Bölüm 14- Böyle Olmamalıydı!

14 3 1
                                    

Hüma'dan...                                                                                                     yılbaşı gecesi

Ailemizin bizim hakkımızda verdiği kararlara hayır diyebilirdik ama bu karar sözleşmeli ve tehlikeliyse ne yapabilirdik?

Eve geldiğimde annem elinde tuttuğu kağıdı hızla arkasına sakladı. Daha birkaç dakika önce arkadaşlarımla güzel vakit geçirip yeni yıla girmiştik. Kim bilebilirdi ki dakikalar sonrasında bir kağıt parçasının hayatını mahvedebileceğini...

"anne... ne saklıyorsun? " diye sordum kanepede uzanmış yatan anneme.

"hi-hiçbir şey" dediğinde gözlerinde endişe ve korku vardı. Birkaç adım atıp yanına ulaştım.

"göster bana ne olduğunu" dedim arkasına sakladığı kağıdı almaya çalışarak. Uzun bir uğraştan sonra almayı başardım.

"kızım lütfen okuma" dedi annem yalvarır ses tonuyla. Ne olabilirdi ki annemi bu kadar korkutan şey...

Annemin söylediğini dinlemeyip kağıtta yazanları okumaya başladım. Bu bir sözleşmeydi. Sözleşme maddelerini okurken bir madde yüzünden dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Hızla bakışlarım annemi bulduğunda başını yere eğmiş bana bakmıyordu.

"anne bu ne!? Ne evlenmesi!?" dedim hafif sesim yüksek çıkmıştı.

"bilmiyorum kızım... bugün bir tane adam geldi ve bunu verdi. Eğer oğluyla evlenmezsen de... bi-bizi öldür-"

"anne sus. Bunların hepsi saçmalık. Neden evlenecekmişim? Böyle bir şeyin imkanı yok." dedim ama alt köşede rahmetli babamın imzasını görmemle gözlerim dolmaya başladı. Bu sözleşmeyi yapan o muydu? Bana bu kötülüğü yapmış mıydı gerçekten?

"an-anne babamın imzası var burada. Bu ne demek? Sahte olmalı bu. Resmi değil değil mi?" konuşurken sesim titremişti. Bunu yapamazdım, gerçek olamazdı. Her şeyi geçtim, Çağrı'ya bunu yapamazdım. Anneme baktım. Bir şeyler söylemesini bekliyordum. Gerçek olmadığına dair bir şeyler...

"kızım... baban nasıl bir şeye bulaşmış bilmiyorum ama gördün işte imzasını..." dedi hüzünlü bakışlarıyla.

"anne bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Evlenemem. Sevdiğim birisi var biliyorsun. Çağrı'ya bunu yapamam." dediğimde göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. Annemin yanına ulaşıp kanepenin kenarına oturdum. "anne ben Çağrı'yı çok seviyorum. Bunu yapamam. Bir yol bulalım... sadece mirası alsınlar olmaz mı?"

"Hüma, sırf bir erkek yüzünden anneni kaybetmek mi istiyorsun? Bu adamların şakası yok. Bak güzel kızım... kardeşini kaybettik, babanı kaybettik. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok ve sen... sırf bir aşk yüzünden annenin de ölmesini mi istiyorsun? " dedi saçımı okşayarak. "hadi kendimi geçtim, seni öldürürlerse ben ne yaparım? Bu hasta halimle beni yalnız mı bırakacaksın?" bunu yapmak istemiyordum. Çağrı mahvolurdu ama annemi de kaybedemezdim. Ne yapacaktım..?

"ama anne Çağrı mahvolur öğrenirse... hayır, evlenemem. Ben tanımadığım birisiyle evlenmek istemiyorum. Üstelik tehditle..."

"öyle mi Hüma?" artık çok da sakin görünmüyordu. " sence Çağrı için anlaşmaya uymadığını öğrenirlerse ne yaparlar? Evlenirsem Çağrı mahvolur diyorsun ama asıl evlenmezsen onu da öldürürler. Istediğin bu mu? Tek yapman gereken Çağrı'dan ayrılmak. Telefonlarına da cevap verme ki seni kısa sürede unutabilsin." tek yapman gereken demişti. Gerçekten bu kadar kolay mıydı? Söylemesi kolaydı ama bunu yapabileceğimden emin değildim.

GEÇMİŞE GÖMÜLÜWhere stories live. Discover now