0.9

22.9K 819 167
                                    

Ay öncelikle merhabalar sonrasında Allah wattynin belasını versin ya. Yazdığı bölümler silinince aynısını yazmaya çalışmak yük olurmuş insana😭

Neyssss

Diğer bölümde olduğu gibi bu bölümde de sizden çokça yorum istiyorummm^^

Ig; themeeryy_ ve imeriess

Bir de beni buradan takipleyin de İki bin olalım be canolarrrr themeeryy

***

Lüks bir mekana gelmemizi beklerken geldiğimiz yer ocakbaşıydı. Serhat elini belime koyarak önden yürümeme yardımcı oldu. Elini belimden çekmeyişi ise bu gece hoşuma giden şeyler arasındaydı.

Mekanın kapısının önünde genç bir çocuk dikiliyordu. Serhat'ı gördüğü anda, "Hoş geldiniz abi," diye selamladı onu. Serhat'la erkekçe tokalaşırken onlar mekanın görünen kısmında göz gezdiriyordum. Masaların çoğunluğu boş diyebilirdim. Orta kısımda ki birleşmiş masayı görünce bu masanın Serhat'ın arkadaşlarına ait olduğunu anladım.

Masada olan kişilere bakarken gözlerim görmeyi dilemediğim kadına takıldı. Bu kadının bu gece gelmeyeceğini söylemişlerdi bana. Yalan mıydı yani?

Serhat'ın yanında ki genç bana da selam verdiğinde başımı sallayarak karşılık verdim. Serhat elini yeniden belime koyunca öne doğru bedenimi eğip tutuşundan kurtuldum. İlkay'ı sevmediğimi biliyordu. Ve zor değildi bunu bana söylemek.

Masaya geldiğimizde herkes hoş geldiniz dedi. Herkese tebessüm ederek bakıp kabanımı çıkardım. Kabanımı sandalyenin baş kısmına astıktan sonra oturup Sevda'ya ve Funda ablaya gülümsedim. Onlarla kısaca sohbet ettikten sonra dikkatim yanlarında oturan esmere takıldı. Güzel kadındı. Alımlı ve oldukça hoş biriydi.

Ama sevemiyordum. Onun Serhat'ı sevdiğini biliyordum. Bu ondan uzaklaşmam için yeterliydi. Bir erkek için başka bir kadınla kavga edecek değildim ama bir erkek dediğim kişi sevdiğim adamdı, başka bir kadınsa ona aşık olan kadındı. Geniş bir insan olmadığım için İlkay'ı sevmemem oldukça normaldi bana göre.

Serhat'ın sandalyesini yaklaştırmasına tepkisiz kaldım. Bir elini çıplak üst bacağıma koyduğunda tüm dikkatim dağıldı ama bozuntuya vermedim. Bana yaklaştırdığı yüzü, yüzüme çok yakındı. Verdiği nefesler boynuma çarpıyordu ve bu iyi değildi.

"Haberim yoktu," dedi bacağımı hafifçe okşarken. "Haberim olsa bende gelmezdim. İnan bana Gamze."

Dudaklarımı ıslatıp başımı yana eğdim. Ona inanıyordum. Normalde İlkay'ın olduğu ortama girmez, girdiği zaman benim de girmeme izin vermezdi. Çünkü benim gibi o da sevmezdi. Ama şu an İlkay buradaydı ve bakışlarını çekinme gereksinimi duymadan Serhat'a dikmiş, bakıyordu.

"Sonra konuşalım," dediğimde nefes verip geriye yaslandı. Elini bacağımın üzerinden itelemeye çalıştım ama olmuyordu. Sevda'nın bana sorduğu soruyu dinlerken yüzümden anlamaması için ifademi bozmamaya çalışıyordum. Bacağımın üzerinde ki elini çekmedi, üstüne elimi tutup elinin içine hapsetti.

"Okul nasıl canım?" Sevda'ya gülümseyip, "Gayet yolunda. Senin staj ne alemde?" diye sordum. O konuşurken esmer tenini, siyaha boyadığı iri kahverengi gözlerini, dolgun dudaklarını, dudağının kenarında ki beni inceledim. O ne zaman karşımda olsa hep inceliyordum. İlgimi çekiyordu. Kadın yönelim sorgulatacak cinstendi. Hele ki maşa yaptığı siyah saçları çok daha mükemmel ve eşsizdi. Yavuz'un neden süreli onu izlediğini daha iyi anlıyordum.

KIZIL | texting Where stories live. Discover now