KIZIL | texting

0.3

Keyifli okumalarrr aşklarım ve sizden tek isteğim bölümü oylayıp, bir kez bile olsa yorum yapar mısınız??? Şimdiden öpücükler vee teşekkürler 💕

Ig; themeeryy_ ve imeriess

***

Serhat; Kırmızı halı şıklığında hazırlanmamışsındır umarım cadı

Serhat; Hadi seni bekliyorum

Serhat; Geç kalmayalım

Gamze; Diğerleri de benim yüzümden geç kalacak ama ya

Serhat; Gamze

Serhat; İkimiz gideceğiz tek

Serhat; Onları gönderdim

Gamze; Neden ki

Serhat; Sen yeterince başımı şişireceksin

Serhat; Diğerlerine gerek yoktu o yüzden

Gamze; Çok komik

Gamze; Tamam iniyorum şimdi hemen

Serhat; Bekliyorum

Son mesajına görüldü atıp, telefonu yanıma aldığım küçük, siyah çantamın içine koydum. Aynadan son kez kendime baktıktan sonra dudağımın kenarında ki çıkmış ruju hemen düzelttim.

Siyah, dizlerime gelen, uzun kollu kadife bir elbise giymiştim. Yeşil gözlerimi siyah bir göz makyajıyla ön plana çıkarmıştım ki bu her defasında hoşuma giden bir durumdu. Dudaklarıma bordo bir ruj sürmüştüm ama her şeye zıt olarak saçlarım turuncu renkteydi. Saçlarım yaptığım makyaja ve kıyafete göre fazlasıyla uygunsuz görünüyordu.

Neyse ki bu tarz şeyleri önemseyen biri hiç olmamıştım.

Evden çıkıp Serhat'ın beni beklediği yere giderken kalbim isteğim dışında hızlanmıştı bile. Liya'nın deyimiyle kalbim göğüs kafesimin içinde yaramazlıklar yapıyordu. Onun zamanında Selim için söylediği cümleydi bu.

Yolun karşısına geçeceğim zaman başımı kaldırıp onların evinin önüne bakınca duraksamak zorunda kaldım. Derin nefes al Gamze. Her şey yolunda. Değildi.

Hiçbir şey yolunda değildi. Nefes almayı bile unutacaktım tam şu an. Çünkü o benim dengemi bozuyordu. Ve tam şu anda dengemi mahvetmesi oldukça normal olan bir pozisyondaydı.

Siyah gömlek, siyah pantalon ve dağınık duran kahverengi saçları. Kalçasını araba kaputuna yaslamış, kolları göğsünde karşısına bakıyordu. Beni bekliyordu. Ve bende onu bekletmiştim.

Bazen onunla bu şekilde tatlı atışmalar yaşamak, günümü güzelleştiren büyük ve güzel bir olay oluyordu. Onunla bu şekilde anlaşmayı seviyordum. Doğrusu ona dair her şeyi ve onu seviyordum.

Yanına yaklaşıp elimi omzuna koyduğumda kafasını çevirip yüzüme baktı. İfadesiz suratı yüzüme baktığında tuzla buz oldu ve yerini şaşkınlık aldı. Şaşkın görünen birine göre gözlerinde oluşan o parıltılar da neyin nesiydi?

"Kaynana gibi söylenip durduğunu hatırlatmak isterim," diye homurdanıp elimi çektim. Avuç içim yanıyordu. Çok farklı bir histi ona dokunmak. Onunla sürekli temas halinde olsam da her seferinde sanki ilk kez dokunuyormuş gibi davranmamı aşamıyordum.

Arabanın yolcu kapısını açıp bineceğim sırada, "Bekletmeseydin söylenmezdim kızıl," dedi ve kendi tarafında ki kapıyı açtı. Koltuğa oturup emniyet kemerini takarken arabanın içinde ki buram buram kokusu dudaklarımı dişleyip ona yandan bakmama neden oldu.

Ona sarılmak istiyordum. Henüz bu cesaret bedenime nüksetmemişti ne yazık ki.

O arabayı sürerken ben telefonumu çıkarmış Liya'ya mesaj atmıştım.

Gamze; Neredesin sen ya?

Liya'nın Barlas abiyi kesmekten bulacağı o kısacık dilimde bana yazmasını beklemekten başka çarem yoktu. Liya'nın inanılmaz derecede geniş bir kalbi vardı. Herkesi beğenme huyunu terk edemiyordu. Ama rahatsız edici değildi çünkü o yalnızca kendi içinde yaşardı bunu. Ve Barlas abi polisti. Liya'nın ilgisini çekmemesi imkansız olurdu.

Çaktırmadan Serhat'a bakacağım zaman onun bana baktığını görmek heyecanlanmama neden oldu. Kalbim de o tatlı sızı yeniden başlamıştı ve otuz iki diş sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum.

Sıcak olduğundan camı açıyordum ki, "İyi misin?" diye sordu. Sesi hem ilgili hemde oldukça sıcak bir tonlamayla çıkmıştı dudakları arasından.

Ne olursa olsun inkar edemeyeceğim tek bir şey vardı o da kesinlikle duygularımız karşılıksız değildi. Hislerimin aynısına sahip olduğunu bilebiliyordum. İnsan anlardı karşısındakinin bakışlarını, sözlerini, hislerini. Ve ben Serhat'ı anlıyordum.

"Hıhı," dedim yanaklarımın kızarıklığını görmemesi için. Şu an Liya'nın her daim ortaya çıkardığı deli cesaretine ihtiyacım vardı. Aynı durumda olsa flört ederdi ama ben canım arkadaşımın tam aksine utanmaktan başka bir bok yapamıyordum.

Araba Aydanların evin önünde durduğunda kapı kolunda ki elimin üzerine elini koyup inmemi engelledi. Kafamı çevirip ne yaptığını soracağım vakit dudağının kenarında ki kıvrıma takıldı bakışlarım. "Gamze," dedi Serhat.

"Evet?"

"Şahane görünüyorsun."

Sözlerini bir kez bile teklemeden büyük bir sır verir gibi söylemesinin ardından arabadan inen ilk o olmuştu.

İnkar edemeyeceğim bir diğer şey ise onun benimle oynamaktan zevk almasıydı. Tatlı oyunlardan.

***
Aman amannn bu ikilinin kimyasından çarpılacağım biraz daha devam ederse.

Diğer bölümde görüşürüzzzz♥️