3.0

4.3K 350 44
                                    

Yalın-Her Şey Sensin

Yorumlarınızı artık satır aralarında görmek istiyorum🥺

***
Serhat'ın yanından onu uyandırmadan kalkmış, hazırlanmak için eve girmiştim. Az da olsa onunla uyumuş olduğumdan kendimi oldukça dinç hissediyordum.

Odama girmeden önce mutfağa girdim. Bardak çıkarıp su içeceğim vakit kapı açıldı. Gelen annemden başka kimse olmayacağından suyumu içmeye devam ettim. Biten su bardağını tezgahın üzerine koyup arkamı dönmüşken annemle göz göze geldik.

"Nerdeydin tüm gün?" Sorduğu sorunun cevabını biliyormuş gibiydi. Yine de bana nerede olduğunu soruyordu. Sessiz kaldım. Elini boynuna atıp, boynunu ovalarken, "Vazgeçmeyeceksin değil mi?" diye sordu.

"Hayır," dedim net tavrımı korumaya devam ederken.

Bir adım atıp aramızda ki mesafeyi azaltırken gözlerinde ki hayal kırıklığını görmek zoruma gitmişti. Yutkunmak istedim ama yapamadım. Elini uzatıp saçlarımı geriye atarken, "Okulu aksatıyormuşsun," dedi durgun bir sesle.

Doğruydu. Günlerdir okula gitmiyordum. Ve bu konu da vereceği tüm tepkilerde haklıydı.

"Evet," diyebildim sadece. Annem bir anda karşımdan çekilip gidecekken durdu. Arkasını dönmeden bir süre öylece durdu. Kalbimin atışları kulaklarımı uğuldatırken destek almak için masaya tutundum. Annem son sözlerini yüzüme bakmayarak, beni ne denli mahvettiğini görmeden gitti.

"Verdiğin kararlarda yanında olmayacağımı biliyorsun. O yüzden kendi hayatına bak kızım. Ama hayatında benim yer almayacağımı unutma."

Dizlerim titrerken ağlamamak için sıktım kendimi. Annem benden vaz mı geçiyordu? Neden kararlarımda arkamda durup desteklemek yerine karşımda duruyordu? Gözlerim dolduğunda hızlı adımlarla odama girdim.

Yatağın üstünde otururken annemin tavrı aklımdan çıkmıyordu. Annem sert biri olabilirdi ama bana karşı hep çok iyiydi. Şimdi ise Serhat yüzünden yüzüme bakmıyordu.

Telefonum çaldığında Liya'nın aradığını görüp gözyaşlarımı sildim. Burnumu çekip aramayı yanıtlarken bir yandan da yanaklarımda ki ıslaklıkları silmekle uğraşıyordum. "Efendim," dedim sesimi normal çıkarmaya özen göstererek.

"Nerdesin aşkım sen? Hadi gelin artık." Sabırsız sesini duyunca saate baktım. Dudaklarımı ısırıp başımı salladım onun görmeyeceğini bilsem de.

"Tamam, geliyoruz." Telefonu kapattıktan sonra zaten önceden belirlediğim elbiseyi dolaptan çıkarıp yatağında üzerine attım. Etrafta maşamı ararken onu en son banyoda unuttuğumu hatırlayıp odamdan çıktım. Banyoya hızlıca girip maşayı alacakken duyduğum ağlama sesleriyle adımlarım sekteye uğradı. Göğsümün ortasında tarifi olmayan bir acı olmuştu.

Annemin gözyaşları benim yüzümden akıyordu. Suçlusu bendim.

Elimde ki maşayı masanın üzerine bırakıp sandalyeye oturdum. Gözyaşlarını benden izinsiz akarken ilk kez ne yapacağımı düşündüm. Bir yanda Serhat vardı. Diğer yanda annem. Serhat için annemden vazgeçecek kadar cesur değildim ben. Ama Serhat'ı bırakacak kadar da aklımı yitirmemiştim.

KIZIL | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin