1.2

19.5K 698 81
                                    

Önce ki bölümü okumayı unutmayalımm^^

Yorum🥺🥺

Ig; themeeryy_

***
Derin nefes al ve ver. İşte böyle. Sakin.

Kapısında iki tane koruma duran mekanın dışına bakarken sinirden yumruklarımı sıkıyordum. Siyah tayt, pembe kazak ve siyah montum ile bu ortama hiç uymamıştım.

Kulüpten girdiğim zaman gözlerim etrafta Serhat'ı aradı. Ben o gelsin diye beklerken o başka yerdeydi. Bu yaptığı güzel değildi. Kabul, yaptığım hoş değildi ama aynısını mı yapacaktı gerçekten?

Yanlarından geçtiğim bedenler dans edip eğlenirken, koltuklar üzerinde oturmuş öpüşen çiftler midemi bulandırmıştı. Tamam, bu tür şeyler normaldi ama görmek hoş değildi.

Serhat'ı ararken bir bedene çarpıp durmak zorunda kaldım. Uzun boylu, esmer adam beni gördüğünde mahcup bir şekilde, "Kusura bakmayın," diyerek eliyle geçmem için işaret etti. Bu yaptığını garipsediğimi söylesem yanılmamış olurdum.

Tüm mekanın içinde aradım onu. Ama yoktu! Üst katı, tuvaletleri, kuytu köşe her yanı aradım ama Serhat hiçbir yerde yoktu ki. Sinirle burnumdan soludum. Bana adresi atan kişi yalan söylemişti.

Durdum ve o kişinin kim olduğunu düşündüm. İlkay sırf Serhat'la aramı bozmak için böyle bir ucuzluk yapmış olabilir miydi? Eğer bu işin altından o çıkacaksa bu sefer kendime asla dikkat etmezdim. Sakin olmazdım.

"Nerdesin Serhat?" Sitem edercesine etrafıma bakınırken gözlerimin takıldığı noktada ki beden dikkatimi çekti. Yüzünü göremiyordum ama Serhat'a benzetmiştim. Fevri olmamak için önce gidip bar taburesinde oturan bedene baktım.

Serhat değildi.

Mekanı terk ettiğim zaman o numara aradı yeniden. Açıp konuşmak istedim ama izin vermedi. "Bulamadın mı Serhatcığını?" diye sorduğunda dişlerimi ve boşta kalan elimi sertçe sıktım.

"Kimsin?" Cevap vermedi ve yine yüzüme telefonu kapattı. Sinirle çığlık attım olduğum yerde. Dışarı taşan müziğin yüksek sesi, çığlığımı bastırıyordu her türlü.

Her şeyi siktir edip onu aradım. Görevden döndüğünü Liya'dan öğrenmiştim. Görev dönüşü mesajlarıma yanıt vermeyip beni umursamamazlık yapamazdı. Buna izin vermezdim.

Açtı telefonu. Onun sesi yoktu ama benim sert soluk akışlarımın sesini duyduğuna emindim.

"Gamze," dedi en sonunda. Sesinde bıkkınlık vardı. "Neredesin sen?"

"Asıl sen neredesin be?" Yüksek sesle çemkirdiğimde göremesem de yüzünü buruşturduğunu düşündüm. Hep yapardı çünkü bunu.

"Dışarıdayım. O müzik sesi ne?" Alayla kahkaha atıp, "Seni alakadar etmez," dedim ama gözlerim dolmuştu.

Allah kahretsin. Ağlamak istemiyordum ki. Sadece Serhat'a sarılmak, öpmek, uyumak istiyordum.

"Gamze," dedi sinirle ve birkaç hışırtı sesi geldi. Arkadan birinin 'nereye' dediğini duyar gibi olmuştum.

Geliyor muydu?

"Bana nerede olduğunu söyle. Gelip seni alayım sonra ne yaparsan yap."

"Konum atacağım," dedim burnumu çekip olduğum yerin konumunu ona atıp. Bir kaldırım kenarına çöküp oturdum ve yüzümü kollarım arasına gömdüm. Sinirli, kırılmış ve önemsiz hissediyordum. Çabalamak istediğimi ona attığım mesajlarda belli etmiştim. Önemi yok muydu gerçekten?

KIZIL | texting Where stories live. Discover now