladı ve "Hayır ama ağrır işte." dedi.

Kollarımı göğsümde bağlayıp "Ağrırsa kaldır beni." dememle "Kıyamam ki." dedi fısıltıyla.

Yüzümde bir tebessüm oluşurken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Hina'nın eli yavaş bir şekilde saçlarımın arasına girdiğinde içimi huzur kaplamıştı. En ufak bir dokunuşu bile bana dünyada cenneti hissettiriyordu.

Saçlarımla yavaşça oynamaya başladığında mayışmıştım. Saçlarımı okşamanın yanında hafifçe mırıldanması iyice uykumu getirmişti. Yüzümde ufak bir tebessüm, aşık olduğum kadının dizlerinde yatıp kokusunu içime çekmem ve saçlarımı okşamasının verdiği huzurla uykuya daldım.

...

"Jungkook?"

Adımın mırıldanması ve yanağımda gezinen parmaklar sayesinde gözlerimi kırpıştırdım.

"Jungkook?"

"Efendim güzelim?" Çatallı sesimle konuşmamla derin bir nefes aldı ve "Ben acıktım." dedi sessiz bir şekilde.

Gülümseyip göğsümde duran elini tuttum ve doğruldum. "Yemek hazırlayalım o zaman." deyip saçlarımı karıştırmamla bana içini çekerek baktı.

"Ne oldu?" diye gülerek sordum. Etkilendiğini anlamıştım ama bunu kabul etmeyeceğini de biliyordum.

"Hiç... acıktım sadece."

"Peki, öyle olsun." deyip ayağa kalkmamla oda kalktı ve "Patates kızartması istiyorum." dedi.

"Güzelim hergün patates yiyorsun zaten, bugün başka bir şey yiyelim. Söz veriyorum yarın yapacağım."

"Ama benim canım şimdi istedi." deyip masumca bana bakmasıyla burnunu sıktım ve "Biraz sağlıklı beslenmeliyiz güzelim, hergün kızartma olmaz." dedim.

Oflayıp önden mutfağa doğru ilerlemesiyle gülüp elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdim.

...

"Yine neden geldiniz hyung?"

Bıkkınlıkla konuşmamla Taehyung hyung ve Jimin hyung gözlerini devirerek içeri girdiler. Namjoon hyung "Canları sıkılmış, bizi de zorla getirdiler." dedi içeri girerken.

"Hyung nasıl zorla getirdiler sizi? Neden zorla geliyorsunuz? Bağlı mısınız birbirinize?"

"Bizi istemediğini bu kadar belli etme Jungkook ya, kırılıyoruz." Taehyung hyung alayla konuştuğunda gözlerimi devirdim.

"Kırılan halinizle gelmeye devam ediyorsanız kırılmasanız bizimle beraber yaşayacaksınız herhalde."

"Gidelim istersen Jungkook?"

"Olur." dememle Jimin hyung arkasında duran yastığı bana doğru fırlattı ve "Biz sana değil Hina'ya geldik, o yüzden sus." dedi.

"Jimin haklı. Sonuçta burası Hina'nın da evi." diyen Taehyung hyungla derin bir nefes aldım.

"Merhaba!"

Hina heyecanla içeri girip selam verdiğinde Jimin hyung "Keşke herkes senin gibi karşılasaydı bizi Hina." dedi bana bakıp imayla.

E. T. - Jeon JungkookWhere stories live. Discover now