Bölüm 6 - Acı Kayıp

23 5 1
                                    

Yalçın'dan...

Sırf Türkiye'ye, daha doğrusu annemin yanına, gelmemek için sürekli gezdim. Bir sürü ülkeye gittim. O kadar çok yer gördüm ki... Ama şuan karşımda yirmi bir yıl boyunca gidebildiği en uzak yer evinin bahçesi olan bır kız vardı. Evlat edinildiğinden beri hiçbir yere gitmemiş, öncesini de hatırlamayan birisi... Yaşadığı yer denize yakın olmasına rağmen, hiç deniz görmemiş birisiydi. Hastaneye giderken gözleri uzaktan görünen denize takılı kalmış, sanki büyük bir özlemle bakıyor gibiydi. Bu bana kötü hissettirmişti. Sonunda dışarı çıkabildiğinde gittiği ilk yer hastane olmuştu.

Amcamın derdi neydi ki onu eve kapatmıştı. Açelya'nın bu hali beni üzmüştü. Bende dayanamayıp deniz kenarına getirdim onu. Öylece tepkisini izledim. Öyle bir bakıyordu ki denize, aşık olmuş gibi. Sanki denize olan hasretiyle yanıp tutuşan bir deniz kızı gibi...

"Yalçın, çok güzel değil mi? Sanki hiç sonu yokmuş gibi..." dedi, sesi titremişti. Görmeyeceğini bildiğim halde başımı salladım 'evet' anlamında.

O sırada telefonum çaldı. Doktor arıyordu. Hemen cevapladım.

"efendim Baran bey" dedim Açelya'dan birkaç adım uzaklaşarak.

"Yalçın bey Demet hanımla ilgili bir şeyler buldum. Sadece birkaçını verebilirim size." dedi. Telefonun diğer tarafından kağıt sesleri geliyordu.

"sizi dinliyorum" derken kaşlarımı çatmıştım.

"Demet Yılmaz. Iki kez doğum yapmış ve ikisi de kız çocuğu. Kızlarından birinin ismini Neşe koymuştu. 14 Mayıs 2001 yılında doğum yapmış. Ikinci kızını da... 27 Şubat 2004 yılında. Onun ismini de Pelin koymuş. Hastanede ona yardım eden hemşirenin ismiydi. Geldiğinde kötü durumdaydı. Büyük ihtimalle eşinden şiddet görüyordu. Hastane de iki gün kalması gerekiyordu ama kocası izin vermemişti. Hatta doğumda benim olmamı da istememiş, kadın doktor istemişti de gizlice girmiştim. Bu kadar bilgi verebilirim." dedi tane tane konuşarak.

" her bilgiyi verdiniz zaten bi tc. Kimlik numarası ve adresi kaldı" dedim gülerek. Ama sonra söylediğime pişman oldum. Adam yardım ediyor ben dalga geçiyorum. Doktor da gülünce rahatlamış hissettim ve nefesimi verdim.

"olsun o kadar da. O zamanlar elimden bir şey gelmemişti ama belki bugün bir yardımım dokunur." dedi. Bu sırada yağmur başlamıştı. Açelya hala denizi seyrediyordu.

"çok teşekkür ederiz, size de rahatsızlık verdik." dedim.

"önemli değil rica ederim. Umarım Açelya hanımın geçmişini hatırlamasına yardımcı olur." dedi ve vedalaşıp kapattık telefonu. Açelya'nın karşısına geçtim. Her yeri sırılsıklam olmuştu.

"Hadi gidelim artık senin yüzünden hasta olmak istemem" dedim ortamın havasını değiştirmek için. Fazla duygusal bir ortam olmuştu. Yüzüme öylece bakıp hala olduğu yerde durduğunu görünce bir adım daha yaklaştım. Bir anda kollarını boynuma dolayıp sarıldı. Yutkundum. Gözlerim şaşkınlıkla irileşirken Bir an ne yapacağımı bilemedim. Kollarımı zar zor hareket ettirebildiğimde sarılışına karşılık verdim.

Kısa süre sonra ayrıldı ve bir adım geri attı.

"şey, artik gitsek iyi olur, araba hast- yani ben hasta olacagim" dedim zorlukla konuşarak, daha doğrusu konuşamayarak. ' araba hasta olacak nedir ya? Ulan Yalçın, alt tarafı sarıldı amma da saçmaladın'.

Gülüşü beni de gülümsetmişti ve sonunda arabaya gidebildik. Ikimizde sessizce oturuyorduk arabada. Gözümü her kapattığımda Açelya'nın sarılışı gözümün önüne geliyordu. En sonunda düşüncelerimden sıyrılıp Açelya'ya döndüm.

GEÇMİŞE GÖMÜLÜWhere stories live. Discover now