6. Bölüm

408 44 96
                                    

Hina

Elimdeki kumanda denen şeyle televizyonun ekranını değiştirdiğimde güldüm. Bu çok eğlenceliydi. Salvanya'da böyle bir şey yoktu, görünce çok şaşırmıştım. Jungkook bugün bana nasıl kullanmam gerektiğini öğretmişti ve ben çok eğleniyordum.

Buraya gelirken her şeyin çok kötü olacağını düşünüyordum ama öyle olmamıştı. Jungkook'la tanışmıştım ve o bana çok iyi davranıyordu.

Bana yemek vermişti, evinde kalmama bir şey demiyordu ve bana elbiseler almıştı. Hemde o kırmızı kıyafeti bile almıştı. Gerçi evlenmeyi beklemem gerekecelti giymek için ama almıştı sonuçta.

Arkadaşları da çok iyi insanlardı. Benim Salvanya'da arkadaşım yoktu. Kimse benimle arkadaş olmuyordu. Nedenini bilmiyorum ama bu beni üzüyordu. Jungkook'un arkadaşlarını görünce keşke benim de böyle arkadaşlarım olsa diye düşünmüştüm içimden.

Jungkook vardı şimdi. Onunla arkadaş olmuştuk ve ben çok mutluydum bunun için.

Bacaklarıma sürten Bam'la gülümsedim ve başının üstünü okşadım. Ondan başta çok korkuyordum. Salvanya'da köpek yoktu hiç. Oradaki yaratıklar saldırıyordu bize. Bu yüzden Bam'ın da öyle olduğunu düşünmüştüm ama o iyi bir köpekti, onu seviyordum.

Bakışlarımı yeniden televizyona çevirdiğimde iki kişinin yemek yediklerini gördüm. Uzun sarı bir şey yiyorlardı ve gözlerini kapatıp çok beğendiklerini belli ediyorlardı.

Neydi ki bu?

Çocuk o sarı şeyi beyaz bir şeye bulayıp yediğinde yutkundum. Bende ondan yemek istiyordum. Neydi bu şeyin adı?

Ekrandaki görüntü değişip başka bir şey gelince ayağa kalktım. Jungkook'a gidip söyleyecektim. O şeyin tadını merak etmiştim.

Hızla salondan çıktığımda Bam'da peşimden gelmeye başladı. Jungkook'un odasının kapısını açıp içeri girdiğimde telaşla bana döndü.

"Hina neden kapıyı çalmadan giriyorsun?!"

Gözlerimi üzerinde gezdirince kolunda gördüğüm şekillerle şaşkınlıkla ona bakmaya başladım. Renkli ve çok güzel şekiller vardı.

"Onlar ne?" Ona doğru bir adım attığımda "Hina!" diye yüksek sesle adımı söylemesiyle gözlerine baktım.

"Neden geldin?"

"Ben şey söyleyecektim sana. Uzun sarı şeyden istiyorum."

Gözlerimi koluna çevirip cevap vermemle sıkıntıyla nefes aldı. "Uzun sarı şey ne?"

"Bilmiyorum ama istiyorum... Neden beline havlu sardın?" dedim kafa karışıklığıyla. Normalde böyle görmemiştim onu hiç.

"Çünkü duştan çıktım Hina. Hani sende çıktığında sarıyorsun ya bedenine."

Kaşlarımı kaldırıp onu onayladım. Bana da bunu yapmam gerektiğini söylüyordu. Zaten odada kimse olmuyordu neden yapmam gerektiğini anlamasam da bana kızmasın diye yapıyordum.

Gözlerimi yeniden koluna çevirdiğimde "Hina dışarı çıkar mısın? Üzerimi giyineceğim." dedi.

"Tamam ama sonra sarı şeyden istiyorum."

E. T. - Jeon JungkookWhere stories live. Discover now